~Karan'ın Masalı~

7.9K 345 8
                                    


Selamün aleyküm millet nasılsınız bakalım. Güzel bir bölüm geliyor. Yazarken çok heyecanlandım. Kimi zaman gözlerim doldu kimi zaman tebessüm kondu dudaklarıma. Bakalım sizler nasıl bulacaksınız. Keyifle okuyun. En sevgiliye emanetsiniz.

&

O gün bembeyaz bir güne açtılar gözlerini. Ocak ayının ilk haftasıydı. Gökyüzünden usul usul süzülüp yer küreyi beyaz bir çarşaf gibi örten kar taneleri gözlere şenlik sunuyordu. Karan, kucağında artık  5 aylık olan kızı ile birlikte pencerenin önüne tünemiş lapa lapa yağan karı hayranlıkla izliyor ve kendince uydurduğu küçük masalını kızına anlatıyordu.

" Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde büyük bir ülkede çok ama çok güzel bir prenses yaşarmış. Bu prensesin böyle kocaman insanın içini eriten acı kahve gözleri varmış. Bir gün tesadüfen, başka bir sarayın prensi olan zümrüt gözlü prensle tanışmışlar. Her ikisi de birbirlerine ilk görüşte aşık olmuş. Ama kavuşmaları pek kolay olmamış. Çok üzülmüş, çok acılar çekmişler. Güzel prensesi istemeden çok kırmış ,incitmiş zümrüt prens. Ama prenses çok yüce gönüllüymüş, sonunda dayanamamış ve affetmiş prensi. Prens ona masallar gibi bir düğün yapmış ve evlenip prensin ihtişamlı sarayına yerleşmişler. Kader ara sıra kötü oyunları ile onları kedere sürüklese de ayakta kalmayı başarmışlar. İkisinin başına da türlü felaketler gelmiş ama hiçbiri onları birbirinden ayırmaya yetmemiş. Birbirlerini öyle çok sevmişler ki Allah onlara bu sevgileri karşılığında bir aslan parçası ve bir de peri kızı hediye etmiş. Genç prens mutluluktan havalara uçuyormuş. Çocuklarını ve prensesini o kadar çok seviyormuş ki , onlarsız tek bir an bile nefes almak istemiyormuş. Özellikle küçük perisi onun aklını başından alıyormuş. Öyle güzel bir bebekmiş ki prens ona her baktığında yüreğinin tam ortasında karları dahi eritecek sıcacık bir ateşin yandığını hissediyormuş. Her gece uyumadan önce ve her sabah uyandığında yaptığı ilk şey sahip olduğu bu güzel aile için yaradan 'a  şükretmek oluyormuş. Güzel prenses ve zümrüt prens çocukları ile birlikte sonsuza kadar mutlu yaşamışlar "

Genç adamın anlattığı masal bittiğinde, dudaklarını kızının ince saç tellerinin arasına bastırıp, koklayarak öptü ve  " benim masalımın güzel perisi " diye fısıldadı. Küçük bebek onu anlamasa da Karan bunu yapmaktan asla vazgeçmiyordu. Her defasında onun kulağına böyle güzel sözler fısıldıyor, onu kendi aşk masalları ile uyutuyordu. Kızı en huysuz olduğu anlarda bile bu masalı dinlediğinde rahatlıyor ve dakikalar içinde uykuya geçiyordu. Tıpkı şu anda da olduğu gibi.

Karan kararlıydı. Tıpkı oğlu gibi kızını da bu masalla büyütecekti.
Kucağında uyuyakalan bebeğini beşiğine yatırmak için arkasını döndüğünde, nemli gözlerle onları izleyen kadınını fark etti. Karan ne zaman çocuklarına bu masalı anlatsa, yaşadıkları şeyler  bir film  şeridi  gibi gözlerinin  önünden geçiyor ve ister istemez duygulanıyordu genç kadın. Ve her seferinde acı kahvelerden Karan'ın kıyamadığı o güzel inci tanelerini akıtmaktan kendini alamıyordu.

Kızını beşiğine yatıran genç adam , ağır hareketlerle karısına yaklaşıp acı kahvelerde demlenen sıcak damlaları parmaklarının arasına hapsetti. Göz yaşlarından öptü kadınını , sonra şakağından ve sonra gül goncası pembe dudaklarından.

" Bizim masalımız da prens, prenses' e sebep ne olursa olsun gözyaşını yasakladı. Eğer prensin üzülmesini istemiyorsan bir daha bu değerli inci tanelerini akıtmak yok, anlaşıldı mı güzel prensesim ?" Kısık, efsunlu bir sesle söylediği kelimler , Berzah'ın yüzüne sıcak bir tebessüm kondurdu. " Tamam " dedi tıpkı onun gibi kısık bir sesle.

^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin