'Çiçeği yaşatan Toprak değil midir zaten?'

7.8K 448 236
                                    

Hande'den

Gecenin bir yarısı hepimiz hala o metruk binanın önündeydik. Ali Amca defalarca kendinden geçmişti. En sonunda sağlık görevlileri birkaç saat önce sakinleştirici yapıp onu ambulansa almışlardı. Sultan Teyze'nin hala hiçbir şeyden haberi yoktu. Evde yarı baygın bir şekilde hala Çiçeğin gelmesini bekliyordu. Hepimiz bekliyorduk aslında. Defalarca kez dua etmiştim şuradan bir yerden çıkıp gelsin diye.

''Çiçeğim sen niye bize bunu yaptın!'' Haziran abi saatlerdir aynı şeyi söyleyip duruyordu. Kimsenin gözyaşı durmamıştı. Çiçek benim kardeşimdi. Gözümü onunla açmıştım bir kere. Ömrümün bütün seneleri onunla geçmişti. Ciğerim yanıyordu ama ailesini düşünmek bile istemiyordum. Biz bu haldeyken onların durumu hepsinde de beterdi.

Gözüm bir ara Temmuz abiye kaydığında duvarın köşesinde sessizce oturduğunu gördüm. Ayaklarım beni onun yanına getirirken bende yanına çöktüm.

''Temmuz abi.'' Ağlamalarımın arasında sesimi duyan Temmuz abi beni kendine çekip sarıldı. Koskoca adam omzumda hıçkıra hıçkıra kardeşi için ağlıyordu. Uzun süre sarıldıktan sonra duyduğumun fren sesiyle birlikte ayrıldık. Sesin geldiği yere baktığım zaman Selin ablanın koşa koşa geldiğini gördüm. Gözleri Haziran abiyi bulduğu gibi yanına doğru koşmuştu. Temmuz abiyle birlikte onların yanına doğru gittik.

Selin abla kendini yere doğru bırakıp hemen Haziran abiye sarıldı. Haziran abide ona sarılınca ağlaması iyice şiddetlendi. Biz yanlarına vardığımızda Selin abla dolu gözleriyle bize baktı.

''Yeni öğrendim. Özür dilerim daha erken gelemediğim için, özür dilerim yanınızda olamadığım için.'' Diye sayıklıyordu.

''Amirim.'' Polislerden birinin sesini duyunca hepimiz ayaklanıp oraya doğru koştuk.

''N'oldu Abdullah?''

''Bahçenin arkasında bir şey var görmeniz gereken.'' Polisler hızlıca binanın arkasına doğru giderken hepimiz onların peşlerinden gittik. Etrafa dikkatlice baktıysam da hala ortada hiçbir şey görememiştim.

''Oğlum ne buldunuz, nerede göstersenize?'' Polislerden biri bahçede duran köpeklerin yanına doğru gitti bu sefer

''Köpeklerin altında genç bir kız hırkası var amirim. Almaya çalışıyorum ama anne izin vermiyor. Belki olayla ilgilidir diye haber vermek istedim.'' Polislerden açıklama gelince Haziran abi ve Temmuz abi köpeklerin yanına gitti. Herkese havlayan köpekler bu seferlerini seslerini bile çıkartmamıştı. İkisi birden yavru köpekleri kucaklarına alınca yerde ki hırka daha da meydana çıktı.

''Temmuz bu Çiçeğin sabah giydiği hırka lan. Oğlum bu bizim kardeşimizin lan!''

...

Toprak'tan

Babamdan kaçacağım derken şehirde ne kadar metruk, ıssız yer varsa hepsinde kalmıştım. Böyle yerlerde kalmak sorun değildi ama babamın birkaç gün içerisinde yerimi bulması büyük sıkıntıydı. Sürekli yer değiştirmekten anam ağlamıştı be! Son günlerde kendime mesken edindiğim yere doğru giderken yanımdan geçen birine gözüm takıldı. Bu daha birkaç gün önce kaşımı yaran mavi gözlü kızdı, Çiçek. Kendimi göstermek adına elim kornaya giderken son anda vazgeçtim. Biraz uğraşsam fena olmazdı diye düşünüp hızımı azaltarak peşinden gitmeye başladım. İlerlediği sokakları gördükçe kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Tehlikeli yerlerdi buralar.

Bir süre sonra arabayı müsait bir yere park edip peşinden yürümeye başladım. Bir ara gözden kaybetsem de geri bulmam uzun sürmemişti. Bir binanın önünde telefonda konuştuktan sonra içeri daldığını fark ettim. Ulan bina yanıyordu cayır cayır, aptal mıydı bu kız!

MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin