4.3

238 14 0
                                    

Yoongi'den

Yediğim yumruk ile kafamı sağa çevirip Tae'ye baktım.

Bana yumruk atan adamın kasıklarına bir tekme geçirdiğinde histerik bir şekilde güldüm. Tae'nin arkasından gelen adamı fark ettiğim de koşarak adama bir yumruk salladım.

Sırt sırta verdiğimiz de tekrar konuştum.

"Fikrimizi değiştirmeyeceğiz."

"Öldürün onları. Çocuk bakıcılığı yapamam."

Adam kapıyı sert bir şekilde çarpıp çıktığın da bizi beş adamı ile baş başa bırakmıştı.

"Başlayalım"

Kafamı sallayıp Tae'yi onayladığım da adamlar teker teker gelmeye başlamıştı.

Tekme atacağını anladığım da tekmesini iki elim ile itip yüzüne bir yumruk geçirdim. Adam Sinirlenmişe benziyordu. Cebinden bir çakı çıkardığında güldüm.

"Hadi ama... Yumruğa bıçak mı? Hiç adil değil."

Bıçağı bana yaklaştırdığı anda hızlıca ceketim ile kısa ve kolay bir hamle yapıp bıçağın yere düşmesini sağladım.

"Yer değiş!"

Tae'nin sesini işittiğim de zaman kaybetmeden onunla yer değiştirip Tae'nin bıraktığı yerden devam ettim.

Kafama inen sopa afallamama neden olurken Tae adama son yumruğunu sallayıp elinde sopa olan adama baktı.

Adam tekrar sopayı kaldırdığında Tae adama doğru koşup asla tahmin edemeyeceğim bir hamle yaptı.

Şaşkınlık içerisin de Tae'ye baktığımda o da bana bakıyordu.

Tae'nin üstüne doğru koşan adamı görmem ile başımı sağa sola sallayıp kendime geldim ve adama bir yumruk savurdum.

"Durun!"

Sol tarafta bir tahtanın üstüne oturmuş bizi izleyen adama döndüğüm de sözüne devam etti.

"Siz çocuklar hiç akıllanmayacaksınız... Gidin hadi. Bildiğiniz bilgileri kimseye çaktırmayın. "

Tae ile kafamızı aynı anda bir birimize çevirip tekrar adama döndük.

"Hala ne bekliyor sunuz? Siz öldünüz. Patron böyle bilecek. Size güveniyorum. "

Cebinden bir silah çıkarıp dört mermisini adamların üzerine saldı. Biz mermilerin ve yerde kanlar içerisinde yatan adaların şokunu sindirmeye çalışırken adam tekrar konuştu. Soğuk kanlı ol Yoongi. Güçlü dur!

"Tanrım... Küçüklüğüme benziyorsunuz."

"Peki sen?"

Dudaklarımın arasından kayıp giden kelimelere engel olamayıp sorduğum soru onu şaşırmıştı.

"Patronun en güvendiği çalışanlarından biriyim. Ne desem inanır o sikik kafalı."

Kafam ile onaylayıp Tae'ye geri döndüm.

Yaptığı ve gördüğü şeyden dolayı hala şoktaydı ve olanları bir türlü kavrayamıyordu.

Elimi koluna atıp kapıya doğru yöneldim.

Depodan çıktığımızda koşturmaya başlamıştık. Depo giderek gözden kaybolurken biz bir parkın köşesinde durmuş Soluklanıyorduk.

"İyi misin?"

"Yoongi"

Dedi titreyen sesi ve pişman bir ifade ile.

"Bana bak sen hiç bir şey yapmadın tamam mı?! Unut bu olanları."

"Ben onu bıçakladım. Artık o canavarlar dan bir farkım yok! Ben bir cana kastettim Yoongi."

Yüzüne bir yumruk geçirdiğim de yere düşen bedene küçümser bakışlarım ile süzüp bağırmaya başladım.

"Kendine gel Tae! Eğer bunu yapmasaydın belki de ben-"

Yerde ki beden hızla ayağa kaltığında çeneme attığı yumruk karşı konulamaz bir acı vermişti.

"Kes sesini aptal! Sakın devamını getireyim deme!"

Bunu duymam ile acı ve mutluluğu aynı anda içeren küçük çaplı bir kahkaha atıp ona geri döndüm.

"Her şey bitti."

Tebessüm edip tekrarladı.

"Her şey bitti. "

 "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💎

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💎

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin