Bölüm 22

83 4 0
                                        


Melis, yatağının üstünde Yiğit'in ona çalışması için verdiği laptopu açmış, kulağında sevdiği şarkılar sabah tuttuğu notları excele aktarıyordu. Yiğit'i birden odasının ortasında kan ter içinde görünce çok korkmuştu. Anlamsızca karşısındaki adamın yüzüne bakıyor, ne diyeceğini merakla bekliyordu. Ama Yiğit konuşmuyordu, Yiğit hiç görmediği bir şekilde Melis'e bakıyordu. Kulaklıklarını kenara atıp Yiğit'in yanı başına geldi. 

" Yiğit, iyi misin? Bir şey mi oldu? Diyebildi. Bir yerden yanık kokusu da burnuna geliyordu. Emine yemeği yaktı diye düşündü, şu an dünya yansa umurunda değildi. İkisi de Rahmi'nin çığlığıyla kendilerine geldi.

Rahmi ve Emine mutfakta oturmuşlar televizyonun karşısında çekirdek çay keyfi yapıyorlardı. Dış kapı kapanmış, evin beyi misafirini bahçeye çıkardı diye düşünmüşlerdi. Yiğit beyin Melis çığlığıyla ikisi oturdukları yerden sıçradılar. Rahmi, Emine'nin kolundan tuttu, bizi ilgilendirmez dedi. Emine'yi tutabilene aşk olsun. " Zeliş karısı fiştekledi beyimi, hırsını kızcağızdan alacak, yok öyle " dedi. Rahmi kızsa da Emine'ye hak verdi. Mutfak kapısını açınca ikisi de birbirlerine baktılar, " karı koş yangın söndürücüyü getir" dedi. Üst kata çıkıp Melis'in odasına döndüğünde Yiğit'le Melis'in odanın ortasında birbirlerine baktıklarını gördü. Bir müddet o da onlara baktı. Sonra birden kokunun kaynağını keşfetti. Akif beyin kapısına yönelmişti ki kapının alt kısmı holde duran kilimle kapatıldığını fark etti. Odaya girdiğinde odanın bir kısmı alev almıştı. İstemsizce "yangın" diye bağırdı.

Yiğit'le Melis aynı anda karşı odaya baktılar, Melis elleriyle kapattığı ağzından bir çığlık kaçmıştı bile. Rahmi elinde yangın söndürücüyle panik halinde her yere köpük püskürtüyordu. Yiğit eline nereden geçtiğini bilmediği battaniye ile gördüğü kıvılcımlara vuruyordu. Emine ise hemen yan taraftaki banyodan kovayla su taşıyordu. Melis ise Akif beyin başında Yiğit'e bakıyordu. Odayı nihayet söndürmüşlerdi, Yiğit hemen hızlı bir yoklama yaptı; babasıyla Melis yan yana idiler. Melis'in yüzünden çok korktuğunu anladı, kötü zamanlarda en insancıl olan tepkiyi verdi. Melis'e kocaman sarıldı. Melis ise onu beklemediği bir şekilde itti. Dudaklarından baban kelimesini duyabildi.

Akif Bey artık yaşamıyordu, önceden de yaşadığı tartışılırdı. Yiğit ne olduğunu anlayamadı; hemen elektrik bağlantısına baktı bir sıkıntı yoktu, fiş takılıydı, kablolar alev almamıştı. Yangın odanın diğer tarafında başlamıştı. Nasıl olmuştu bu peki? Melis onu sarsıp bir şeyler diyordu ama duymuyordu. Sanki her şey bulanıklaşmış, bütün sesler sanki suyun altındaymış gibi boğuk geliyordu. Melis'in onu kenara itip koştuğunu gördü, sonra Rahmi'nin. Emine kalmıştı yanında, o da devamlı kendine gel beyim diyip duruyordu. En son suratının ortasında bir tokat patladı. Hissettiği acıyla kendine geldi. Tokatı atan kadına öfkeyle baktı. Emine'nin tek lafıyla ışık hızıyla odadan çıktı.

- Beyim, ahır yanıyor!

