MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021

'Hasta Ziyareti'

Sabah alarm sesiyle uyanıp etrafıma baktığımda yatağımda olduğumu gördüm. Abimler akşam beni odama getirmiş olmalıydı. Yarı açık gözlerle yataktan kalktığımda yakınımdan gelen bir feryat duydum. İşin tuhaf yanı bu ses çok yakından geliyordu hatta o kadar yakındı ki ayağım altındaydı sanki.

"Ah!" Başımı yere eğdiğimde ayağımın altında bir kafa gördüm. Hem de Ali'nin kafası.

"Aliş. Ne işin var senin benim ayağımın altında?" Daha tam ayılamadığım için ne dediğimi bilmeden konuştum.

"Çiçek, artık çeksen mi ayağını? Beynim patladı patlayacak çünkü az kaldı.."

"Ha pardon." Diyerek ayağımı kaldırdım. Ali de bir süre sonra kendisine gelip ayağa kalktı ve odanın kapısına doğru ilerledi. Arkasından gidip kolunu yakaladığımda Ali bana döndü.

"İyi misin Aliş?"

"Sence Çiçek? Kızım sen kaç kilosun? Yemin ederim beynim patlamak üzereydi." Kilo mu almıştım acaba diye kendi kendimi sorgularken kendimi üzmemek adına  yerde duran yastığımı elime alıp ona doğru fırlattım.

Ali kafasına yastığı yiyip odadan çıkmıştı. O odadan çıktıktan sonra bende rutin işlerimi halledip okul kıyafetlerimi giymeye başladım. Tamamen hazır olunca burnuma dolan koku beni aniden mutfağa koşturmaya yetmişti. Annem sırf Ali seviyor diye sabahın bu saatinde su böreği yapmıştı! Ali'nin bütün tepsiyi yiyeceğinden emin olduğum için hemen yanlarına uçtum. Herkes masada yerini alırken bende kendi yerime geçtim.

"Günaydın sevgili su böreği ve diğerleri." Diye konuşarak çatalımızı Ali'yle aynı anda su böreğine batırdık. Biz kendi aramızda su böreğini kim alacak diye savaşırken bizimkiler bize gülmekle meşguldü. Bir süre sonra kapı çalınca Temmuz abim kapıyı açmak için ayaklandı.

Bir süre sonra Temmuz abim yanında Fatih'le içeri girince oldukça şaşırmıştık. Ali ayağa kalkıp Fatih'in yanına gidince aralarında saçma sapan bir bakışma geçti. Babam durumu kavrayamamış olacak ki olanları anlayabilmek adına konuşmaya başladı.

"Ne işin var lan senin burada?" Diye konuştu Ali. Tabi Ali, babamdan önce davranıp konuşmaya başlamıştı.

"Evladım arkadaşınızla tanıştırsanıza bizi. Çocuk kaldı ayakta." Ardından babam konuşmaya başlayınca Fatih, Ali'den kurtulup babamın yanına geçti.

"Ali bey amcacığım siz bu ikisini çöpten falan mı aldınız? Hayır yani bir size bakıyorum bir de bunlara sonra hemen kendi kendime tövbe tövbe diyorum." Ali'nin konuşmasından sona gözlerim yuvasından çıkacak gibi olmuştu. Ayaküstü bizi kötülemişti manyak.

"Dur evladım sakin ol. Geç otur şöyle, ne yaptı bizim sıpalar?" E tabii babamda bizi gömmeye dünden razı bir şekilde Fatih'e yol vermişti.

"Baba?" 

"Amca."

"Susun bakayım siz. Ne yaptılar çocuğum söyle?"

"Ali bey amcacığım evde su böreği var ve bana söylemediler. Daha ne yapsınlar?" Diyerek iki elini yana doğru açtı Fatih. Bu çocuk gerçekten açtı ve asla doymuyordu.

"Hadi lan oradan. Söylemeseler nerden bileceksin su böreği olduğunu?" Diye konuşmaya dâhil oldu Haziran abim.

"Öyle deme Haziran abi kokusunu aldım geldim ben."

"K9 köpeği misin Fatih sen?" Haziran abimin konuşmasına koca bir kahkaha attım. Lafı tam yerine oturtmuştu vallahi.

"Tamam ya Ali story atmıştı oradan gördüm. Canım çekince de geldim işte." Diye bizimkilere duygu sömürüsü yapması bir işe yaramıştı anlaşılan. Annem ve yengem bir anda masadan kalkıp bir çay bardağı ve servis tabağı getirip Fatih'e servis açtılar.