~Vaveyla~

49.1K 1.9K 130
                                    

Vaveyla : Çıglık , bağırma, feryat

Ben uçurtmamın ipini topladım çoktan. Esmeyen yele de bir selam olsun burdan. Karanlıkla yıkar oldum artık yüzümü. Menekşeme bir ağıt söyledim bugün. Yapraklarından bir bahar yere düştü.
Kuşlar yine uçmadı göğümde, yine başıma kara bulutlar üşüştü. Biliyorum yine mi diyeceksin ama evet, ben yine kendimle küsüm bu aralar... Aynalara da uzağım, sana uzak olduğum kadar.

Naim Tekin.

&

Günler hızla geçiyor Berzah 'ın sabrı günden güne tükeniyordu. Bu konağa geldiği günden beri görmediği zulüm kalmamıştı. Evlendiğinin sabahı bir hizmetçi gibi atıldığı odada yine tek başına, yediği dayağın acısını yaşıyordu.

Kaynanası olacak cadıdan sebepli sebepsiz yediği dayaklar yüzünden ömründe dökmediği kadar gözyaşı döker olmuştu bu taştan zindanda. Üstelik de tüm bu muameleyi hak edecek bir şey yapmadığı halde bitmek bilmiyordu çektiği ceza. Kimi zaman bir bardağı kırdı diye iniyordu yüzüne tokadı Ziynet hanımın, kimi zaman yaptığı kahveyi beğenmedi diye.

Zalim bir kadındı Ziynet hanım, hiç acıması yoktu genç kıza. Oysa onun sayesinde canı kurtulmuştu kendi kızının, katran karası yüreği bu gerçeği her defasında unutuyordu. Bugün burada bu eziyeti çekiyorsa bunun tek sebebi ağabeyi Baran ve onun bencil kızı değil miydi?

Neden suçlu olan Berzah'mış gibi tüm nefretini ona kusuyordu. Üstelik ne kocası olacak o adam ne de Ferzan ağa bu zulme karşı geliyordu. Zaten kocasını o geceden sonra bir kez olsun görmemişti. En çok da o ağa bozuntusunaydı kırgınlığı ve haklı öfkesi. Oysa bilmiyordu. O da tıpkı kendisi gibi eli kolu bağlı bir kurbandı. Annesinin nasıl bir şeytan olduğunu göremeyecek kadar saf bir kurban üstelik.

Odasının kapısı gürültüyle açıldı. Sultan kadının kızı Gonca soluk soluğa içeri girdi. " Berzah, kalk hadi Karan ağam geldi. Ziynet hanım Berzah 'a söyle bir kahve yapıp getirsin diyor " dedi.

O da tıpkı annesi gibi kendini bildi bileli bu eve hizmet ediyordu. Babası vefat edince neyse ki kapıya koymamışlardı bu gariban aileyi. Gerçi Karan beyi, ağabeyi Emir 'i kendi kardeşi bilmişti bunca zaman, annesini de annesi... O yüzden içi rahattı genç kızın. Karan beyi sebep ne olursa olsun bu konaktan gitmelerine asla müsaade etmezdi.

Sevmiyordu aslında bu konağı. Ziynet'in kibri ve zalimliği onu bile canından bezdirmişti. Ama işte bu konakta doğup büyüdüğü için başka seçeneği olmamıştı. Annesi ve abisi de yıllardır bu aileye hizmet ediyordu. El mahkum o da bu düzene ayak uyduruyordu.

Berzah, daha bir kaç saat önce yediği dayak yüzünden tüm kemiklerinin ağrıdığını hissediyordu ama çaresiz kalktı yattığı yerden ve usulca indirdi bacaklarını yatağından. Aylardır bu çatının altındaydı ama şu çok bahsi geçen Karan ağayı hiç görmemişti. Neden bilmiyordu ama Ziynet hanım Karan evde olduğu vakitler mutfaktan çıkmasını kati suretle yasaklamıştı. Kızcağız da ondan korkusuna Karan'ın adını her duyduğunda köşe bucak saklanıyordu. Şimdi hangi dağda kurt ölmüştü de Ziynet cadısı ondan Karan ağa için kahve istiyordu, şaşırmıştı doğrusu.

Ağır adımlarla girdi mutfağa. Sultan annesi neyse ki kahveyi hazır etmişti de ona yalnızca servis etmesi kalmıştı. Minnetle baktı genç kız dolu gözlerle onu seyreden kadına. Bu zulmün onun canını da en az kendinin ki kadar yaktığını biliyordu. Ama ne yazık ki onun da elinden gelen hiçbir şey yoktu.

^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin