Zaman su gibi akıp giderken bir ayı geride bırakmıştık. Ömür geçiyordu ama biz hala aynıydık. Esra ve Fatih bol kahkahalı ilişkilerine devam ederken, Hande ve Ali cephesinde her şey aynıydı. Hande kaçıyor, Ali kovalıyordu ne kadar böyle devam edecekleri bilmiyordum ama umarım yakın bir zamanda tatlıya bağlanırdı. Biz ise her zaman ki gibiydik. Arkadaşlarımızla vakit geçiriyor geri kalan zamanlarımızı değerlendiriyorduk.
Bir hafta sonunda daha Kadifekale mahallesinde hayat monoton bir şekilde devam ederken babam bu duruma sıkılıyor gibiydi. Evde ailece oturduğumuz sırada babam telefonunu eline alıp birilerini aramaya başladı.
''Anne, babamın nesi var?'' Haziran abim sabahtan beri sormak istediğimiz soruyu sormuştu.
''Bildiğim kadarıyla bir şeyi yok anneciğim sıkılmıştır muhtemelen.'' Annemi onayladıktan sonra yeniden gözlerimiz babama döndü.
''Haziran, Temmuz hazırlanın pazar günü halı saha maçına gidiyoruz.'' Babamın halı saha lafından sonra Haziran abim ayaklanıp saçma sapan kendinde eğlenmeye başladı.
''Kim kim oynuyoruz baba?''
''Murat ile görüştüm şimdi ayarlayıp arayacak.'' Babam Temmuz abime cevap verirken telefonu yeniden çaldı.
''Efendim dostum?''
''...''
''Tamam. O zaman bizim takım sen, ben, Soner, Salih, Burhan, Tahsin, Yalçın, Sami, Hasan, Remzi, Bahtiyar. Karşı takımı ne yapalım?''
''...''
''E tamam o zaman ben Haziran ve Temmuza da söylerim sizin çocukları ayarlar onlarda takım çıkartır. Olur mu?''
''...''
''Anlaştık. Saat kaça ayarlayalım?''
''...''
''Doğru diyorsun. Çocuklar ve hanımlarda gelir böylece. Tamamdır o zaman haberleşiriz yine olur mu?''
''...''
''Tamam dostum. Hadi iyi akşamlar, selam söyle sizinkilere.'' Babamın kısa süren telefon konuşmasından sonra babam yerine oturdu.
"Sultanım hanımlarla konuşun şöyle hep beraber güzelce vakit geçirelim olur mu?"
"Olur Ali ayarlarım ben ama nereden çıktı bu halı saha mevzusu şimdi?''
''Okullar başladığından beri o kadar şeyle uğraştık ki kendimiz için bir şey yapamadık. Yalan yok çokta canım sıkılıyordu bu aralar dedim en iyisi bir halı saha maçı. Hem gündüzden gider kahvaltı da yaparız güzel olmaz mı?'' Babamın açıklaması annemi tatmin etmişe benziyordu.
''Olur hayatım olur. Şimdi kimler geliyor bana söyle bir ona göre arayayım milleti?''
''Sen Sami abinin, Remzi abinin, Bahtiyar'ın, Soner'in, Burhan'ın, Tahsin'in ve Yalçın'ın hanımlarını ara Sultanım. Diğer çocukların anneleriyle Meryem Hanım görüşecekmiş.''
''Remzi abiyle Sami abi biraz zorlanmaz mı baba?'' Temmuz abimin sorusuna Haziran abim cevap verdi.
''Manyak mısın ikiz. Seni beni ceplerinden çıkartır o ikisi. Ayrıca çağırmazsak vallahi küserler 1 hafta ne bakkala gidebiliriz ne pastahaneye.'' Haziran abim haklıydı. Bu iki orta yaşlı adam birazcık alıngandı. En son onlar olmadan halı saha maçı yapıldığında mahalleliye küsmüşlerdi. Millet ikna etmişlerdi. Bizimkiler kendi aralarında konuşurken annem arkadaşlarını aramka için mutfağa geçti. Bu sırada odasında oyun oynayan Dünya yanımıza geldi.
''Baba.'' Koşarak babamın kucağına yerleşen Dünya'yı babam hemen kollarının arasına aldı.
''Efendim güzel kızım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASINDA (Tamamlandı) #wattys2021
Teen FictionKadifekale ve Limontepe mahallesine hoşgeldiniz! 💐 Unutmayın burada her şey 'Mahalle Arasında.' 💙