2.7

441 43 13
                                    

Rose'den

Soyunma odasına gidip üstümü değiştirdiğimde kapının arkasında bir ses duydum.

"Hadi ama Flamingo! Biraz daha oyalanırsan içeri dalacağım."

Ardından fesatlaşmama neden olacak gülüşünü sunmuştu bana.

Tanrım!

Kapıyı yavaşça aralayıp önce kafamı çıkartıp sağa solu süzmeye başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıyı yavaşça aralayıp önce kafamı çıkartıp sağa solu süzmeye başlamıştım. Ama... Neden onu görmemiştim.

Kapının arkasından uzanan el bileyimden tutup beni duvara yasladığın da afallamıştım. Kafamı aşağı eğmiş yüzüne bakamıyorudum. Parçalara ayrılan cesaretimi toplamaya çalışırken nefesini kulağımda hissetmem bunu engellemiş ti.

"Rose... Yoksa Bayan Flamingo'mu demeliyim."

Panikle miş ve titremeye başlamıştım. Böyle olacağını tahmin etmemiştim. Aklıma gelen ilk bahaneyi sunmuştum karşımda itiraf etmemi bekleyen ve başımı döndürecek kadar yakışıklı olan adama.

"O... Az önce çıktı. Y- yani gitti."

"Rose!"

"Daha ne kadar sürdürmeye devam edeceksin?"

"Ben... Anlamıyorum."

"Bu oyuna bir son ver Flamingo."

"S-sen-"

"Ben aptal gibi mi görünüyorum?"

"Ama-"

"Benimle oyun mu oynuyorsun yoksa?"

"Ben-"

"Yeter Rose beni elde edince sıkılacağını tahmin etmeliydim!"

"Jungkook!"

"Lanet olsun! Bu his...-"

Sözünü yarıda kesip arkasını döndüğünde korkmuştum... Onu sonsuza denk kaybetmekten deli gibi endişelenmiştim.
Bileğinden tutup duvara yasayan taraf ben olmuştum bu sefer.
Ellerimi narin ve korkakça enesinde gezdirmeye başlayıp dudaklarına yapıştığım da afallamış olacak ki karşılık vermemişti. Neler olduğunu kavradığın da iki elini de belime koyup sırtımı duvara yaslamamı sağlamıştı. Ellerini belim de arsızca gezdirmeye başladığında vücuduma yayılan küçük titreşimleri o da fark etmişti. O dokunduğu her yanımın yanmasını sağlarken ben sadece profesyonelce karşılık vermeye çalışıyordum. Tanrım... İlk kez böyle bir şey yapıyordum ve bu her halimle belliydi. Ama görünüşe göre o bunu ilk kez yapmıyordu dokunuşlar narin ve yumuşaktı, haz veriyordu... Nerde ne yapacağını fazla iyi biliyordu. Kim bilir kaç kızla yatmıştır?
Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp boyuma yönelttiğin de oraya da küçük öpücükler kondurmaya başlamıştı. Öpücüklerinin arasından bıraktığı nefesi huylanmama neden oluyor du. Dayanamıyordum. Amacım bu değildi! Fazla ileriye gidiyorduk ve buna birimizin dur demesi gerekiyordu. İki elimi de göğsüne koyduğum da oldukça yumuşak davranmaya çalışarak onu ittim ve sesimin en yumuşak hali ile konuştum.

"Ben... Özür dilerim. Amacım sana böyle hissettirmek değildi. Senden sıkılacak kapasite de bir insan değilim ve sana bunun garantisini verebilirim. Senden bu zamana kadar kaçtım çünkü farkındaydım Jeon...
Sen beni tek cümle ile paramparça edip can çekişmeme neden olabilecek güçteydin. Hala öylesin. Bizim olabileceğimize hiç bir zaman kanaat vermedim. Çünkü ayrı dünyaların insanları olduğumuzu düşündüm. Ben koca bir yangını bir bardak su ile söndürmeye çalıştım Jungkook. Ama olmadı. Söndürmeyeceğimi anladım çünkü. Temin arkanı döndüğünde korktum. Seni sonsuza denk Kaybetmekten. İnsan kazanamadığı bir şeyi kaybedecek diye korkar mı? Ben korkmuştum Jungkook. Çünkü ben böyle seviyorum."

Vote voye vote 🤩 lütfen😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vote voye vote 🤩 lütfen😘

💎

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin