Hastaneden çıkalı neredeyse bir haftadan fazla olmuştu. Bu süreçte polislere ifademi vermiştim. Ne yazık ki o yangında ölen kızın kimliği belirlenememişti. Anladığım kadarıyla kayıp ilanlarından bir haberde çıkmamıştı. Bu yüzden kimsesizler mezarına defnedilmişti. Eve geldiğimden beri henüz hiç gidememiştim mezarına ama aklımın bir ucundaydı. En kısa zamanda gidecektim yanına.
Bu bir haftada annemler bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı. Fazlasıyla korkmuştu hepsi. Okula Haziran abimle gidip yine onunla dönüyordum. Giremediğim iki sınavı halletmiştim. Bu durumdan biraz sıkılsam da suçlu olduğumu bildiğimden kimseye ağzımı açıp bir şey diyemiyordum. Tabi bu kadar sıkıcı geçen bir haftanın içinde güzel şeylerde olmuştu. Motorlu gaspçılar yakalanmıştı. Karakola gidip gelmem gerekse de nihayet güzel haberi almıştım. Önceki suçları da eklenince mahkeme tutuklu yargılanmalarına karar vermişti. Selçuk abinin tahminlerine göre uzun bir süre dışarı çıkmaları mümkün değildi.
Yine o sıkıcı günlerden birinde öğle arasında kızlarla beraber kantine indik. Her zaman ki cam kenarında olan masamıza geçtiğimiz zaman dışarıdan bir gürültü geldi. O tarafa baktığım zaman Ali'leri gördüm.
''Aha yarim geliyor.'' Diyerek ayağa kalktı Hande. Ali ile sarıldıktan sonra herkes masaya oturdu.
''E Çiçek nasılsın?'
''İyiyim Anıl sen nasılsın?''
''Bende iyiyim.'' Anıl'la kısaca konuştuktan sonra masadakilere baktım. Bulut gözlerini dikmiş öylece bana bakıyordu. Bakışlarını çeksin diye beklerken asla istifini bozmamıştı.
''Hayırdır ne bakıyorsun?''
''Fazla güzelsin.'' Böyle bir cevap beklemediğimden susmuştum. İçimden hafif tebessüm etmek gelse de kendime hakim oldum.
''Çok bakma rahatsız oluyorum.''
''O senin sorunun.'' Bulut'un verdiği cevap beni şaşırtmıştı bu yüzden bir şey demedim.
''Toprak'la konuşuyor musun Çiçeeeem hala?'' Fatih konuşunca bu sefer ona döndüm.
''Evet konuşuyoruz. Hala.'' Fatih'e verdiğim cevaptan Bulut elinde döndürdüğü su şişesini sertçe masaya bıraktı.
''Çıkışta Kadeh'e gidelim mi?'' Burak dikkatleri Bulut'un üzerinden almak için ortaya laf atmıştı. Ya sabır diyerek bir kez daha susmayı tercih ettim.
''Olur valla gidelim.'' Herkes bir ağızdan onaylarken ben bir şey dememiştim. Ama tüm gözler bana dönünce benden de bir cevap beklediklerini anlayıp konuştum.
''Çıkışta Toprak'la işim var.''
''Toprak için bizi ekiyorsun yani öyle mi?'' Bulut'un cevap vermesiyle tekrardan ona döndüm.
''Sen benimle bir bahçeye gelsene.'' Diyerek masadan kalkıp bahçeye doğru yürüdüm. Arkamdan gelen ayak sesleri ile peşimden geldiğini anladım. Okulun arka tarafına geçip Bulut'un gelmesini bekledim.
''N'oldu?''
''Ne mi oldu? Ne bu tavırların senin. Bir şey demek istiyorsan açık açık konuş.'' Bulut sırtını duvar yaslayıp kollarını birleştirdi.
''Açık konuşayım öyle mi? Gerçekten bunu istiyor musun Çiçek?'' Sorusuna kafamı sallayınca olduğu yerde dikleşip bana baktı.
''Benim Melisa ile arkadaşlığım yüzünden ilişkimizi bitirdin ama sende ben n'apıyorsam aynısını yapıyorsun. Ne var bu Toprak'ta? Niye her yerden çıkıyor bu çocuk?''
''Önce o ses tonunu alçalt. Bak kendi ağzınla dedin bizim ilişkimiz bitti. Ayrıca ben Toprak'la sadece arkadaşım. Sen farkında mısın bilmiyorum ama ben bugün buradaysam onun sayesinden Bulut.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021
Novela JuvenilKadifekale ve Limontepe mahallesine hoşgeldiniz! 💐 Unutmayın burada her şey 'Mahalle Arasında.' 💙