'Kabul Et.'

4.2K 355 550
                                    

Babamlar alışveriş işini halledip eve dönünce Hande, ben ve annem akşam için yemek hazırlamıştık. Abimler masayı kurarken bizde mutfaktaki son işleri hallettik. Bütün yemekler ve tabaklar masaya geçince hep birlikte sofraya oturup akşam yemeğini yedik.

''Ellerinize sağlık hanımlar. Her şey çok güzel olmuş.'' Babam konuştuktan sonra yanağını öpüp sofrayı toplamaya başladık. Annem, getirdiğimiz kirli tabakları bulaşık makinesine atarken bütün işi bitirdik.

''Dışarı çıkalım mı biraz?''

''Nereye gidelim?''

''Sahil?'' Hande, kafa sallayınca babamdan izin alıp dışarı çıktık. İkimizde konuşmadan sahile doğru yürürken geçtiğimiz sokakları izledim. Nihayet olmak istediğim yere vardığımızda kayalıkları suya yakın bir yere oturduk.

''Susacak mıyız böyle?''

''Bilmem. Toprak'tan başka bir konuda konuşmaya karar verirsen susmayız.''

''Ben senin iyiliğin için konuşuyorum.''

''Beni düşünme Hande.''

''Aman be, ne bok yersen ye gerizekalı bok.'' Hande'nin sinirli konuşmasına güldüm.

''Bulut'la ne zaman konuşacaksınız?''

''Bilmem ki. Bana bıraktı zamanını.''

''Çağır gelsin, konuşun.''

''Korkuyorum sanırım.''

''Korkunun ecele faydası yok.'' Telefonumu çıkarıp Bulut'u aradığımda telefon hemen açıldı. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra konuşup sahile gelip gelemeyeceğini sorduğumda geleceğini söyleyip kapatmıştı.

''N'oldu?''

''Geliyor.''

''Hadi bakalım. Gazamız mübarek olsun.'' Aylar sonra Bulut'u görmenin stresini yaşarken bu durum uzun sürmemişti. Hande'nin kolumu dürtmesiyle ona döndüm. Arkamı işaret ettiğinde Bulut'un geldiğini gördüm. Ayağa kalkıp karşısına dikildiğimde Bulut'u inceledim. Saçları uzamış birazda sakalı çıkmıştı.

''Siz konuşun ben ilerideyim.'' Hande, yanımızdan ayrılıp giderken Bulut az önce oturduğum yere oturdu. Bende ardından oturdum. Bir süre sessiz kaldıktan sonra ilk konuşan Bulut oldu.

''Nasılsın Çiçek?''

''İyiyim, yani sanırım. Sen?''

''Bende iyiyim.'' Aramızda yeniden bir sessizlik oluşunca konuyu açmanın zamanı olduğunu anladım.

''Neden?''

''Hangisine neden?''

''Hepsine.''

''Nereden başlayacağımı bilmiyorum.''

''Başla bir yerden.'' Bulut, elindeki taşı denize fırlattıktan sonra bana dönüp elimi avuçlarının arasına aldı.

''Seni çocukluğundan beri tanıyorum demiştim hatırlıyor musun?'' Sorusuna kafa salladım.

''Olanları hayal meyal hatırlıyorum ama bir gün Ali seni yere düşürmüştü. Bacağın kanlar içinde kalmıştı ama sen hiç ağlamamıştın. Sırf Ali üzülmesin diye.'' Söyledikleri zihnimde canlanırken istemsizce gözüm bacağıma kaydı.

''Niye anlatıyorsun ki şimdi bunu?''

''Beni daha iyi anla diye. Sen bacak kadar boyun olduğunda da kendinden çok başkalarını düşünüyordun. Tıpkı şimdi olduğu gibi.'' Soru sormak için Bulut'a döndüğümde bana bakarak güldüğünü görüp sustum.

MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin