Soluksuz kalana dek koştu genç kadın. Ancak döndüğü köşe başında, koca bir boşlukla yüz yüze gelince, suskun dudaklarından gazap dolu bir inilti koptu. Bu inilti ciğerini paramparça etti. Buradaydı. Görmüştü onu. Oydu! Emindi! O yeşil hareleri ne kadar uzakta olursa olsun tanırdı.
Endişe ile peşinden gelen ikili onu hüzünle süzdü. Feride, kollarını tutup onu sarstı. Genç kadının aylar sonra dudaklarından dökülen o birkaç kelime Feride'yi büyük bir endişeye sürükledi. Yoksa korktuğu başına mı geliyordu. Arkadaşı aklını mı kaçırıyordu?
" Buradaydı. Gördüm. Bize bakıyordu. Oydu Feride eminim, gözlerini gördüm. Ben o gözleri kilometrelerce uzağımda olsa bile tanırım. " Feride onun bakışlarında ki yalvarışı gördü. Söylediklerine onu inandırmak için nasıl da çırpınıyordu. Ama aslında inandırmak istediği ne Feride'ydi ne de başkası, söylediklerinin gerçekliğine inandırmak istediği yalnızca kendisiydi.Feride arkadaşının haline hüzünle bakıp dudağının kenarında buruk bir tebessüm gezdirdi.
" Hadi gidelim canım. Galiba senin biraz kafan karışmış. Bu söylediğin mümkün değil sende biliyorsun " ne diyebilirdi ki, söylediklerinin gerçek olmasını o da her şeyden çok isterdi ama bu imkansızdı. Berzah kendi gözleri ile görmüştü kocasının cansız bedenini. Aklı da ruhu da o kadar Karan 'la doluydu ki, hayal görmüş olması şaşılmayacak bir şeydi. Berzah hala aynı şeyleri sayıklamaya devam ederken, farkında olmadan arkadaşının kolları arasında dakikalar önce koşarak çıktıkları mekana geri sürükleniyordu. Nihayet içeriye girip oturduklarında, garsondan rica ettikleri bir bardak suyu birkaç yudumda olsa ona içirebilmişlerdi.
" Oydu, gördüm. Gözlerini gördüm " diye sayıklamaya devam eden genç kadını Emir 'in sert sesi susturdu.
" Yeter artık Berzah! Kendine bunu yapmaktan ne zaman vazgeçeceksin. O öldü tamam mı. Karan öldü! " Genç adamın dilinden dökülen yakıcı kelimeler Berzah'ın parçalara ayrılmış yüreğini bir kez daha paramparça etti. Islanan kirpiklerini başında dikilen adama çevirip kalbini parçalayan gerçeği dudakları titreye titreye tekrar etti.
"Karan öldü!" Genzini yakan bu iki kelime genç kadının yeniden sessizliğe gömülmesine neden oldu. Ne kadar kabul etmek istemezse istemesin, ne kadar inkar ederse etsin gerçek gün gibi ortadaydı. Gerçek tüm sevdiklerinin göz bebeklerinde oynaşıyordu. Karan ölmüştü. Can çekişircesine kabul ettiği bu gerçekle oturduğu sandalyeye daha da gömüldü. Masayı azap dolu bir sessizlik sardı. Uzun dakikaların ardından Emir'in isteği üzerine masa donatıldı. Berzah her zaman olduğu gibi yine kabuğuna çekildi, ancak Emir ve Feride 'nin yoğun ısrarlarına karşılık birkaç lokmayı kuruyan boğazından zorla geçirdi. Ağzına verilen her lokma zehir gibi acı, yutkunurken boğazına dizilecek kadar büyüktü. Yediği her lokma , gittiği her mekan, duyduğu her ses , gördüğü her suret ona yalnızca Karan 'ı hatırlatıyordu. Farkında olmadan ruhu onun ruhuna karışmıştı. Karan Ulusoy, sol yanında öyle bir taht kurmuştu ki saltanatı ömrü son bulduğunda dahi hükmünü sürdürecekti.
&
Takati kesilmiş ayaklarını güçlükle hareket ettirip arabanın arka koltuğuna oturdu. Başını cama yaslayıp gözlerini kapattı ve yol boyunca gördüğünü sandığı yeşil hareleri hayal etmeyi sürdürdü. Oysa o kadar emindi ki gerçekliğine o bakışların, öyle içten, öyle anlamlıydı ki o birkaç saniye, öylesine güzel bir bakışı nasıl bu kadar gerçekçi bir şekilde hayal edebilmişti. Karamsar ruhuna bugün bir darbe daha yemişti. Yükü giderek ağırlaşıyor ve omuzlarını aşağıya çekiyordu. Karan 'ın bedenini saran kefen o günden beri Berzah'ın ruhunu sıkıyor, zoraki aldığı solukları kesiyordu.
Sonunda eve geldiklerinde yine tek kelam etmeden sessizce arabadan indi ve kimse ile göz göze gelmeden içeriye girip hızla odasına giden merdivenlere yöneldi. Soluk soluğa tamamladığı basamaklar, yüreğindeki yakıcı ağırlıktan mı bilinmez bugün daha bir uzun, daha bir yokuş gibi gelmişti. Peşinden gitmeye hazırlanan Feride 'yi Emir 'in bileğine yapışan eli durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)
RomantizmErkek egemenliğinin hakim olduğu topraklarda , bir yaşam uğruna feda edilen, hayallerine ve umutlarına zalimce balta vurulan gencecik, masum bir kızın hikayesi.. & Ait olduğu topraklardan acımasızca söküldüğünde küçücük bir tomurcuktu. Susuz bırakıl...