Heyyoo ben geldim...
Hem de uzun bir aradan sonra...
Sizleri çok çok çok özledim ve saatlerce burada kalıp yorumlarda buluşmak istiyorum.
Aynı zaman da uzun bir aradan sonra burayı yıkmak, wattpad'i çökertmek ve rekor yorum görmek istiyorum.😂😂😂
Her bir satırda beni görürseniz şaşırmayın...
Şimdiden keyifli okumalar....
-
(Bu bölüm geçtiğimiz bölümün devamı niteliğindedir.)
-
"Anne!"
Rüzgar bütün gücüyle bağırdıktan sonra yere yığılan annesinin yanına doğru koştuğunda nefesimi tutmuş ve ellerimi yumruk şekline getirmiştim.
Sadece birkaç dakika içerisinde annesini çılgına çevirmiş ve sonrasında ise bayılmasına sebep olmuştum. Evet, belki bayılmasının en temel nedeni Koray'ın ortaya savurduğu yalan olsa dahi annesi bunun yalan olduğunu anlamamış ve saniyeler içinde yere yığılmıştı.
Kısacası benden öyle çok nefret etmişti ki Rüzgar'ın benden bir bebek sahibi olması onu mahvetmiş, kendinden geçirmişti.
"Anne uyan."
Rüzgar, dolan gözleriyle eş zamanlı olarak annesinin yanaklarından tuttuğunda titreyen ellerimle birlikte cebimden telefonumu çıkardım ve ambulansı arayıp aklımda kaldığı kadarıyla adresi verdim.
"Koray ne duruyorsun orada öylece? Bir şey yap. Kolonya yok mu?"
Koray, Rüzgar'ın sözlerinden sadece birkaç saniye sonra donuk bakışlarını Rüzgar'a doğru çevirdiğinde onun hepimizden daha kötü olduğunu anlamıştım. Muhtemelen olanlardan kendisini de sorumlu tutuyordu ve pek de haksız sayılmazdı.
"Sakin olun ambulansı aradım. Birazdan burada olurlar."
Koray yüzüme kısa bir bakış attıktan sonra bakışlarını tekrardan yerde yatan annesine çevirdiğinde Rüzgar'ın yanına doğru ilerleyip dizlerimin üzerine çöktüm.
"Özür dilerim. Çok özür dilerim Rüzgar. Söz veriyorum annene bir şey olmayacak. Sadece bayıldı. Hem bak ambulans da geliyor. Korkma lütfen."
Rüzgar, sağ yanağından süzülen yaş ile birlikte bakışlarını bana doğru çevirdiğinde suçluluk duygusu bütün bedenimi sarmış ve gözlerimi ondan kaçırma gereksinimi duymuştum.
Belki de konuşmamdan rahatsız olmuştu. Ya da belki de buradan gitmemi istiyordu. Ama ben yine de annesi uyanana kadar burada kalacaktım. Burada kalıp Rüzgar'ın yanında olacaktım. Sonrasında canım yansa da gidebilirdim.
"Annemi.. Annemi koltuğa yatıralım."
Koray birkaç dakikanın ardından sessizliğini bozup fısıldadığında Rüzgar kafasını sallayıp annesini kucakladı. Ardından da yavaşça koltuğa bırakıp yanına oturdu.
Ben ise bu sırada derin bir nefes alıp yerden kalktım ve Koray'a doğru ilerleyip kolundan tuttum.
"Rüzgar'a da söylediğim gibi annen sadece bayıldı Koray. Lütfen kendine gel artık. Uyandığı zaman annenin sana ihtiyacı olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Roman pour Adolescents"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...