8.1

139 13 18
                                    

Yuna'dan

"Joo Seo! Nereye kayboldun ufaklık?"

Etrafa biraz daha bakınıp olduğum yerden uzaklaşarak onu aramaya başladım.

"Joo Seo? Lütfen yanıma gel."

"Ne var?"

Arkamda duyduğum stabil ve gayet kaba çıkan sesin sahibine döndüğümde kucağında gördüğüm tüy yumağı ile sevinçten bir çığlık atıp konuştum.

"Beni çok korkuttun Joo Seo. Seni yaramaz çocuk!"

"N-ne?"

"Ah onu bulduğun için teşekkür ederim."

Köpeği hızla onun kucağından alıp büyük bir şevkat ile kucakladım ve oldukça mutlu çıkan sesim ile konuşmaya başladım.

"Beni korkuttun Joo Seo. Seni hiç bulamayacağım sandım."

"Adı-"

"Joo Seo?."

"Efendim"

"Sana değil köpeğime dedim."

"Köpeğin mi? O senin köpeğin mi?"

"Evet. Az önce tasmasını takmak istediğimde huysuzlanıp kaçmıştı. Onu hiç bulamayacağım sanmıştım!"

"Ne cüretle benim ismimi bir köpeğe verirsin?!"

Sesinin sert çıkması beni bir anlığına da olsa ürkütmüş ve yerimden sıçramama neden olmuştu.

"Ben... Sadec-"

"İsmini değiştir."

"Bunu yapmak istemiyorum. Ayrıca ismi satın aldığını da sanmıyorum.
Bu ismi herkes kullanabilir."

Joo Seo'ya tasmasını takıp yere bıraktığımda kafasını okşayıp mırıldandım.

"Lütfen bunu bir daha yapma. Beni çok korkuttun Joo Seo. Ayağın iyileşmeden koşturman çok yanlış."

Dudaklarına histerik bir gülüş yerleştirip alaycı bir ses ile konuşmaya başladı.

"Nesin sen? İyilik meleği falan mı?"

"Neden bana böyle davranıyorsun?

"Nasıl?"

"Böyle işte. Hiç iyi biri olamayacakmışım gibi. Sanki hep kötü kalıp şeytani planlar yapacakmışım gibi. Bana karşı neden bu kadar sert sin? Seni incitecek bir şey mi yaptım?
Neden her fırsatta bana bağırıyorsun?
Neden benden nefret ediyorsun?
Neden bir kez de olsa beni sevmeyi denemiyorsun? Değişebileceğime inanmıyorsun... Değişmek için bir sebebim olduğuna. Merak ediyorum Joo Seo. Ben sana ne yaptım?"

Gözlerimden firar eden yaşlara ve titremeye başlayan sesime engel olamıyordum. Sevdiğim çocuktan her gün böyle bir tavır almam yeterince üzücü ve yıkılmama neden olabilecek kadar acı vericiydi.

"Sen ağlıyor musun?"

"Neden soruyorsun? Ben heykel değilim! Duygularım var ve bunları karşı tarafa yansıtamazmıyım."

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin