Güneşin bütün ışıkları yüzümüze vururken bizi uyandıran alarm değildi bu sefer. Gözlerimi açtığımda annem ve babam bizi uyandırmak adına yanaklarımıza öpücüklerini konduruyorlardı. Ne güzeldi böyle uyanmak!
"Günaydın." Uyku sersemliğiyle konuştuğumda babam gülerek cevap verdi. "Günaydın güzelim."
Abimler de yavaş yavaş uyandıktan sonra elimizi yüzümüzü yıkayıp mutfağa geçtik. Annem ve babam erkenden kalkmış kahvaltı masasını çoktan hazırlamışlardı.
...
Kahvaltımızı yaptıktan sonra babam işe gitmişti. Haziran abimde çıkmak için beni bekliyordu.
"İkiz sen ne yapacaksın bugün?"
"Hayat'ın yanına hastaneye gideceğim ikiz. Oradan da bilmiyorum artık." Diye cevap verdi Temmuz abim.
"Annem beni de bekle beraber gidelim hastaneye. Olur mu?"
"Olur, annem olur. Hazırlan biz de çıkalım o zaman."
Bende hazırlanınca hep birlikte evden çıktık. Temmuz abim ve annem hastaneye gideceği için arabayı onlar almıştı.
Haziran abimle beraber yavaş yavaş yürürken yanımızda bir araba durdu.
"Çiçek! Günaydın. Hadi atlayın sizi gideceğiniz yere bırakayım." Karşı komşumuz Selin ablaydı bize seslenen.
"Yani bilmem olur mu ki? Yolunuz uzamasın?" Bir yandan Selin ablaya cevap verip bir yandan göz ucuyla Haziran abime bakıp tepkisini ölçmeye çalışıyordum.
"Teklifiniz için teşekkürler ama biz yürüyerek gideriz." Haziran abimin verdiği cevap beklediğimden daha da şeydi. Kibar!
"Sen kibar konuşmayı biliyor muydun ya?" Hadi ama Selin abla! Uyuyan ejderi neden uyandırmaya çalışıyorsun ki.
"Sana kibarlık yaramıyor galiba. Hem senin arabana binmek demek intihar demek avukat hanım. Bizde ölmek için henüz çok genciz. Hadi var git yoluna." Geldi Haziran abim.
Abim kolumdan çeke çeke okula sürüklerken Selin ablanın sinirden attığı çığlıklar abimi kahkahalara boğmaya yetmişti.
"Abi niye binmedik ya? Ne güzel şimdiye okuldaydık." Diye isyan ettim.
"Yürü kız çilli!" Of.
Abimle yürüye yürüye sonunda okula varmıştık. O öğretmenler odasına giderken bende kendi sınıfıma geçtim.
"Günaydın Çiçeeem." Beni fark edip ilk konuşan Hande oldu.
"Günaydın." Diye karşılık verdim. Gözlerim bir yandan Bulut'u arıyordu.
"Ne oldu kız dört dönüyor gözlerin."
"Hiç bir şey." Diye kısa kessem de Hande cin gibiydi. Muhakkak bir şeyler olduğunu anlamıştı.
"Bunun da hesabı sonraya Çiçek Hanım."
Biz böyle kendi aramızda konuşurken sınıfa Ali ve diğerleri geldi. Bulut en arkalarında ilerlerken beni görünce olduğu yerde öylece kaldı. En sonunda bir elini ensesine götürüp diğer eliyle selam verdi. Açıkçası şu an fazla şey duruyordu. Tatlı. Utanmasam kalkıp yanaklarını sıkardım. Amma velakin utanıyordum.
Neyse ki dersin öğretmeni gelip beni düşüncelerimden utanmaktan kurtarmıştı.
...Nihayet son dersin son dakikalarındaydık. Hırkamın cebindeki telefonum titreyince elime aldım. Annem mesaj atmıştı.
Gönderen : Sultanım
Annem dersten sonra abinle beraber hastaneye gelin.
Gönderilen : Sultanım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021
Novela JuvenilKadifekale ve Limontepe mahallesine hoşgeldiniz! 💐 Unutmayın burada her şey 'Mahalle Arasında.' 💙