Melis, merdivenlerden inerken gözyaşlarına engel olamıyordu. O kadar çok gözyaşı vardı ki gözünde görüşü azalmış, sağa sola çarpıyordu. Arkasında Rahmi," hanımım sen dur" diyordu. Duramazdı nasıl durabilirdi. O ölüyorken Delikız yaşam vermişti ona, hiç düşünmeden yüreğine açmıştı. Yaşam verme sırası ondaydı. Ahıra vardıklarında ahır kapısının sağ tarafının tamamen tutuştuğu, ahşaptan yapılan ahırın rüzgarında yardımıyla alev alev yanacağını Rahmi ve Melis anlamışlardı. Rahmi kapının ağzına bütün köpüğü boşaltacaktı ki tüpte fazla bir şey kalmadığını fark etti. Koşarak yenisini almaya gitti. Melis için bu saniyeler asır gibi geçiyordu. Arkasını döndüğünde Yiğit ve Emine'nin geldiğini gördü. Emine hemen bahçe hortumuna yöneldi. Yiğit ise babasının şokundaydı hala. Manasızca ona doğru koşuyordu. Ateşin, Delikızın deli gibi tepinmelerini duydu Melis. Yangın artık yüreğindeydi. Hiç tereddüt etmeden ahıra daldı.

Yiğit'in beyni resmen sünger gibi olmuştu. Bütün bunların bu gece olması kesinlikle tesadüf olamazdı. Olayların tek bir açıklaması vardı: Zeliha Aldanmaz! Babasını öldürerek canını yakmıştı, ahırı yakmak ise tamamen Melis'ten alınan intikamdı. Zeliha ne ara böyle bir canavara dönüşmüştü? Melis korkuyla ona bakıyordu, şu an Yiğit'in kendine bile hayrı yoktu. Melis'in ani bir hareketle ahıra daldığını gördü Yiğit ya da öyle yaptığını sandı. Yiğit o kadar büyük bir şok geçiriyordu ki gerçekle ilişkisi neredeyse bitmişti. Emine büyük bir çığlıkla beyinin yanına gelmişti. Melis'i söylüyordu Yiğit'e ama Yiğit'ten bir tepki alamıyordu. Yiğit titremeye başlamıştı. Evladı yerine koyduğu koca adamın yanına çöktü, kafasını kendi omzuna düşürüp bir kolu ile bütün vücudunu sardı. Rahmi'nin ayaklarını kıçına vura vura koşuşunu görünce rahatladı, kocasının elinde kocaman bir yangın tüpü vardı.

Melis ahıra girdiğinde yangının henüz atlara sıçramadığını görünce çok rahatladı. Ahırın içi dumanla doluydu, nefes almak çok güçtü. Üstündeki ince hırkayı çıkarıp ağzına kapadı. Çok hızlı hareket etmeli, nefesini tutmalıydı. Dalış dersleri geldi aklına, kendime yaptığım iyiliklerden biri daha diye düşündü. Delikız, Melis'i fark ettiğinde sağa sola çifte savurmaktan vazgeçti. Hemen kısrağın yularını kurtardı, kapısını açtı. Delikız ve şımarık hemen kapıdan çıktılar. Ateşe yaklaştığında artık nefesini tutamaz olmuştu. Aralıklı nefes almaya çalışıyordu ama artık gözleri de kararmaya başlamıştı. Ateşi de saldıktan hemen sonra Emine'nin sarı kızına dönmüştü ki bir elin kendisini tutup çektiğini fark etti. Rahmi büyük bir şiddetle onu ahırdan çıkardı. Neredeyse sürüklenecek bir hızla Yiğit'le Emine'nin yanına bıraktı. Yiğit, Melis'in saçlarının kısım kısım yandığını, burnunun iki deliğinin karardığını görünce kendine gelir gibi oldu. Melis durmaksızın öksürüyordu, en sonunda kustu. Kendini toprağa bıraktı, yüzü aya dönüktü. Başını çevirip Yiğit'e baktığında Yiğit'in ona büyük bir çaresizlikle baktığını fark etti. Kendini toparlamaya çalıştı ama başı çok dönüyordu. Emine onu dizlerinin üstüne aldı, bir koluyla da onu sardı. Emine ikisinin başından birer kere öptü:

- Çok şükür ikinizde sağsınız, dedi.

MİLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin