Heyyoo ben geldim.
Nasılsınız bakalım? Umarım çok iyisinizdir.
Bölüm sonunda buluşmak ve sohbet etmek dileğiyle.
Keyifli okumalar dilerim..
-
Bu bölüm geçtiğimiz bölümün devamı niteliğindedir.
SINIR: 1000 YORUM , 700 OY
-
"Bu kadının burada ne işi var?"
Koray Başak'ı görür görmez delirmiş gibi masaya geçirdiği yumrukla birlikte ayağa kalktığında gözlerimi kapatıp sadece birkaç saniye bekledim. Bu kadını her gördüğümde tüylerim ürperiyor, babam ile birlikte bize yaşattıkları için onu öldürmek istiyordum. Bana hissettirdiklerinden daha çok, Burçak ve Koray'ın bir yanlarının hep eksik kalmasına neden oldukları için cehennemi yaşamalarını diliyordum.
Ve şimdi bu kadın, en kıymetlimin canını yakmak için plan yapıyordu. Bu kadının sevdiğim herkesin canını yakmasından çok sıkılmıştım. Bunu ona ödetmek için elimden geleni yapacaktım.
"Defol buradan!"
Koray Başak'a doğru yöneldiğinde annem bana doğru çevirdi bakışlarını. Geçmişin acıları gözlerine yerleşmişti ama buna zerre merhametim yoktu şu an. Sadece Belemir'in değil Koray'ın da canını yakmıştı bu yaptığıyla ve biliyordu ki ben Koray'a zarar vermeye çalışan herkesi mahvederdim. Bunu daha öncesinden tecrübe etmesi gerekirdi.
"Sen bir şey yapmayacak mısın Rüzgar? Her şey ortada artık. Bu kız, senin ve kardeşlerinin hayatını mahveden o kadının öz kızı. Bu kızı derhal hayatından çıkarıp gerekeni yap. Bu kadını daha fazla görmeye tahammül edemem."
Anneme cevap vereceğim sırada yanımdaki kıpırdanmayla birlikte kafamı Belemir'e doğru çevirdim. Belemir, gözlerinden akan boncuk boncuk yaşlarla birlikte masaya tutunarak ayağa kalktı.
Perişan görünüyordu, yıkılmıştı. Kendisini Başak'ın kızı zannediyordu ve onu bir daha görmek istemeyeceğimi düşünüyordu tahminimce.
Sırtını bana dönerek ilerlemeye başladığında sinirle yumdum gözlerimi. Her şey bir yana Belemir onu bırakacağımı nasıl düşünürdü? Başak'ın kızı bile olsaydı bırakamazdım ki ben onu.
Ama böyle düşündüğü için de kızamazdım ona. Çok kırılmış, çok üzülmüştü. Sağlıklı düşünememesi normaldi. Üstelik bugün yanında olabilseydim buraya hiç gelmeyecektik bile. Tüm suç benimdi. Hissettiklerinin tek sorumlusu bendim.
"Defol dedim sana!"
Koray Başak'ı dışarı doğru savurduğunda kafamı önüme doğru eğip derin bir nefes aldım. Önce Belemir'i sakinleştirmeliydim. Sonra da annemin icabına bakmalıydım.
"Belki de bu kızda planlardan biriydi. Aklı sıra sana iyi kız rolleri ile yaklaştı ve seni kendine âşık etti. Amacı her zamanki gibi aynıydı. Bu kızın Arzudan hiçbir farkı yok. Sadece aptallığı ile oyunu çabuk bozuldu."
Sadece bir an sonra Belemir'in fısıltısını işittim.
"Yapmadım. Yemin ederim yapmadım. Bilmiyordum Rüzgar. İnan bana hiçbir şey bilmiyordum."
Bakışlarım hızlıca anneme doğru kaydı. Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu bu kadının? Ne dediğinin farkında mıydı? Artık sınırı aşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
أدب المراهقين"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...