~Cennet Meyvesi ~

12.7K 511 22
                                    

Gece kontrole gelen hemşirenin, gördüğü manzara ile dudakları sıcacık bir gülümseme ile iki yana kıvrıldı. Karan karısının yattığı yatağa uzanmış, onu iki kolu ile sıkıca sararak göğsüne bastırmıştı. Burnu karısının saçlarına gömülmüş, yüzünde huşu dolu bir ifade vardı.  Berzah ' da karnı el verdiğince kocasının güvenli sığınağına iyice sokulmuş huzur içinde uyuyordu.  Beyza hemşire onlara imrenerek baktı. Tansiyon ve nabız kontrolü yapması gerekiyordu ancak bu güzel manzarayı bozmak da istemiyordu. Zaten genç kadının yüzündeki huzurlu ifadeden ne kadar iyi olduğu belli oluyordu. Ses çıkarmamaya özen göstererek arkasını döndü ve usulca odadan çıktı. Ancak kapıyı kapatmadan önce aklına gelen şeyle kararsız bir kaç adımı tekrar içeriye atıp yatağa yaklaştı. Cebinden çıkardığı telefonun kamerasını açtı ve  içini ısıtan  bu güzel manzarayı ölümsüzleştirdi. Aşka olan inancını kaybetmiş biri için birbirine böylesine bağlı bir çift görmek geleceğe dair yeniden umutlanmasını sağlamıştı. Bu yaptığı belki yanlıştı ama içinden bu güzel manzaranın ölümsüzleştirilmesi gerektiğini fısıldayan yanına engel olamamıştı. Uzun zamandır birbirini böyle seven bir çift görmemişti. Sabah olduğunda çektiği fotoğrafı onlarla paylaşacak ve eğer izin verirlerse bir kopyasını da kendi telefonunda saklamaya devam edecekti. Sık sık o resme bakıp aşka olan inancını ve umudunu diri tutacaktı.

&

Karan sabahın ilk ışıkları ile birlikte  gözlerini açtığında, burnunun dayalı olduğu saçlara derin bir öpücük bırakıp, kokusunu ciğerlerine çekti. Bakışlarını huzurla uyuyan kadınının yüzüne ve ardından karnına çevirdi. Yüreğinden taşan sevgi ile gözlerini yumdu ve Allah'a onları kendisine bağışladığı için tekrar tekrar şükretti. Berzah'ın yerde sürüklenen o hali aklına geldikçe çıldıracak gibi oluyordu. Ya onlara bir şey olsaydı. Karan o zaman ne yapardı. Yüreği buna nasıl dayanırdı. Düşüncesi dahi kanının vücudundan çekilmesine neden oluyordu. Berzah'ın bileklerindeki sargılara bakarken kahroldu. Onun dokunmaya kıyamadığı teninde canını yakan izler vardı. Bu yaşananlar ona öyle büyük ders olmuştu ki, artık onu bir an bile gözünün önünden ayırmayı düşünmüyordu. Gerekirse her yere birlikte gideceklerdi ama uğruna öldüğü bu tene bir daha en ufak bir zarar gelmesine müsaade etmeyecekti.

Berzah bileklerinde ki sızı ile gözlerini araladı ancak yüzündeki acı dolu ifadenin geçmesi için bir kaç dakika kıpırdamadan bekledi. Karan'ın dünden beri nasıl kahrolduğunu biliyordu. Onu koruyamadığı için kendini suçluyordu, bundan adı gibi emindi. Tüm bu olanlar talihsiz bir kazaydı sadece ama Karan bunu kabul etmek istemiyordu. Eğer  yanında olsaydı asla böyle bir şeyin yaşanmasına izin vermeyeceğini binlerce kez tekrarlamıştı. Zaten o Berzah'ın yanındayken değil ona zarar vermek yanına beş metreden fazla yaklaşmak bile cesaret isterdi. Yan yana oldukları her an onu korunaklı kanatlarının altına saklayıp, herkesten ve herşeyden sakınıyordu. Elinden gelse saçına rüzgar değmesine bile müsaade etmeyecekti. Öyle deli bir sevda vardı ki kocasının yüreğinde, Berzah bazen onun sevgisi karşısında ezildiğini hissediyordu. Evet o da Karan 'ı canından çok seviyor, onu hayatının merkezinde tutuyordu. Ama Karan'ın sevgisi öyle büyüktü ki kalbinin bu sevgi karşısında aciz kaldığını hissediyordu. Sanki ne kadar severse sevsin onun sevgisi karşısında yetersiz kalacakmış gibi hissediyordu.

" İyi misin Yüreğim ?" diyen kocasının sesi ile bakışlarını ona kaldırdı. Dudağının kenarı küçük bir tebessüm ile kıvrıldı.

" Uyanık olduğumu nasıl anladın?" Diye sordu. Karan sıcacık bakışları ile kalbini işaret etti.

" Kalp atışların hızlandı ve sık nefesler almaya başladın. Söyle bakalım o güzel aklından neler geçiyordu" Berzah onun kendisini bu kadar açık okumasına bazen şaşırıyordu. Çoğu zaman bir bakışından ne hissettiğini ya da ne düşündüğünü anlayabiliyordu. Aslında bu olağanüstü bir şeydi. Birinin sözcükler olmadan seni anlıyor olabilmesi insanın yüreğinde ki yükü hafifletiyordu. Bakışları zümrüt yeşili gözlerde sessizce dolaştı. Ahh, bu gözler! ilk gördüğü gün nasıl da mühürlenmişti kalbine... Gönlünün bu güzel adama aktığını daha o an anlamıştı. Hayatında ilk kez bir adamın gözlerinde kalbini çarptıran o ışığı görmüştü. Kocasının cevap bekleyen bakışları tebessümünü genişletti.

^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin