'Sen de gideceksin!'

9.3K 607 39
                                    

Hepimiz okulun koridorunda yere çöken Ali'ye bakıyorduk. İçim cehennem ateşi ile yansa da bir yanım çok kızgındı. Son zamanlarda sergilediği tavırlar hiç ona yakışacak türden değildi. Bir anda kolumdan dürtülmemle birlikte Bulut'a döndüm.

"Çiçeğim siz kütüphaneye gidin kızlarla, biz Ali'yi alıp okuldan gidelim. Sorun olur mu sizin için?"

"Yok sorun olmaz da, nereye gideceksiniz?"

"Buluruz bir yer artık hele bir okuldan çıkalım da. En azından derdi neymiş onu öğreniriz belki." Bulut'u onaylayıp kızlarla beraber oradan ayrıldık.

''Çiçeğim kantinden kahve alıp öyle geçelim. Olur mu?''

''Olur, hadi gidelim o zaman.''

''Hepimiz gitmeyelim şimdi ben Esra'yla giderim. Her zamankinden değil mi?'' Ben ve Tuğçe onları onaylayıp kütüphaneye geçtik. Kendimize uygun bir masa bulup oraya yerleştik.

''Hangi konudan başlasak ya?''

''Yazın 9 ve 10.sınıfın derslerini bitirdik zaten. Bence işe 11.sınıf dersleriyle başlayalım.'' Kitapları çantalardan çıkartıp masaya bıraktık. Kızlarda bir süre sonra ellerinde kahveyle geçince ders tam anlamıyla başlamıştı.

Uzun süre derslerle meşgul olduktan sonra yeni başlayacak ders için sınıflara geçtik. Hepimiz derslere o kadar çok abanmıştık ki kafamızda filler tepiniyordu adeta. Allahtan son dersimiz Haziran abimeydi de bahçede temiz hava alabilecektik.

"Kız Çiçek giy artık şu eşofman takımını. Bekle bekle ağaç oldum, Esra şimdi meyvemi toplayacak." Tuğçe'nin isyanlarına kahkaha atmakla yetindim.

"Kızım sen 9 ay annenin karnında nasıl durdun ne bu acele?"

"Ya portakalım ben 8 aylık doğmuşum ondan bu sabırsızlığım. Kız Çiçek çık artık diyorum çık!"

"Patlama be. Çıktım işte geç içeri." Diyerek Tuğçe'ye yol verdim. Hepimiz ders zili çalana kadar hazırlanıp okulun bahçesine geçtik. Haziran abim hazır bir şekilde bizi bekliyordu. Bütün sınıf sıra haline geçip abimin yoklamayı bitirmesini bekledik. Yoklama işi halledince Haziran abim keyifli keyifli bize bakmaya başladı.

''Bugün sizleri çok yormayacağım gençler. O yüzden okul etrafında 20 tur atılınca sizi serbest bırakacağım.'' 

''20 tur mu? Yuh!''

''Duyamadım Çiçek bir şey mi dedin?'' Pis pis sırıtan Haziran abime göz devirmekle yetindim. Bütün sınıf itirazlarını sıralasa da Haziran abim hepsini geri püskürtmüştü. Böylece hepimiz paşa paşa koşmaya başlamıştık.

''Bittim. Öldüm. Yok sayın beni!'' 7. turdan sonra Merve kendini bir anda yere atınca arkasında olan bütün sınıfta birden yıkılmıştı.

Bütün sınıf okulun ortasında yerde yatmaya devam ederken Haziran abim tepemize dikildi.

"Herkes ayağa!" Gür sesiyle konuşmasına rağmen kimsenin ayağa kalkacak dermanı olmadığından uyarısı boşa çıkmıştı.

"Haziran abi öğretmenim bizi sal kurbanın olayım." Arif'in arkadan ağlar gibi çıkan sesi hepimizi güldürmüştü. Haziran abim hariç. Bir anda düdüğünü çalmasıyla herkes ayağa kalktı. Hepimiz pür dikkat onun diyeceği şeyi bekliyorduk.

"Dua edin iyi bir insanım yoksa 20 turu tamamlatmadan bırakmazdım sizi. Hadi dağılın şimdi." 

Haziran abimin bizi salmasından sonra herkes bir kez daha kısa süreli bir baygınlık yaşamıştı. Nihayetinde kendimizi toparlayıp banklara geçmiştik.

MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin