3.9

270 24 14
                                    

"Üzgünüm Sungjae."

Kızı bir kaç kere daha itekleyip hararetli ve tehtitkar bir şekilde bağırdı öfkesini bastıramadığı her halinden belli olan çocuk.

"Üzgün olman yetmez! Neden çıktın o zaman benimle? Gösteriş ve şatavat için mi?!"

Kızın gözleri dolmuştu ve korkuyordu.
Titremeye başlayan bedeni bunu açıkça ele veriyordu. Bedeni gibi sesi de titremeye başladığında kaşımı çattım.

"Ben... Yapamıyorum. Mutlu değilim."

"Biliyordum! Sadece para ve gösteriş. Her şey bundan ibaretti dimi! Söyle bana aklında kim var? Bir planın olmadan hareket etmezsin sen boynuzsuz ŞEYTAN! Çözdüm seni!..."

Ona böyle hitap etmesi hoşuna gitmemişti. Buğulu gözleri hüzünü öfkeye bırakırken sert bir tokat indirdi çocuğun sağ yanağına. Çocuk kafasına sola atıp gözlerini kıstı ve yüzüne ukala bir gülüş takındı.
Kıza doğru attığı adımlar onu köşeye sıkıştırdığında sona ermişti. Çocuğun arkasına yavaşça yaklaşmaya başladığım da bir yandan düşünüyordum.

Ne kadar haklı olursa olsun bir kıza böyle davranamazdı.

Sol elini kaldırdığını gördüğüm de adımlarımı hızlandırıp tek elimle kolunu arkasına kıvırmış bir yandan da sağ kolumu boynuna sarmıştım.
Onu kitlemiştim.
Arkasında olduğum için beni göremiyordu.

Korkudan köşeye sinmiş kıza bakıp ona komut verdim.

"Çekil şu köşeden"

Kız kafasını sallayıp tel ve duvarın oluşturduğu köşeden çıktığın da çocuğu serbest bırakıp kızın çıktığı köşeye savurdum.

"Bu sefer köşeye sıkışan sensin anlaşılan. Sungjae bunu sana yakıştıramadım. Bir kıza şiddet mi uygulayacak tın?"

"Jungkook olanları bilmiyorsun bu olay onun ve benim aramda."

"Ne olursa olsun. Yine de bu ona şiddet uygulayabileceğin gerekçesine gelmez"

"Anlamıyorsun!"

Bağırıp tırnaklarını avucuna geçirdi.

"O her şeyi mahvetti! Bir daha toparlıyamayacağım şekil de! VE SEN BANA ONU SAVUNUYORSUN!"

Kafamı yana yatırıp dilimi damağımda küçük bir seyahate çıkardıktan sonra konuştum.

"Kaybol ve biraz sakinleş."

"Bana bir daha yaklaşma"

Sesi kırılgan ve öfkeli çıkmıştı.

"Sana bir daha yaklaşan orospu çocuğu olsun sürtük!."

"Bu kadar yeter Sungjae!"

Bağırdığım için tüm dikkati bana kesilmişti. Histerik bir gülüş sundu bu defa.

"Sen de ondan uzak dursan iyi olur Jungkook. Yoksa sende kendini benim gibi dipsiz bir kuyuda bulursun."

Yumruğunu tellere geçirip tekrar kıza döndü.

"Gözüme görünürsen seni buna pişman ederim."

Ardından kıza omuz atıp gittiğin de kız yere düşmüş öylece duruyordu.

Sungjae'nin böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Çalışkan, popiler ve kendine has kuralları vardı. Çizgiyi asla aşmazdı.

Onu görmeyi ummamıştım.

Gözlerimi yerde ki beden ile buluşturup aramızda ki mesafeyi azalttım.
Elimi ona uzatıp mırıldandım.

"Nasıl böyle davranmasına izin veriyorsun?"

Elimi tutup yerden kalktığında gözlerini sımsıkı kapattı.
Gözlerinden süzülmeye başlayan yaşları fark ettiğim de onu bir banka oturtup sakinleşmesini bekledim.
Göz yaşları dindiğinde burnunu çekip bana döndü.

"Teşekkür ederim"

Kafamı olumlu bir şekilde sallayıp bekledim. Belki ben sormadan anlatırdı.
Derin bir nefes alıp verdi.

"Sanırım anlatmam bekleyeceksin. En azından bunu yapabilirim sanırım. Bu davranışları artınca ayrılmak istedim... Zaten Annemin kanser olduğunu öğrendikten sonra küçücük bir tersliği dahi kaldıramaz olmuştum. Ve onun bu davranışları bana hiç iyi gelmiyordu."

Tutulan dilime karşılık konuşamıyordum.

Burukça gülümseyip devam etti.

"Kafamı yaslayacak hiç bir omuz yok.
Arkadaşım bile yok."

Yanımdan kalktığında kırgın ve bitkin sesi kulaklarımda yankılandı.

"Yoruldum..."

Yanımdan koşarak uzaklaşmaya başladığında kasılan bedenim ve ben olduğumuz yere çivilenmiştik.

Zor zamanlar geçiriyor olmalı...

Yuna👆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yuna👆

Yuna👆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💎

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin