^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)

~Küçük Peri Kızı ~

Genç adam daha öncede baba olmuştu ama sanki bu duyguyu ilk kez tadıyormuş gibi akıl almaz bir heyecan içindeydi. Onun artık bir kızı vardı! Hep hayalini kurduğu gibi küçük bir peri kızı! Karan onu öyle çok sevecekti ki, Kızıltepe 'de hiçbir baba kızını onun perisini sevdiği gibi sevemeyecekti. Karan ömrünün geri kalanını onu sınırsız bir sevgiyle sevip, korumak için harcayacaktı. Kızının tenine rüzgarın dahi esmesine izin vermeyecek, onu o kocaman kalbi ile  sarıp sarmalayacak, canı pahasına  herşeyden ve herkesten koruyacaktı. Öyle çok sevecekti ki onu, küçük perisi ondan başka hiçbir erkeğin sevgisine muhtaç olmayacaktı.

Ah, öyle iyi anlıyordu ki artık can dostu Emir 'i. Kızı henüz bir günlük olmasına rağmen daha şimdiden ona değecek hayran bakışları hayal ediyor ve bu düşünceler içini kavuruyordu. Kız babası olmak gerçekten de çok farklıydı. Ve Karan daha şimdiden o farkı hissetmeye başlamıştı. Hele birde küçük perisi annesine benzer ve onun gibi dünya güzeli bir kız olursa Karan bu iki güzel kadınla nasıl baş edecekti. Ahh, bundan sonra kesinlikle işi daha zordu. Artık sakınması gereken güzelliklerin sayısı ikiye çıkmıştı. Oğlunun bir an önce büyüyüp ona bu konuda destek olması gerekiyordu. En azından Karan güzel karısını korurken oğlu da bir abi olarak kız kardeşini koruyup kollardı. Böylece genç adamın omuzlarında ki yük bir nebze olsun hafiflerdi belki.

Oğlu... Onun küçük aslan parçası, artık abi olmuştu. Ömrünün bereketi git gide artıyordu. Allah onu önce bir erkek evlatla gururlandırmış, şimdi de bir kız evlatla nimetlendirmişti. Karan artık dünya üzerinde var olabilecek en büyük nimete sahipti. O artık bir kız babasıydı. Üstelik dünya güzeli  küçük bir peri kızının babası.

&

24 saat sona erdiğinde, anne ve bebek için gerekli olan tüm kontroller yapılmış ve çıkış işlemleri tamamlanmıştı. Taze anne baba minik kızları ile birlikte evlerinin yolunu tutmuşlardı. Yanlarında tüm gece onları yalnız bırakmayan kayınvalidesi Zişan hanım vardı. Yaşlı kadının gözlerindeki ışıltı metrelerce öteden dahi görülecek bir parıltıya sahipti. Çok şükür kızı da, Allah'ın en güzel nimetlerinden birine sahipti artık. Onun öpmeye, koklamaya kıyamadığı yavrusu artık bir kız annesiydi. Allah ona ikinci kez cennetin kapısını aralamış, cenneti ikinci kez güzel kızının ayakları altına sermişti. Ne büyük mutluluktu bu Zişan hanım için. Evladının güzel bir aşkla sevildiğini bilmek ve Rabbin ona nasip ettiği nimetleri görebilmek ana yüreği için ne pahabiçilmez bir huzurdu.

Konağın kapısına vardıkları an yine büyük bir şenlikle karşılandılar. Ferzan ağa tıpkı Serhan doğduğunda yaptığı gibi yine kurbanlar kestirmiş ve tüm Kızıltepe halkına ziyafet verdirmişti. Allah hanelerine bir kez daha bereket getirmişti. Bu kadarını yapmak da yaşlı adamın boynunun borcuydu. Karan kucağında, pembe battaniyeye sarılmış yavrusu ile girdiğinde içeriye, yaşlı yüreği şefkatle titredi. Ne de çok yakışmıştı canının parçasına kız babası olmak. Yüzündeki aydın gülümseme nasıl da insanın içini titretiyordu. Yaşlı dudakları aralandı ve " şükürler olsun " diye içtenlikle mırıldandı. Karan gelip önünde durduğunda, önce onun saçlarının arasına bir öpücük kondurdu ve ardından pembe battaniyeyi aralayıp , boncuk boncuk gözleri ile ona bakan küçük cennet hurisini tüm içtenliği ile kokladı.

" Yuvana hoşgeldin cennet kızım " diye fısıldadığında, Karan'ın  ve hemen bir adım arkasında onu takip eden Berzah'ın gözlerinde asılı duran birer damla usulca süzülüp, taş zemine düştü. Ferzan ağa başını kaldırıp gelinini gördüğünde, onu tüm samimiyeti ile kucaklayıp bağrına bastı ve alnına sıcacık bir öpücük bıraktı.

" Geçmiş olsun güzel kızım. Allah analı babalı büyütsün. Sen hanemize ikinci kez bereket getirdin. Allah 'da senin ömrüne bereket getirsin " diye dua etti. Berzah dolu gözlerle baktı yaşlı adamın kırışmaya yüz tutmuş çehresine.