Heyyoo ben geldim.
Nasılsınız bakalım? Umarım çok iyisinizdir.
Bölüm sonunda buluşmak ve sohbet etmek dileğiyle.
Keyifli okumalar dilerim..
-
Elmas gibi parlayan gözleriyle tüm vücudumu süzüp benimle konuşmaya can attığını oldukça belli eden kadına elimle beklemesini işaret ettim ve hazırlanmış olan kahvemi elime alıp ücretini ödedim.
"Merhaba, konu nedir? Beni nereden tanıyorsunuz?"
Avuçlarım arasında tutmakta olduğum kahveyi sıkı sıkı kavradım. Bu durumdan rahatsız olmadığımı söylersem yalan olurdu.
Hayatımda ilk defa gördüğüm bir kadın karşıma geçmiş ve istikrarla adımı söylüyordu. Üstelik benim adımı nereden biliyordu ve en önemlisi de benden ne istiyordu?
"Şöyle oturma şansımız var mı acaba? Sizinle bir şey konuşmak istiyorum ve inanın bu, ayakta konuşabileceğimiz bir konu değil."
Kadın ellerinden birisini hafifçe koluma bastırıp az ilerideki masayı gösterdi. Ardından da ekledi.
"Söyleyeceklerim gerçekten çok önemli. Yoksa sabahın köründe neden birdenbire karşınıza çıkayım?"
Yani karşıma çıkması bir tesadüf değildi öyle mi? Sanırım bu planlanılmış bir karşılaşmaydı ve üstelik bu da demek oluyordu ki bu kadın beni takip etmişti.
Ama neden? Benden ne istiyor olabilirdi?
Gözlerimi birkaç saniyeliğine vücudunda gezdirdim.
Oldukça zengin duruyordu. Kolunda ben pahalıyım diye bağıran bir çanta parmağında ise bir kaya parçası büyüklüğünde tektaş vardı.
"Belemirciğim, lütfen beni kırma."
Belemirciğim mi? Daha öncesinde üç saniye içerisinde kimseyle bu kadar samimi bir konuşma evresine geçememiştim. Koray'ın bir dakika içinde bana evlenme teklifi etmesini saymazsak tabii.
"Pekala ama fazla vaktim yok. Derse yetişeceğim."
Belki de bu kadın bir magazinciydi ve benden bilgi almak istiyordu. Ne de olsa ben Rüzgar Saygıner'in sevgilisi olarak sosyal medyaya düşmüş bir kızdım.
Hatta kesinlikle magazinciydi bence. Yoksa soyadıma kadar bilmesinin başka bir sebebi olamazdı.
"Öncelikle nasılsın canım?"
Karşılıklı olarak masaya yerleşir yerleşmez sorduğu soruyla birlikte kahvemi masaya bıraktım ve oturduğum sandalyede geri yaslandım.
Evet artık emindim bu kadın magazinciydi. Onlar da hep böyle girerlerdi konuşmaya. Belki de şu an gizli gizli fotoğraflarımı çekiyorlardı. Gülümseyerek mi otursaydım acaba?
Ellerimde birisini saçlarıma götürüp düzelttim ve hafifçe gülümsedim.
"İyiyim siz?"
Acaba bana ne sormayı planlıyordu?
Rüzgar Bey ile nerede tanıştınız? Ne zamandır birliktesiniz? Birlikte mi yaşıyorsunuz?
Umarım bunları sormazdı. Çünkü bu soruların modası geçmişti artık ve biz trend bir çifttik.
"İyi olmaya çalışıyorum diyelim. Bu arada ben Yıldız. Seni görmek çok güzel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Teen Fiction"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...