^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)

~Sonsuz'um~

Keyifle okuyun. En sevgiliye emanetsiniz...

&

Akşam saatlerinde gözlerini açtığında  kocası yanında değildi genç kadının. Yatağın diğer tarafı henüz ılıktı. Bu da adamın yeni kalktığını gösteriyordu. Bakışlarını odanın içinde gezdirip kızının beşiğine odaklandı. Bu kadar saat sesinin çıkmamasını garipsedi. Uyuduklarında öğlen saatleriydi ve aralık perdeden gördüğü kadarıyla gün batmak üzereydi. Usulca doğruldu. Tüm kemiklerinin sızladığını hissediyordu. Sanki bedeninin her santimine sivri uçlu iğneler batıyormuş gibi acıyordu teni. Boğazı inanılmaz kurumuştu ve yutkundukça canını yakıyordu. Başının üstünde ki ağırlığı hiç saymıyordu bile. Bir de uyandığından beri devam eden hapşırık krizi vardı tabi, bunun arkası günlerce geçmeyecek bir öksürüktü elbette. Ah, öyle kızıyordu ki kendine. Ne diye göndermişti Servet'i konağa. Hadi gönderdi neyse de ne diye kar yürüyüşü yapacağım diye tutturmuştu çocuk gibi. Kendi kendine bir sürü sıkıntı açmıştı başına. Babaannesi bu yaptığını duysa yaşına başına bakmaz, çoluk çocuk sahibi kadın demez kulağını çekerdi vallahi.

Güçlükle hareket ettirdiği bedenini yataktan aşağı bıraktı ve ayaklarının üstünde usulca doğruldu. Ah, sanki ayak tabanlarına dahi o iğnelerden batıyordu. Birkaç adımı güçlükle atıp beşiğin yanına vardı ancak kızı içinde değildi. Anlaşılan kocası onu rahatsız etmesin diye kızlarını da alıp çıkmıştı. Hava buz gibiydi. Ama onun için endişelenmedi. Babası küçük perisine rüzgarın değmesine müsaade etmezdi biliyordu. Derin bir soluk alıp adımlarını sürükleyerek banyoya vardı. Vücudunda belirli bir sıcaklık yoktu ama yüz çevresinin yandığını hissediyordu. Musluğa yaklaşıp suyu soğuğa ayarladı ve ellerini buz gibi akan suyun altına tuttu. Soğuk su ilk başta irkilmesine neden olsa da bir süre sonra iyi hissettirmeye başladı. Avucuna dolan soğuk suyu birkaç kez yüzüne çarpıp, ensesini ovaladı. Yüzündeki sıcaklığın bir parça azaldığını hissediyordu artık.

Kapının aniden açılması ile bakışlarını hızla o tarafa çevirdi. Karan inceleyen kısık bakışlarla onu süzüyordu. Kendini zorlayarak küçük bir tebessümü dudaklarına buyur etti. Karan birkaç adım ileri çıkıp banyonun içine girdi ve onun ıslak yüzünü avuçlarının arasına hapsetti. Zümrütten göz bebekleri acı kahvelere döküldü.

" İyi misin yüreğim"dedi kısık bir sesle. Berzah cevap vermeden yalnızca başını olumlu anlamda salladı. Ardından kollarını kocasının beline dolayıp ayakta tutmakta zorlandığı başını onun geniş omuzuna yasladı.

" Başım çok ağrıyor. Kemiklerim de sızlıyor sanki " dedi mırıltıya benzer bir sesle. Karan'ın bir eli çoktan sırtına dolanmış, diğer eli ise terden sırılsıklam olmuş saçlarında geziniyordu.

" Ilık bir duş alsan iyi gelir bence" dedi aynı kısık sesle. Berzah onun omuzunda duran başını hayır der gibi iki yana salladı. " Hiç halim yok" dedi acı çeker gibi. Karan hiç düşünmeden onu kucakladı ve duş kabinine doğru ilerlemeye başladı. Berzah bu ani hareket karşısında küçük bir çığlık attı ve kollarını düşmemek için genç adamın boynuna sardı .

" Karan ne yapıyorsun sen" diye sordu şaşkınca. Karan ona sıcak bir gülümseme sundu ve " seni yıkayacağım" dedi. Berzah irice açılmış şaşkın bakışlarını yüzüne çevirdi ve utangaç bir edayla "  olmaz" dedi. Karan ona 'nedenmiş o ' der gibi baktı. " Şu haline bak, ayakta duramıyorsun. Hem ne sakıncası var anlayamadım. Sanki daha önce hiç görmedim" dedi. Berzah bu açıksözlülüğü karşısında yüzüne kınar gibi baktı ve " edepsiz" diye inledi. Karan imalı bir sırıtışla ona daha çok yaklaştı ve üzerindeki düğmeli pijamanın ilk düğmesine ellerini uzatıp ağır hareketlerle hepsini tek tek açmaya başladı. Pijamanın gömlek şeklindeki üst kısmı kadının omuzlarından sıyrıldığında, omuzunun başına uzun sıcak bir öpücük bıraktı. Dudaklarını kadının kulağına yaklaştırıp " sen daha edepsizlik görmemişsin. Hele bir iyileş, sana ne kadar edepsiz olduğumu zevkle göstereceğim karıcığım" dedi ve dudaklarından tüy gibi hafif bir öpücük çaldı.