Keyifli okumalar dilerim..
-
Ölüm,
On dokuz yılını hiç var olmamış gibi geçiren küçük bir kız çocuğuna aslında iyi ya da kötü bir şekilde yaşadığını hissettiren tek şey.
On dokuz yılın ardından ufak bir kız çocuğuna geride bıraktıklarını ilk kez düşündürten tek durum.
On dokuz yıllık hayatında ilk kez sevgiyle karşılaşmış bir ufaklığa kaybetme korkusu yaşattıran ahiret yolculuğu.
Hayallerinin başlamadan bittiğini ona acı bir şekilde gösteren tek kelime...
Ama en çok da Belemir için ölüm,
Onun hep Rüzgarla kalmak istediğini ilk kez yüzüne çarptıran ebedî uyku.
Ve bu yüzden o ölmemeliydi. Bu yüzden o yaşamalıydı. Yaşamalı ve Rüzgarla birlikte kavuştuğu hayatına dört kolla sarılmalıydı.
Yavaşça gözlerini araladı ve yuttuğu suların ciğerlerinde hissettirdiği o acı hisle baş etmeye çalışarak ellerini bir kez için daha yukarı uzattı.
Ve tam o sırada bir çift kol hızla belinden kavrayıp suyun yüzeyine çıkmasını sağladı.
Kurtulmuştu...
Adadaki yeşil gözlü çocuk bir kez daha kurtarmıştı onu. Bir kez daha tutmuştu ellerinden...
~
"Seni aptal."
Kafam güçsüzce Rüzgar'ın göğsüne düştüğünde nefes nefese bir şekilde öksürmeye başladım.
"Sen.. Sen ne yaptığını zannediyorsun!"
Rüzgar kükremeye devam ederken sıkıca belimden kavramış ve bütün ağırlığımı üzerine vermemi sağlamıştı.
"Ben.." Sözlerimin devamını kuramadan tekrar öksürmeye başladığımda Rüzgar beni daha da kendisine yasladı ve kıyıya doğru yüzmeye başladı.
"Sana koşma dedim değil mi? Ama sen o burnunun dikine gitmeye devam et. Öldür kendini bilerek."
Öksürmeye son sürat devam ederken az önce oynatmakta binbir zorluk çektiğim ellerimden birisini Rüzgar'ın omzuna koydum.
"Bağırma bana."
Küçük fısıltım aramızda kaybolup gittiğinde su belimize kadar gelmişti.
Rüzgar, bundan sonrasında kendi başıma yürüyemeyeceğimi bildiği için beni yavaşça kucağına aldı. Ben ise kafamı yeniden göğsüne bıraktım.
"Beni korkuttun. Hem de çok."
Sahiden benim için korkmuş muydu? Bunu.. Bunu ilk kez birinden duyuyordum. İlk kez biri benim için endişeleniyordu.. Bu duyguyu hissetmek bunu yaşayabilmek... Bu tarifsizdi.
"Benim için çok değerlisin."
Rüzgar'ın belimdeki elleri sertleşirken beni yavaşça kumlara bıraktı. Ardından yeşilleri yeşillerimle kesiştiğinde dudaklarıma doğru fısıldadı.
"Sen de benim için çok değerlisin. Sonra konuşacağız. Şimdi kendini daha fazla yorma."
Ona söylemek istediklerim henüz bitmemişti. Bu yüzden canım acısa da akciğerlerim parçalanacak gibi hissetsem de susmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADAYA DÜŞEN KIZ
Teen Fiction"Ne demek gemi batıyor?" diye çemkirdi genç kız geminin kaptanına karşı. Bu kadar mı basitti bir geminin batması? Bu ahmak adam utanmadan karşısına geçip nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Genç kız kısa bir süre kaptanın yüzüne haince baktıktan s...