'Pardon?'

22.8K 949 699
                                    

Sabah açan güneş, ötüşen kuşlar derken güzel bir güne uyandığımı düşünürken tam o an Haziran abimin kalın sesini duymak her şeyi alt üst etmişti. Karga gibi çıkan sesiyle evin içinde bana seslenmeye devam ederken yastığı kafama bastırdım.

"Çiçeeeekkk!" Abim evi inletmeye devam ederken sinir katsayılarım iyice artıyordu. En sonunda dayanamayıp bağırdım.

"Ne var abi ne!" Cevap verdikten sonra kapımı bir anda açan abime sinirden elime ilk gelen şeyi fırlattım. İçim birazcık rahatlamıştı bu şekilde.

"Telefon mu lan o?" Abimin şaşkın çıkan sesiyle birden gözüm dört açılmıştı. Fırlattığım şeyin telefonum olduğunu gördüğüm an ise direkt abimin üzerine uçmuştum.

"N'apıyorsun kız sen? Valla kaburgalarım kırıldı." Abimin konuşmasını es geçip telefonum aramaya devam ettim.

"Bir şey mi oldu? Ay kalbim dayanamayacak, bakamıyorum." Diye kendi kendime konuşurken abim hala boş yapmaya devam ediyordu.

"Yok kız azıcık kaburgalarım acıdı o kadar." Abimin kafasına elimin tersiyle hafifçe vurdum.

"Ya hu senden bahseden kim? Ben telefonumdan bahsediyorum, çekil hele şuradan." Cümlem biter bitmez bu seferde abim kafama vurup odadan çıkmış, beni acımla baş başa bırakmıştı. Telefonumun bir şeyi olmadığını öğrenince derin bir nefes aldım. Gözüm bir an saate kaydığında okul saatinin yaklaştığını gördüm. Acımı ve sinirimi başka bir zamana erteleyip hızlıca giyinip kahvaltı için mutfağa girdim. Bizimkiler maaile oturmuş beni bekliyorlardı.

"Günaydın Uslu ailesi." Sırasıyla babamın, annemin ve ikizlerin yanağına öpücüklerimi bırakıp sandalyeme geçtim.

"Abi sen ne zaman başlıyorsun göreve?" 

"Bugün başlıyorum. O yüzden ben çıkıyorum, Çiçek sende geç kalma sakın. Gözüm üzerinde." Haziran abim ilk iş gününün heyecanıyla evden çıkarken bu manzara hepimizi güldürmüştü.

"Temmuz?" Annem, abime seslenince merakla onlara döndüm.

"Efendim annem?"

"Sen ne yapacaksın bugün?" Annem ve Temmuz abim kendi arasında sohbet ederken babam kaşla göz arasında kimse görmeden masanın altından para uzatmıştı.

"Gördüm Ali!" Annemin konuşmasıyla birlikte hepimiz ufak bir kahkaha atmıştık. Daha dün babamdan harçlık aldığım için annemden gizi iş çevirmek istesek bile olmuyordu. Kadının her yerde gözü vardı sanki!

Saate baktığımda iyice geciktiğimi fark edince evden çıkıp okul yolunu tuttum. Kızlar benden biraz daha erken çıktıkları için bugünlük tek başıma gitmek zorundaydım. Rotamı okul yoluna çevirmeden önce mahallenin bakkalına doğru ilerledim.

Remzi amcanın bakkalı her ne kadar küçük olsa da içinde arayabileceğiniz çoğu şey vardır. Bu bakkalda çocukluğunuzu bile bulabilirdiniz. Horoz şekerler, leblebi tozları aradığınız her şey raflarda sizi beklerdi. Ama tabi ki benim aradığım şeyler onlar değil! Sütlerin olduğu raflara gidip aradığım çilekli sütü alıp Remzi amcanın yanına gittim ve ücreti vererek oradan ayrıldım.

Kulaklığımı takıp çilekli sütümü de açıp adımlarımı hızlandırdım. Mahalleyi izleye izleye gittiğim yolların sonuna yaklaşmıştım ki biri omzuna dokununca arkamı döndüm.

"Bakıyorum da büyümemişsin?"

"Bakıyorum da benimle konuşacak cesareti kendinde bulmuşsun?" Bulut'un karşısında sinirlenmeden durmak neredeyse imkânsızdı. Çocuk ne yapıp edip beni sinirlendirecek bir şey buluyordu.

MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin