11.Bölüm || YARA

62.8K 2.9K 898
                                    

" Neden sırıtıyorsun öyle ? Seni küçük çocuk. "

Rüzgar'ın sesini işitmemle birlikte gülümsemem yüzümde daha da yayıldı.

Gülümsüyordum çünkü onun kucağında olmayı seviyordum. Hem de çok fazla seviyordum. Çünkü güçlü kollarıyla beni ne zaman sarıp sarmalasa inanılmaz bir güven duygusu hissediyordum ve bu duygunun, insana yaptıramayacağı hiçbir şey yoktu.

"Aptal ufaklık. Aklından neler geçiyor bir bilsem."

Kıkırdamaya başlayarak gözlerimi yeşillerine çıkardım. Ve her zaman olduğu gibi yine orada takılı kaldım..

Daha öncesine kadar hiç böylesine güzel yeşillerle karşılaşmamıştım. Babamın gözleri kahverengiydi. Üvey anneminki de öyle. Zaten yeşil olsalardı bile onları böylesine derin inceleyemezdim. Çünkü muhtemelen bu izni bana vermezlerdi.

Onlar, yanlarında her bulunduğumda kafamın önümde eğik ve hareketlerimin ise mahçupça olmasını isterlerdi. Çünkü neticede onların gözünde ben bir katildim ve bunun bilincinde olarak yaşamalıydım.

" Bana biraz daha öyle bakmaya devam edersen seni öperim güzel gözlü kız. "

Sanırım bunu ben yapacağım Rüzgar.. 

Boynuna doladığım kollarımı daha da sıkılaştırırken kendimi hafiften yukarı doğru kaydırdım. Ardından da gözlerimi usulca kapattım ve dudaklarımı o çok sevdiğim dudaklarının üzerine bıraktım.

Onu öpmeyi çok özlemiştim. Ve de onun beni öpmesini...

Rüzgar, dudaklarım dudaklarına değdiği an belimdeki eliyle vücudumu olabilirmiş gibi biraz daha kendisine çekti ve tüm kontrolü kendi eline alarak beni hızlıca öpmeye başladı.

Yine başım dönmüştü. Bunu bana her yaptığında başımı döndürüyordu. Üstelik bu o kadar hoşuma gidiyordu ki her defasında delirecek gibi hissediyordum.

Aldığım hazla birlikte avucumu yanağına bastırdım ve şu andan sonra olacakların bütün sorumluluğunu Rüzgara bıraktım. Çünkü ben kendimi her zamanki gibi yine kaybetmiştim.

~

Ufaklığı, dudaklarından bir an olsun ayrılmadan yavaşça kucağımdan indirdim ve geri geri gitmesini sağlayarak bulduğum ilk ağaca yasladım.

Ellerimden birisi hırsla kalçasının üzerine giderken diğeriyle de belinden sıkıca kavradım ve dudaklarını seri bir şekilde öpmeye devam ettim.

O muhteşem dudaklarını bir kere daha ele geçirmiştim ve bunu kısa kesmeye hiç ama hiç niyetim yoktu.

Ve artık daha da emin olduğum bir şey vardı ki ona asla doyamıyordum. Yumuşak dudakları aklımı başımdan alıyordu. Bütün hareketleriyle bütün davranışlarıyla verdiği küçücük tepkileriyle tüm vücudumu alevler içerisinde bırakıyordu. Beni bütünüyle yakıyordu.

Birkaç saniye öncesine kadar onu öpmemek için içimde büyük bir savaş veriyordum. Tam irademe sahip çıkmayı başarmıştım ki ufaklık rahat durmayıp dudaklarını huzuruma sunmuştu. Ve bu sinir bozucu olmayı bırak kesinlikle bugünün en güzel olayı olabilirdi.

O böyleydi işte. Ummadığım anlarda bana mükemmeli yaşatandı..

"Durmalıyız."

Dudaklarının üzerine fısıldadığımda itiraz edercesine inledi ve tekrardan dudaklarını oynatmaya başladı. Ahhhhh. Resmen çıldırıyordum.

ADAYA DÜŞEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin