~Benden Öteye Gitme ~

9.2K 394 27
                                    


Keyifli okumalar.
En sevgiliye emanetsiniz. ..

&

Berzah, saatler sonra uyandığında odada yalnızdı. Ona çok kırgındı, biraz da öfkeli ama yine de kollarında uyumak yorgun bedenine iyi gelmişti. Saatler öncesine göre daha dinç olduğunu hissediyordu. Ama kalbindeki ağırlık hala yerini koruyordu. Usulca doğrulup ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Günlerdir doğru düzgün bir şey yememişti ve karnının fena halde acıktığını hissediyordu. Mutfağa inmek için attığı adımlar, çalışma odasından gelen seslere karıştı. Merakı ağır bastığı için yemek yeme işini biraz daha ertelemeye karar verdi ve çalışma odasına yöneldi. Kapıyı çalma gereği duymadan açtığında, gördüğü kişi ile başından aşağı bir kova buzlu suyun döküldüğünü hissetti. Bu his tenini ürpertti. Karan'ın kapı açıldığı an onu bulan bakışları telaşla açılıp kapandı. Hemen ayaklandı ve yanına gidip onu içeri davet etti. Berzah dili alınmış gibi tek kelime etmeden verilen komutları yerine getiriyordu. Karan'ın yönlendirmesi ile içeriye girip oturduğunda, karşısında rahat bir şekilde oturan kadın hızla toparlandı ve bakışlarını ondan kaçırdı.

Huzursuzca yerinde kıpırdandığında yanındaki genç adam elini uzatıp elinin üstüne kapadı ve bakışlarını Berzah'ın oturduğu koltuğa çevirdi. Birkaç saniyenin ardından " merhaba ben Erkan, Oya 'nın nişanlısıyım" diyerek kendini tanıttı. Ancak eli havada asılı kaldı. Berzah'ın umarsız bakışları onu es geçip soru dolu gözlerle Karan ' ın gözlerine döndü. Karan dikildiği yerden uzaklaşıp, çalışma masasının arkasındaki koltuğuna geçti. Nereden başlayacağını tam olarak kestiremese de, sonunda gevelemeden konuya  giriş yaptı ve tüm detayları ile anlattı. Oya ve Erkan 'da sessizce anlatılanları onayladı.

Berzah oğlunun kaçırıldığı haberini duyunca, kalbinin tam ortasına saplanan bir hançerin, yüreğini deştiğini hissetti. Böyle birşeyin olduğuna inanamıyordu. Oğlunun başına neler gelmişti ama onun ruhu bile duymamıştı öyle mi? Nasıl bir anneydi böyle. Ya ona bir şey olsaydı, o adamlar ya oğluna zarar verselerdi. Düşüncesi bile nefesini kesiyordu. Ya kocasına ne demeli, böyle hayati bir meseleyi ondan nasıl saklardı. Öğrendiği bu yeni gerçek ona duyduğu öfkeyi biraz daha perçinlemişti.

Düşünceler içinde kaybolduğu birkaç dakikanın ardından başını yerden kaldırdı. Tüm gözlerin merakla ona döndüğünü ancak o an fark etti. Ama onun gözlerinin tek bir hedefi vardı. Acı ile kısılan gözlerini Karan ' ın zümrüt yeşili gözlerine çevirdi. Dudaklarını araladı ve " adamlar seni bizim hayatımızla tehdit etti ve sende bizi korumak için böyle bir çözüm buldun öyle mi ? " diye sordu. Karan'ın dudakları telaşla aralandı.

" E-evet" dedi sesi titreyerek " Sizi korumak için... " Berzah'ın dudakları kısacık bir an varla yok arası bir tebessüme ev sahipliği yaptı.

" Yani sen beni ölümden korumak için, kendin öldürdün. " Cümlenin keskinliği ile sarsılan Karan, hızla ayağa kalktı ve gelip önünde diz çöktü. Gözlerini bir an bile ondan ayırmıyordu. Belki bakışlarında ki çaresizlik ona ne kadar zor bir durumun içinde olduğunu anlatır diye umuyordu. Kafasını itiraz edercesine sallayıp " Hayır öyle değil " dedi. Berzah öfke ile oturduğu sandalyeden ayaklandı.

" Ne öyle değil! Şu halime bak! Günlerdir nasıl bir azabın pençesindeyim biliyor musun? Bıraksaydın! Keşke bıraksaydın da ölseydim. Bunları yaşamaktansa, oyun bile olsa bir kadının sana öyle yaklaştığını görmektense , o cehennem gibi yakan acıları tatmaktansa, ölseydim! " Bağırarak söylediği sözler sonlara doğru kederle kısılmıştı.

Oda çoktan boşalmış, ikisi baş başa kalmıştı. Karan yüzünü kederle yere eğdi.

" Söyleme öyle ne olur. Senin soluğun kesilse ben soluk alabilir miyim sanıyorsun. Ne hissettiğini biliyorum. Ne yapsan ne söylesen haklısın. Ama beni de anla kurban olduğum. Öylesine paniklemiştim ki, doğruyu yanlışı ayırt edecek durumda değildim. Tek düşündüğüm seni o adamların hedefi olmaktan kurtarmaktı. Üzülecek olman düşüncesi ensende bir namlu ile gezecek olman düşüncesinden daha az acıttı. Onlara boyun eğdim. Çünkü seni kaybetmeyi göze alamazdım. Sensiz kalmanın düşüncesi bile ciğerimi ateş gibi yakarken bu riske nasıl girerdim. Üstelik oğlumuza dokunacak kadar ileri gitmişlerken, boyun eğmekten başka bir yol bulamadım. Özür dilerim. Ben o kadar çaresizdim ki... " Berzah'ın öfkeli sesi araya girdi.

^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin