𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)

7.9

Yuna'dan

Okuldan kaçan bedene dönüp bir kez daha baktım.

Hayır. Yanılmıyor dum. Bu Joo Seo idi.

Pek iyi görünmüyor.

Ne olmuş olabilir ki?

Elimde ki kitapları yanımdan geçen bir kıza verip nazikçe ricada bulundum.

"Bunu Tarih öğretmenine götürebilir misin?"

Kız kafası ile onaylayıp yola koyulduğunda ben de merakıma yenik düşüp Joo Seo'yu takip etmeye başlamıştım.

İlk olarak eve gitmiş ve üzerini değiştirmişti. Tanrım... Parfümünün kokusunu on metre uzaktan bile alabilirdim.

Joo Seo arkasını dönecek gibi olduğunda bedenimi ağacın arkasına itip kıpırdamadan bir kaç saniye durdum. Neyin peşindeydi bu çocuk böyle?

Tabela ile karşılıklı bakışmamız bittiğinde kafamı sağa yatırıp kendimce mırıldandım.

"Itewon Black'mı? Neden böyle iğrenç bir yere geldi? Amacı ne?"

Adımlarımı içeri yönlendirip biraz ilerde ki Joo Seo'ya baktım.

Bar sandalyelerinden birine oturup barmene bir kaç bir şey söylüyordu.
Barmen elinde karışık birşeyler ile geldiğinde içeceği elinden alıp bir çırpıda kafasına dikmişti. Yüzünde  küçücük bir mimik bile oynamayan Joo Seo kafasını sağa çevirip histerik bir gülüş sundu bu iğrenç mekanı süsleyebilecek ve bütün ışıklandırmaları sönük bırakacak kadar aydınlık bir gülüştü bu benim için.

Tam yanına gitmek için bir kaç adım attığımda önümü kesen çocuk bir kaç dakika beni süzüp hiçte masum olmayan bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Burada liseli bir kız göreceğim hiç aklıma gelmezdi."

"Ne? Nasıl bildi-"

Bir an duraksayıp kıyafetlerime kısa bir bakış attım. Tabi ya! Forma!
Bu gün zorunlu forma günü olduğu için giymek zorunda olduğum formalarımı nasıl unutmuştum?

"Çekil önümden."

"Neden buraya eğlenmeye gelmedin mi?"

"Hayır. Bir arkadaşıma bakıp çıkacağım."

"Belki de arkadaşın yerine bana bakmalısın hm?"

Dudağımı sağa kaydırarak Alaylı bir gülüş yaratıp karşılık verdim.

"Bir Maymun poposu izleyecek havamda değilim. Hadi şimdi ikile."

"Vov çok kabasın. Sanırım sana nasıl kibarlaşman gerektiğini öğretmeliyim."

Çocuğu sollayıp yoluma devam edeceğim sırada bileğimde hissettiğim parmaklar ağzımdan küçük bir çığlık kaçırmama neden olmuştu.
Ama müziğin sesinden pek dikkat çekeceğini sanmıyor ve kimseden yardım isteyemiyordum.