^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)

~Ateşten Gömlek ~

Keyifli okumalar.
En sevgiliye emanetsiniz. ..

&

Sabah esintisi yumuşak darbelerle tenlerini okşuyor, kuşların cıvıltıları derinden kulaklarına doluyordu. Yeryüzüne cömertçe serilen güneş ışınları, sarmaş dolaş uyuyan iki sevgilinin aşk dolu resmini çiziyordu.

Yeni güne gözünü ilk aralayan Berzah olmuştu. Karan 'ın göğsünde duran başını hafifçe kaldırıp yüzüne baktığında, hala mışıl mışıl uyuduğunu gördü. Oysa genelde ilk uyanan hep Karan olurdu ve onu arsız öpücükleri ile uyandırmaya bayılırdı. Ancak genç adam neredeyse bütün geceyi karısını izleyerek geçirdiği için sabaha karşı uykuya dalmıştı ve Berzah henüz bunu bilmiyordu.

Bakışlarını bir bebek gibi uyuyan adamın suretine kilitledi. Öyle güzel bir adamdı k, yüzüne vuran güneş ışığı sanki onu olduğundan daha yakışıklı gösteriyordu. Ya da Berzah'ın gözlerindeki aşk dolu ışıltı böyle görmesini sağlıyordu. Kalın ve şekilli dudakları hafif ayrık duruyordu ve o siyah gür kipriklerinin gölgesi yanağına değiyordu. Her daim düzgün bir şekilde taranmış olan saçları, asi bir ruhun izlerini taşıyan bir dağınıklığa sahipti. Bu hali ile öyle karşı konulmaz bir çekiciliğe sahipti ki, Berzah onun bu halini kendisinden başka hiçbir gözün görmemesine şükretti. Onun kalbini kendi kalbiyle doldurduğu için Allah'a her an binlerce şükür sunuyordu.

Kalkmak için hareketlendiği sırada Karan bileğini yakaladı ve onu tekrar göğsüne çekti. Bakışları birbiri ile buluştuğunda" ben seni böyle mi uyandırıyorum yüreğim, sabah öpücüğümü vermeden nereye gidiyorsun" diyerek onu azarladı. Uyuduğunu sandığı adam tarafından sarmalanmak Berzah'ı bir anlık afallatsa da çabucak toparlandı. Yüzüne sıcacık bir gülümseme yerleştirdi. Cilveli bir sesle " demek uyuma numarası yapıyordun" diye mırıldandı. Parmakları çoktan kirli sakalların süslediği güzel yüzün üzerinde dans etmeye başlamıştı. En çok yüzüne dokunmayı seviyordu. Sakallarının parmak uçlarında ve avuç içlerinde bıraktığı o tatlı hisse bayılıyordu.

Karan büyük bir beklenti ile sesini çıkarmadan ona bakıyordu. Berzah yüzünü usulca onun yüzüne yaklaştırdı ve yanağına uzun sulu bir öpücük bıraktı. Karan yarı şaşkın yarı sitem yüklü bakışlarını ona çevirdiğinde, Berzah gülmemek için kendini zor tuttu.

Genç adam " sen şimdi buna öpücük mü diyorsun yani " dediğinde dudaklarını birbirine bastırdı ve umursamazca omuz silkti. " Evet öyle diyorum çünkü bu da bir öpücük "

Cevabının ardından Karan ani bir hareketle onu altına aldı ve ağırlığını üstüne vermeden onu tüm vücudu ile kapana kıstırdı. Bir eli genç kadının yastığın üstüne dağılan saçlarına gitti ve elini ensesine götürüp o saçları avuçladı. Bakışlarında ki arzu dolu ışıltılılar Berzah'ın sertçe yutkunmasına sebep oldu. Kalbi beklenti dolu bir heyecanla çarpıyordu.

" Sana gerçek bir öpücük nasıl olurmuş göstereyim o zaman " diyen Karan, daha fazla beklemeden dudaklarını bir mühür gibi Berzah'ın dudaklarına kapattı. Yumuşak ve tutkulu bir öpücüğün ardından bakışlarını tekrar birleştirdi.

" Gerçek bir öpücük nasıl olurmuş öğrendin mi karıcığım " sesinde ve yüzünde muzip bir gülümseme vardı.

Berzah afallamış bir halde başını evet anlamında salladığında, Karan uzanıp alnına şefkatli bir öpücük bıraktı ve dudaklarını usul usul kulağına yaklaştırdı. Fısıltıyı andıran kısık bir sesle " bir daha... benden önce uyandığında... beni gösterdiğim şekilde gerçek bir öpücükle uyandırmazsan... böyle aklını başından alırım" dedi ve bakışlarını tekrar birleştirip "anlaştık mı yüreğim" diye sordu. Berzah'ın dudakları iki yana kıvrıldı ve küçük bir tebessümle " anlaştık sevgilim " karşılığını verdi.