MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021

'Yolculuk.'

Tatilimiz beklediğimizden fazla sürerken nihayet hastane nöbetimiz bitmişti. Bebeğin ve Emine ablanın sağlığı için yola çıkmayı sürekli ertelesekte artık gitme vakti gelmişti. Bizimkiler öğlen sıcağına kalmak istemediği için yolculuğu gece yapmaya karar vermiştik. Eşyalarımız toplamış, arabaların yanına geldiğimizde bu seferde kim hangi arabayla gidecek olayı çıkmıştı.

''Beyler bizim arabaya biri lazım. Ben hem karımla hemde kızımla ilgilenmeliyim.'' Selçuk abi konuştuktan sonra Yalın abi yanına gitti.

''Sizinle ben geleyim ne olur ne olmaz yanınızda olayım.''

''Yalın'ın arabası ne olacak?'' Toprak'ın sorusu üzerine gözler bu sefer abimlere döndü.

''Temmuz, Haziran biriniz benim arabayı alsa?''

''Ben geçerim o zaman.'' Temmuz abim Yalın abinin yanına gidip anahtarları aldı.

''Ben o zaman Temmuz abiyle gideyim. Bilirsiniz ki benim favorim her zaman Temmuzcuğumdur.'' Hande sekerek abimin yanına giderken Haziran abim saçını çekti.

''Hatırlatırım bu sözleri sana Hande Hanım.'' Hande abime gülerek dil çıkartınca Temmuz abim gülerek onu kolunun altına aldı.

''Çiçeğim sende gel istersen bizimle?''

''Yok yok. O Toprak'la gitsin. Kaç saatlik yol sonuçta tek başına çekilmez.'' Hande'nin konuşmasıyla olduğum yerde durdum.

''Herkes bir arabaya yerleştiyse çıkalım artık.'' Soner Amcanın konuşmasından valizler teker teker bagajlara yerleşti.

''Gençler yolda hız yapmayın. Gece karanlığında yola çıkıyoruz dikkatli olun.'' Erdem abinin konuşmasından sonra hepimiz arabalara dağıldık. Toprak elimden valizimi alıp bagaja yerleştirdi. Arabaya bindiği zaman bende bindim. Babamların arabası hareket ettikten sonra Toprak'ta arabayı çalıştırdı.

''Uykun var mı?''

''Yok, umarım seninde yoktur?'' Tuhaf bir şekilde sorduğum soruya Toprak güldü.

''Merak etme, uykumu iyi aldım. Ama sen uyumak istersen uyu. Beni dert etme.''

''Yolculuk boyunca başını şişiririm diye mi korkuyorsun yoksa sen?''

''Hayır tabii ki de.''

''İyi o zaman.'' Toprak kısık sesle müzik açarken bende telefonumu çıkartıp sosyal medyada dolaşmaya başladım.

''Toprak, bir şey soracağım?''

''Sor bakalım.''

''Bu saate açık market bulabilir miyiz?''

''Buluruz tabi. Hatta ileride var bir tane. Duralım mı?''

''Olur.'' Arabayla biraz daha ilerledikten sonra Toprak marketin önünde durdu. Çantamdan cüzdanımı alıp indiğimde Toprak'ta benimle birlikte indi. Toprak hemen küçük el arabalarından alıp yanıma geldiğinde reyonların arasında dolanmaya başladık. Gördüklerimi teker teker arabaya koyarken Toprak'ın çoktan arabayı doldurduğunu gördüm.

''Bu kadar şeyi yemeyi düşünmüyorsun umarım?''

''Neden?''

''Çünkü çok fazlalar.''

''Az olacağına fazla olsun.'' Toprak'ın bu haline göz devirip arabadan gereksiz olan şeyleri çıkarttım.

''Toprak kadın çorabı almışsın?''

''Yanlışlıkla araya kaynamıştır ya o.'' Diğerlerini kontrol ettiğim zaman gereksiz bir şey çıkmayınca beraber kasaya ilerledik. Arabadaki ürünleri kasaya yerleştirdikten sonra kasiyerin tek tek ürünleri geçirmesini bekledim. Toprak geçen ürünleri poşete yerleştirirken kasiyerin fiyatı söylemesiyle cüzdanımdan para çıkarttım. Toprak'ın çoktan kartını uzattığını görünce yanına geçtim.