Keyifli okumalar dilerim...
-
Ellerimi havaya doğru kaldırarak gözüme gelen güneş ışıklarını yok etmeye çalıştım. Zira biraz daha güneş ışığına maruz kalırsam yüzümde yemek bile pişirilebilirdi.
"Saçların ıslak. Kuma yatmışsın ve aptal minik ellerinle yüzünü kapatabileceğini zannediyorsun. Seni küçük çocuk."
Rüzgar'ın sesiyle birlikte ellerimi hızla indirdim ve ona doğru döndüm. Ardından da yavaşça gülümsedim.
Yüzü gözümün önüne her girdiğinde aklım sabahki sözlerine gidiyordu ve yüzüme aptal bir sırıtış yayılıyordu.
"İyi ki geldin güzel gözlü kız."
Bu cümleyi duyduğum andan beri ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Hayatımda ilk kez biri beni , iyiki cümlesinin öznesi yapmıştı. İlk kez biri bana bu kadar değerli hissettirmişti. İlk kez bir adamın tek bir cümlesiyle dünyanın en mutlu insanı olmuştum.
Sayamadığım kadar ilklerimin sahibi..
"Canın mı sıkıldı?"
Rüzgar yanıma otururken sessizce mırıldandı ve denize doğru ufak bir taş savurdu.
Bu halleri bana, kısacık bir an için onu yanağından kocaman öpme hissi uyandırmıştı. Ama tabii ki de bunu yapmayacaktım. Çünkü muhtemelen bana kızardı.
"Hayır. Burası çok güzel." Ellerimi uzatıp hafiften suya değdirdim. "Hani klişe bir soru vardır ya 'Issız bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey nedir?' diye."
Hafiften gülümsedi ve kafasını salladı. O kadar yakışıklıydı ki...
"Bu soru kesinlikle burası için geçerli değil. Çünkü burayı ıssız ada tabirine sokan tek şey insan olmaması. Onun haricinde imkanlar çok güzel."
Avucuma doldurduğum suyu havaya doğru fırlattım. Bunu yapmak çok eğlenceliydi.
"Ama biliyor musun? Benim için geldiğim yer daha ıssızdı. Burada sen varsın. Orada kimse yoktu."
Sözlerimden sonra avucumu uzatıp tekrardan su doldurdum ve aynı şekilde havaya fırlattım. Ardından kıkırdamaya başlayıp yavaşça Rüzgara doğru döndüm. Çok fazla konuşmuştum galiba. O da çok fazla sessiz kalmıştı sanki.
Yeşillerimiz ilk buluştuğu an öylece bakakaldım. Belli bir süre sonra ise yavaşça mırıldandım.
"Sen.. Sen neden öyle bakıyorsun bana? Yanlış bir şey mi söyledim?"
Hiçbir şey söylemedi. Sadece baktı. Çok uzun bir süre, gözünü bile kırpmadan sadece baktı.
Artık, tam onu dürtmeye karar vermiştim ki büyük bir hızla kucağına doğru çekildim.
Şimdi, iki bacağım iki yanındaydı. Ellerim ise omuzlarındaydı ve şaşkınca bakıyordum. Birdenbire ne olmuştu bu adama?
"Yanlış olan tek şey bu siktiğim hayatta bu zamana kadar sürekli kötü şeylerle karşı karşıya kalmış olman. Ve üstelik buna rağmen güçlü durmaya çalışman."
Ellerinden birisini yanağıma doğru uzattı ve yavaşça okşadı. Ağlamak istiyordum. Sadece ağlamak.
" Durma. Durma güzel gözlü kız. Benim yanımda güçlü durmak zorunda değilsin. Ağlamak istediğini biliyorum. Sabahtan beri kendini sıktığını görmüyorum mu sanıyorsun ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Teen Fiction"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...