6.2

210 18 48
                                    

Rose'den

"Yeter Joo seo yemek istemiyorum."

"Yemeden iyileşemezsin Rose. Ayrıca böyle yaparak anneni üzüyorsun."

Kafamı sandalye de uyuya kalmış anneme çevirdim. Tanrım biran önce buradan kurtulmak istiyordum.

"Hadi Rose."

Uyarırcasına çıkardığı sese karşı boş gözlerimi onda gezdirip istediğini elde etmesini sağladım.
Yemeğimi bitirdiğimde Joo Seo'ya döndüm.

"Lisa gelmiyor mu?"

"Mesaj atmış biraz dan gelir."

Kafam ile onaylayıp soru sormaya devam ettim.

"Buradan ne zaman çıkacağım?."

"Abartma Rose daha bir gün oldu"

Dudak büzüp gözlerimi gözlerine diktim ve boğuk çıkan sesim ile karşılık verdim.

"Burası beni geriyor."

Bu halime küçük ve çok ta sesli olmayan bir kahkaha attı.

"Peki doktorun ile bu konuyu konuşacağım."

"Gerçekten mi?"

Kafasını salladı.

"Akıllı bir hasta olursan evet."

Kaşlarımı çatıp itiraz ettim.

"Ben hasta değilim!"

"Tabi, tabi, ne demezsin..."

Jungkook'tan

"Yah! Derse girmeyecek misin?"

"Hayır."

"Peki o halde ben de girmeyeceğim."

"Derse gir Tae. Yanlız kalmak istiyorum."

"Teneffüste geleceğim o zaman"

Konuşmama izin vermeden arkasını dönüp gittiğin de karşılık vermek için açtığım Dudaklarımı geri kapattım ve tekrar düşüncelerime geri döndüm.
Aklımda gezinen bir kaç diyalog ve anılar her yanımı sararken kendi yarattığım ateşte can çekişiyor dum.

"Bak amacın ne bilmiyorum ama şu an seninle konuşmak istemiyorum!"

"Ah Rose neden bana böyle davranıyorsu-?"

Ardından oldukça gürültülü bir ses ile kulak misafiri olmayı bırakıp hızla merdivenlerden aşağı indim.
Yuna'yı yerde ve Rose'yi de başında dikilmiş bir vaziyette gördüğümde şoktan açık kalan Ağzımı toparlayıp Rose'nin sözünü kesip konuşmaya başladım.

Tanrım... Bunu nasıl yapar.

"Sen... İyi misin?"

"Bileğini mi incittin? Revire-" 

"Tanrım! Rose ne yaptın sen?!"

"Ne?"

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin