'Dolu dolu.'

4.9K 339 212
                                    

Hayatımın sınavına tam olarak bir gün kalmıştı. Uzun ve tempolu geçen ders tekrarları, sürekli devam eden denemeler, uykusuz geçen gecelerim bitmişti artık. Birkaç gün önce her şeyi tamamladığım için artık dinlenip sınavımı bekliyordum. Bizimkiler benden fazla heyecanlı olsalar da bana fark ettirmemeye çalışıyorlardı. Sabah erkenden kahvaltımızı yaptıktan sonra abimler, Dünya'yı alıp gezdirmeye çıkartmışlardı. O yüzden evde sadece annem, babam ve ben vardık. Annem mutfağı temizlerken babam da gazetesini okuyordu. Ben ise odama çekilmiş düşüncelerimin arasında boğuluyordum.

Sınav nasıl geçecekti, emeklerim karşılığını alabilecek miydim bilmiyordum. Her ne kadar kendime güvensem de içimdeki huzursuzluğu atamamıştım. İlk defa bu kadar büyük bir sınava gireceğim için keyfim yok denecek kadar azdı. Biraz ağlayıp rahatlamak istesem o da olmuyordu. Bomboş bir şekilde yatağımda uzanıp tavanı izliyordum. Geçen bu yılımı düşünürken ne kadar çok şey yaşadığımı düşünüp bunların ağırlığı altında eziliyordum. Kendi düşüncelerimin arasında böyle kaybolurken içeriden babamın sesimi duydum.

''Çiçeğim, salona gelsene.'' Yatağımdan kalkıp salona babamın yanına geçtiğim zaman annemin bize kahve yaptığını gördüm. Babamın yanındaki yerimi alıp kahve fincanınıda elime aldım.

''E küçük hanım nasıl hissediyorsun?''

''Açıkçası pek iyi hissettiğim söylenemez.''

''Neden?''

''Bilmiyorum anne. Sınav yaklaştıkça içimdeki korkuda arttı.'' Kahvemi içip sehpaya koyduktan sonra babam elini dizine vurdu. Hiç itirazsız başımı babamın dizlerine yasladım. Anında elleri saçlarımı bulunca gözlerim de çoktan dolmaya başlamıştı.

''Güzel kızım benim, sen elinden gelen her şeyi yaptın. Bundan sonrası nasip. Korkmana veya endişe duymana gerek yok. Biz her ne olursa olsun senin yanındayız. Her zamanda öyle olacağız. İllaki bu sene yerleşmek zorunda değilsin ki. Olmazsa bir daha denersin.''

''Baban haklı annem. Kendini üzme sakın. Sen üzülürsen biz senden çok üzülürüz.''

''Ay ben bi' fena oldum baba. Vallahi az kaldı kalpten gideceğim.'' Annem bir anda bacağımı cimcikleyip tahtaya vurdu.

''Allah etmesin kız tövbe de.''

''Tövbe anne tövbe.''

''Sultanım çocukları ara eve erken gelsinler. Akşam hep birlikte yemeğe çıkıyoruz.''

''O nereden çıktı şimdi baba?''

''Senin bu depresif ruh halini biraz dağıtmamız lazım küçük hanım. Tam olarak oradan çıktı.'' Annem, telefonla abimleri arayıp konuştuktan sonra yeniden bana döndü.

"Sana çok güveniyoruz biliyorsun değil mi?" Annemin konuşmasından sonra babam eğilip saçlarımdan öptü.

"Sen her zaman çok akıllıydın. Bizi asla üzmedin. Yapman gerektiğine inandığın şeyleri yaptın ve bu yollarda hep çok cesurdun. Sakın bunları söylüyoruz diye üzerinde baskı hissetme. Bizim için önemli olan sensin kızım. Bunu asla unutma."

''Baba?''

''Söyle iki gözümün çiçeği?''

''Diyelim ki sınavım iyi geçti. Tercihlerimin arasında şehir dışı olsa ve şehir dışı gelse. O zaman n'olur?''

''Abinleri okuttuğum gibi senide büyük bir gururla okuturum. Başka bir şehirde okuman veya burada kalman değil mesele. İstediğin bölüm geldikten sonra önüne çıkan her fırsatı değerlendirebilirsin.'' Babamın dizinden kalkıp oturur hale geldim. Annemle ikisi gülümseyerek bana bakıyorlardı. Önce babama sonra anneme sıkı sıkı sarıldım.

MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin