~Kaderin Oyunu ~

111K 2.1K 195
                                    

O sabah Kızıltepe'de yer yerinden oynuyordu. Ezelden beri düşman olan Karabey ve Ulusoy aşireti yıllar sonra yeniden silahlarını çekmişti. Ya ölüm kokacaktı Kızıltepe sokakları ya da iki masum yüreğin sonu olacaktı.

Onlar silahlarını kuşanmış yeni bir savaşın fitilini ateşlemeye hazırdı ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı. Kader çoktan ağlarını örmüş, dört nala geliyordu.
Kızıltepe ya ihanetin bedeli ile yanıp kül olacak, ya da kaderin birleştirdiği iki yürekte can bulacaktı.

&

"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür."

Hz. Muhammed.S.A.V

&

Ay gecenin koynunda ki hakimiyetine son vermiş ve güneş tüm ihtişamı ile göğü sarmıştı iki masumun canını yakacak o kara haber geldiğinde. Ulusoy konağında taş üstünde taş kalmamıştı. Çünkü, Ulusoy aşiretinin tek kızı Didar, gecenin kör bir vaktinde düşman ailenin oğlu Baran ile kayıplara karışmıştı. Ferzan Ulusoy 'un bu ihaneti bedelsiz bırakmaya niyeti yoktu. Bir ordu adamı ile birlikte silahlarını kuşanmış ve çoktan Karabey konağının yolunu tutmuştu.

Kardeşinin ihaneti ile öfkeden deliye dönen Ulusoy aşireti' nin tek varisi Karan ağa ise, deli öfkesi ile bütün konağı birbirine katmıştı. Kendi odasından başlayarak tüm katlarda adeta terör estirmiş, koca konakta kırılıp dökülmedik tek bir eşya dâhi bırakmamıştı. En son, yumruğu ile dağıttığı boy aynası elinde büyük bir kesiğe yol açtığı için, en yakın dostu Emir tarafından zorla hastaneye götürülüyordu. Oysa dedesi Ferzan ağanın peşinden gitmesi, o Karabey konağını içindekilerle birlikte ateşe vermesi gerekiyordu. Onun, gözünden sakındığı, pamuklara sarıp sarmaladığı biricik kardeşi böyle bir ihaneti ağabeyine nasıl reva görebilmişti. Düşündükçe kahroluyor, öfkesi her saniye daha da alazlanıyordu.

&

Karabey konağında 'da durum çok farklı sayılmazdı. Konağa bir bomba gibi düşen haber yüzünden herkesi bir telaş sarmış, gelecek olan saldırıya karşı hazırlık yapılıyordu. Biliyordu Zişan hanım, oğlunun bu hatası büyük bir savaşın fitilini ateşlemişti. Ah Baran, ailesine böyle bir şeyi nasıl yapabilmişti. Hiç mi düşünmemişti? Bu işin sonu ölüm demekti. Yıllardır bitmeyen düşmanlığın sönen ateşini yeniden harlamak akıl işi miydi? Oğlu kesinlikle aklını yitirmiş olmalıydı.

"Ben artık kan dökülsün istemiyorum. Bir hal çaresine bakacağız. Eğer kabul ederlerse berdel yapar bu işi kan dökülmeden temizleriz" demişti kaynı Efgan ağa dakikalar önce. Korkuyordu zavallı kadın, bu işin ucu güzeller güzeli kızı, biricik Berzah'ına uzanırsa ne yapar, nasıl yaşardı. Ulusoy aşireti zalimliği ile tanınırdı Kızıltepe 'de. Onun Berzah'ı asiydi, kolay kolay kimseye boyun eğmezdi ama bilirdi Zişan, bu onun çevresine karşı ördüğü bir savunma duvarıydı. Bir çiçek kadar narin , bir serçe kadar ürkek bir kalbi vardı güzel kızının. İncitirlerdi dokunmaya kıyamadığı gül goncasını. Oğlunun hatasının bedelini ona ödetmelerine izin veremezdi.

Bir işe yaramayacağını bilse de usulca yanaştı kocası Cihan beyin yamacına. Kolundan tutup konağın içine sürükledi adamın heybetli bedenini.
" Ne oluyor Zişan? "Diye sordu kocası öfke yüklü bir sesle. Onlar diken üstünde gelecek olan savaş hamlesini beklerken şimdi bu kadının derdi de neydi.
" Ağam..." Dedi kadın endişe ile.
" Berdel diyor Efgan ağam, korkarım bu işin ucu kızımıza , Berzah 'a dokunursa... "sert bir şekilde kesildi sözü Zişan hanımın.
"Eğer oğlun kara toprağın altına girsin istemiyorsan, gerekirse kızını gözden çıkaracaksın" dedi kocası katı bir sesle. " Bir can daha kaybedecek gücü yok bu aşiretin. Ağabeyim haklı. Bu işi kan dökmeden halletmenin tek yolu berdeldir. Şimdi o asi kızını al götür konaktan. Ulusoylar neredeyse gelmek üzeredir. Ortalık durulana kadar ayak altında dolaşmayın. " Ateş püsküren cümleleri sona erdiğinde ardını dönüp tekrar büyük avluya, ağabeyi Efgan ağanın yanına gitti sert adımlarla. Zişan duyduğu şeyler yüzünden kalbinin sıkıştığını hissetti. Nasıl izin verirdi göz bebeğinin ateşlere atılmasına. O karanlık konakta bir gün bile yaşayamaz, solar giderdi onun narin çiçeği. Bir evladının hayatını kurtarmak için diğerini bile bile ölümün kollarına verebilir miydi? İki elinden birini kesmek gibi bir şeydi bu onun için.

^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin