Gece boyunca teyzemin ağlamalarını dinledikten sonra daha fazla bu duruma dayanamamış odama çekilmiştim. Babamlardan hala bir ses çıkmamıştı o yüzden hepimiz bekliyorduk öylece. Odamda da daha fazla duramayacağımı anladığım zaman annem ve teyzemin yanına gittim tekrardan. İkisi mutfakta oturmuş konuşuyorlardı. Gözüm anneme kaydığı zaman teyzem konuştukça bileklerine kolonya döktüğünü gördüm.
''Anne yeter artık bırak şu kolonyayı. Valla kafa yapacak diye korkuyorum.'' Annem bir bana bir kolonyaya baktıktan sonra yeniden bileklerine dökmeye başlayınca elinden çekip aldım.
''Şuracıkta çat diye bayılıvericem az kaldı. Nilüfer sen böyle salak değildin ablam, ne oldu sana?'' Teyzem annemin konuşmasıyla birlikte ağlamasına devam etti.
"Ya unuttum abla unuttum. Niye kimse anlamıyor beni?"
"Yavrum insan evlendiğini nasıl unutur? Beni çıldırtmak mı istiyorsun sen?"
"Anne tamam sende gitme teyzemin üzerine. Olmuş artık. Sen demez misin olmuşla ölmüşe çare yok, diye. Daha neyini konuşuyoruz ki biz?"
"Ay dur Çiçek girme araya. Zaten heyheylerim üzerimde. Kız Nilüfer annemle babamın haberi var mı?" Teyzem kafasını olumsuz anlamda sallayınca annem derin bir nefes aldı.
...
Temmuz'dan
Amcamın arkasından yola çıktıktan sonra kendimizi bir anda meyhanede bulmuştuk. Yanına doğru yaklaşınca babam hemen masanın başına geçip oturdu. Haziran, amcamın yanına geçerken bende tam karşılarına oturdum.
"Nemrud'un kızı yandırdı bizi. Çarptı sillesini felek misali." Amcam hem elindeki bardağı kafasına dikiyor hemde kendine uygun gördüğü türküyü söylüyordu.
"Kayınpederim hakkında doğru konuş lan." Babam, amcamın kafasına bir tane patlatınca ister istemez gülmüştüm. Bizimkiler halime anlamsızca bakarken daha da dikkatleri üstüme çekmemek için etrafı izlemeye başladım. Amcamı kalkması için dakikalarca ikna etmeye çalışsak da nuh demiş peygamber dememişti. O yüzden Haziran babamdan izin alıp bize de ufak bi rakı söylemişti. Kadehlerde gelince ufak ufak mezeleri yerken Haziran konuştu.
''Selçuk'lar bize gelecekti direkt buraya gel dedim haberiniz olsun.'' Hepimiz onu onaylayınca bardağı eline alıp içmeye başladı. Amcam hafiften yıkılırken nefes bile almadan konuşuyordu. Babam onu ne kadar sakinleştirmeye çalışsa da sakinleşmek bir tarafa siniri kat kat artıyordu. Yanımdaki sandalye birden çekilince Selçuk'un geldiğini gördük. Hepimizle selamlaştıktan sonra amcama bakıp duruyordu.
''Hayırdır la n'olmuş bu Osman'a?'' Yanımda oturan Selçuk'a dönüp olayları kısaca özetledim. Gözü bir an önümdeki bardağa kaydı. Bir babama birde bardağa bakınca onun bu haline güldüm.
''Amca, müsaade var mı?'' Babam kafasını sallayınca Selçuk'ta hemen kendisine bardak istedi. Garson bardağı getirince doldurup önüne aldı.
''Osman?''
''Efendim?''
''Ne yapacaksın şimdi?'' Selçuk'un sorusundan sonra amcam uzun uzun düşündü.
''Abi?''
''Efendim oğlum?''
''Ben şimdi gittim ya. Giden, bitirmiş midir?'' Babam amcama cevap veremezken amcam kafasını masaya koymuştu. İlk defa amcamı bu kadar mutsuz görürken bir şey diyemiyordum.
''Lan ben halt edeceğim? Mal mal oturup bunların boşanmasını mı bekleyeceğim?'' Hepimiz amcama evet diye cevap verince amcam kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021
Teen FictionKadifekale ve Limontepe mahallesine hoşgeldiniz! 💐 Unutmayın burada her şey 'Mahalle Arasında.' 💙