^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)

~Akıl Tutulması~

Keyifle okuyun. En sevgiliye emanetsiniz.

&

Karan'ın Servet'e tanıdığı bir haftalık süre bitmiş, sevdiği kızı ikinci kez istemek üzere ailesi ile birlikte tekrar konağın kapısını çalmıştı. Bu bir hafta içinde Berzah kocası ile defalarca kez Gonca ve Servet'e yaptığı haksızlığı tartışmaya kalkışmış ancak her seferinde, adamın, aklını alan öpücükleri yüzünden bu çabası savuşturulmuştu. Onunla doğru düzgün tartışamıyordu bile. Ne zaman ciddi birşey konuşmaları gerekse Karan onu kollarının arasına alıp tutku dolu öpücükleri ile susturuyordu. Berzah böyle anlarda resmen bir akıl tutulması yaşıyordu ve öpücükleri sona erdiğinde ne konuştuklarını dâhi unutuyordu. Karan onu alt etmeyi çok iyi biliyordu. Her defasında ona " dişe dokunmayacak basit konular için tartışıp sevgimizi yıpratmak istemiyorum" diyor ve kadının gönlünü çalmayı başarıyordu.

Neyse ki Servet'in ikinci gelişi boşa gitmemiş, Karan, can dostu Emir ve Sultan annesinin de onayı ile Gonca'yı ona vermişti. O akşam konakta büyük bir şenlik vardı. Kendi aralarında yaptıkları küçük bir söz töreni ile iki gencin yeni hayatları için attıkları ilk adımı samimiyetle kutlamışlardı.

&

Ertesi sabah Berzah erkenden uyanmıştı ve gece uyumadan önce oğluna söz verdiği gibi Asya ve Feride teyzesi ile birlikte konağın avlusunda biriken karlardan kocaman bir kardan adam yapmışlardı. Bir ara Sultan kadın bile onlara yardım etmiş ,  Emir'in gençlik zamanlarından kalma bir atkı bere takımı ile kardan adamın başını ve boynunu bir güzel süslemişti. Serhan ve Asya yaptıkları kardan adamın etrafında çılgınlar gibi koşuyor ve kahkahaları ile tüm konağı inletiyordu. Karan onları odasının penceresinden mutlulukla izliyordu. Bu manzara onun için öylesine pahabiçilmezdi ki , dilinden hiç düşmeyen şükürlere bugün bir yenisi daha eklenmişti.

Feride'nin aniden başını tutarak çığlık atması ile tüm bakışlar ona döndüğünde, genç kadının kocasına ters ters baktığını ve ardından haince sırıttığını gördüler. Ve dakikalar içinde nasıl olduğunu anlamadan kendilerini bir kar topu savaşının içinde buldular. Çocuklar o kadar eğleniyordu ki konağın duvarlarında çınlayan kahkahaları git gide daha çok büyüyordu. Karan, beşiğinde mışıl mışıl uyuyan kızını şefkatle süzdükten sonra seri adımlarla odasından çıkmış ve bu eğlenceye dahil olmak için aşağı kata inmişti.

Onu ilk fark eden ve tam suratının ortasına elinde tuttuğu minik kar kütlesini atan Serhan olmuştu. Karan bu hamleye karşılık yerden aldığı küçük yumuşak bir kar birikintisini usulca oğluna fırlattığında , bu defa karısı tarafından atılan büyük bir kar topunu ensesine yemişti. Elini ensesine götürüp orada biriken karı temizledikten sonra arkasını dönmüş ve otuz iki diş sırıtan kadını ile karşılaşmıştı. Onu öyle güzelce gülümserken görmek istemsiz olarak genç adamın da yüzüne sıcak bir tebessümün yayılmasına neden olmuştu. Belini hafifçe büküp yere eğilmiş ve elinin içine aldığı bir miktar karı top haline getirirken karısına ağır adımlarla yaklaşmaya başlamıştı. Berzah, bakışlarını bir an bile onun yakıcı bakışlarından ayırmadan kendisine doğru gelişini izliyordu. Genç adam ona yaklaştıkça nefesleri sıklaşıyor, kalbi gümbür gümbür atıyordu. Karan'ın yüzünde öyle karşı konulamaz bir ifade vardı ki genç kadın bu bakış karşısında yutkunma ihtiyacı duymuştu. Karan, aralarında ki mesafeyi kapatıp tam önünde durduğunda, kar topunu tek eline alıp , boşta kalan eli ile kadının başında ki bereyi düzeltmiş ve kızaran burnuna parmağının ucu ile küçük bir fiske vurmuştu.

" Üşümüşsün kurban olduğum. Bu kar savaşı bittiğinde seni ısıtmak için birşeyler yapmalıyım. Yoksa yine hasta olacaksın. Sıcak bir duş aldırmamı mı istersin yoksa... " dedikten sonra dudaklarını kadının kulağına yaklaştırıp  " tenimin sıcağında ısınmayı mı?" Diye fısıldamıştı arsızca. Berzah sertçe yutkunmuş ve kızaran yüzünü gizlemek için başını onun omuzuna yaslamıştı. Herkesin içinde onu böyle utandırması hiç doğru değildi ama şu an ona kızamayacak kadar yoğun duygular hissediyordu.