4.2

246 20 6
                                    

Tae'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tae'den

Telefonuma gelen bildirim sesi ile telefonu ceketimin iç cebinden çıkarıp gelen bildirimi görmek için Kilit ekranını açtım. Siktir!

Bay Woo Bi:Nerede kaldınız! Kısa süreceğini söylemiştiniz.

Tae:Geliyoruz.

Telefonu kapattıp aldığım yere geri koydum ve Yoongi'ye doğru yönelttiğim adımlarımı hızlandırıp kulağına fısıldadım.

"Bizi çağırıyor"

"Siktir"

Dişlerinin arasında tıslayıp benimle aynı ses tonu ile devam etti.

"Ne yapacağız?"

"Bilmiyorum ama daha fazla bekletmesek iyi olur."

Kafası ile onayladığın da Lisa'ya dönüp veda ettim.

"Bizim gitmemiz gerek"

"Ş-şimdi mi?"

Onayladığı mı belirten bir ses çıkardığım da tebessüm etmekten kaçınmadım.

"Ne yapacağız?"

"Olması gerekeni"

"Başımıza büyük bir dert alacağız Yoongi"

"Daha yolun başında iken almadık mı zaten?"

Sıkıntılı bir nefes verdim.

"Ne o? Korkuyor musun? İstersen gelme senin adına da konuşurum."

Ortaya histerik bir gülüş atıp mırıldandım.

"Kendine gel sen bu yola tek çıkmadın. Ayrıca korktuğumu da nereden çıkardın."

"Sence dönebilecek miyiz?"

Başımı yere eğdim. Dönsek bile sağlam olabilecek miydik?

"Bilmem..."

Yürümeye kısa bir ara verdiğinde ben de durdum.

"Tae?"

"Hm?"

"Biz büyük bir hata yaptık."

"Önemi yok Yoongi. Bunu kabullenmek ile elimize bir şey geçmeyecek"

Cebim de ki çakıyı çıkarıp ustaca döndürmeye başladım.

"Hadi bitirelim şu işi. Min min"

Kolumu omzuna attığım da kolumu itip bedenimi kendinden uzaklaştırdı.

"Yah! Ölmek mi istiyorsun?"

"Oradan sağa çıkarsak sana bu fırsatı vermeyi deneyeceğim."

Tekrar yürümeye koyulduğumuz da bu sefer bütün hakimiyeti sessizlik ele geçirmişti. Ne o derin düşüncelerinden ayrılıp konuşabiliyor du. Ne de ben.
İkimiz de içimizi saran korkuya yenik düşmemek için büyük ve özenli bir çaba sarf ediyorduk.

Deponun kapısının önüne geldiğimiz de  adımlarımızı yavaşlatıp belki de son cümlelerimizi söyledik bir birimize.

"Biliyorsun"

"Biliyorum"

Diye çıkıştığım da kapıyı açıp içeri girdik. Bizim sevgi sözcüğümüz sadece bu bir kelimeden oluşuyordu işte.
Kısa ve öz, soğuk ve net sözcükleri bize göre sıcak ve cıvık olan sözcüklere tercih ediyorduk.

"Ni hayet gele bildiniz."

Önümüze konan çantayı ayağım la ittim ve buz kesen bakışlarım ile etrafı süzdüm.

"Seni piç kurusu ne yaptığını sanıyorsun sen?! O çantayı al ve görevinizi yapın"

Yoongi omuz silkip benden önce davrandı.

"Artık uyuşturucu satmayacağız..."

Ped boy 😈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ped boy 😈

Vote, Vote, Vote! 🤩

💎

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin