5 gün sonra, öğlen.
*
Bazen upuzun cümlelerle bile tam olarak ifade edilemeyecek bir duygu tek bir fotoğraf karesi ile özetlenebilirdi.
Mesela aşk. Aşk, tam olarak tarif edilemese bile pek çok resimle varlığı kanıtlanabilecek bir duyguydu.
Aynı şuanda da bakmakta olduğum resimle kanıtlanabileceği gibi.
Rüzgar, tam arkama geçmiş ve ellerini belime sarmıştı. Yeşilleri ise hafif yukarı doğru dönmüş yeşillerime bakıyordu.
Bu, bir fotoğraf makinesinin zamanlayıcısıyla çekilmiş en güzel resimlerden biri olmaya adaydı.
Bu resmi hayatım boyunca asla kaybetmeyecektim. Aynı boynumdaki kolye gibi onu da sonsuza kadar saklayacaktım.
" Bu fotoğraf makinesi artık benim değil mi? "
Koltuğun üzerinde bozulmuş olan saati tamir etmeye çalışan Rüzgar bana kısa bir bakış attı. Hemen ardından ise tekrardan işine geri döndü.
" İstediğin her şey senin. "
Mutlulukla kıkırdayıp hızla yerimden doğrulurken aklımdan geçen tek düşünce Rüzgarı kocaman öpmekti. Canım Rüzgar. Bana öyle güzel hissettiriyordu ki sanki onun gözünde her şeyden çok daha önemliydim.
" Teşekkür ederim. "
Ufak fısıltımla birlikte yanağına bıraktığım öpücüğün onu bir hayli şaşırttığı gözlerinden çok açık ve netti.
" Bunu beklemiyordum. "
Fotoğraf makinesinin ekranını ona doğru çevirip mırıldandım.
" Sence de çok güzel çıkmamış mıyız?"
Dudağı hafifçe yukarı kıvrılırken kucağındaki saati yanına bırakıp beni yavaşça dizine oturttu.
" Evet, çok güzel çıkmışsın. Ama çektiğini bilmiyordum. "
Fotoğraf makinesini sehpanın üzerine bırakıp ellerimi yavaşça boynuna sardım.
Bu hareketim, belimdeki elinin tutuşunu sıkılaştırırken diğer elini de saçlarıma çıkardı.
" Çünkü sana haber verseydim muhtemelen bana resimdeki gibi değil, sinirle bakacaktın. Söylesene yoksa senin fotoğraf çekilme fobin mi var? "
Gülüşünü işittiğimde ona eşlik ederek güldüm. Gülmesini sevdiğim kadar birlikte güldüğümüz anları da çok seviyordum.
" Bugün hava çok güzel. Dışarı çıkalım mı ? "
Rüzgarın sözleriyle birlikte huysuzca geri çekildim ve dudaklarımı büzdüm.
" Bunu en son söylediğinde Arzu gelmişti. "
Dudaklarımın üzerine kondurduğu öpücükten sonra hızlıca geri çekildi ve yavaşça dizinden kalkmamı sağladı.
" Hayatıma Arzudan daha manyak bir kadın girmedi. Bu yüzden merak etme birinin daha geleceğini zannetmiyorum. "
Gözlerim yavaşça açıldı. Hemen ardından ise kaşlarım olabildiğince çatılırken hızla omzuna vurdum.
" Biraz daha konuşursan hayatına giren en katil kişi de ben olacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Teen Fiction"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...