𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)

6.6

Jungkook'tan

Tanrım!

Resmen Rose'yi büyülüyor bu çocuk!

"Kahven geldi Rose hanım"

Alaylı bir ses tonu ile konuştuğun da tepsiyi masaya koyup Rose'ye göz kırptı ve yerine oturdu.

Tepside duran iki içecekten birini alıp içmeye başladığımda Joo Seo şaşkınlığının içine eklediği öfkeli bakışları ile beni süzerken konuştu.

"Benim kini alabilirsin Rose."

Tepside ki ikinci kahveyi de elime alıp üstünden bir yudum içtiğim de ikisinde ne yapmaya çalıştığımı algılamaya çalışırcasına bana baktıklarında yandan bir sırıtış sunup Joo Seo'ya döndüm.

"Kahve için sağ ol. Bütün gece uyumamıştım."

Tabi ki de Rose onun aldığı kahveden içmeyecekti. Buna izin vermeyecektim!

Rose kulağıma biraz yaklaşıp benim duyabileceğim bir şekilde mırıldanıp soru sorduğunda Joo Seo'nun duyabileceği bir şekilde Rose'nin sorusunu yanıtladım.

"Ne yapmaya çalışıyorsun Jungkook?"

"Hastaneden yeni çıktın Rose. Kafein ağıra kaçmaz mı?"

Rose kafası ile onaylayıp bir soru daha sordu.

"Doktorum bir kaç gün kafein den uzak durmam gerektiğini söylemişti. Peki sen bunu nereden öğrendin?"

Yes be! Sallamıştım ve tutmuştu. Sanırım bu günlük bütün şansımı burda harcamıştım.

"Oh. Öylemi? Neden bana söylemedin Rose?"

"Tamamen aklımdan çıkmış"

Ahhh! Yapma Rose. Ona nasıl bu kadar güzel gülebilirsin! Dudakların da ki küçük bir tebessüme bile tapabilecek ben varken neden o!
Bu his... İçimi yiyip bitirebilecek güçte olan bu his te neydi?

Aniden aklıma gelen soru ile konuyu değiştirmeye karar kılıp meraklı bir ses tonu ile konuştum.

"Prova ya gelecek misin?"

"Evet"

Dedi. Kısa ve baştan savmaca bir cevap  olmuştu.

"Ama daha yeni çıktın."

"Ne olmuş. Ben gayet iyiyim."

"İlaçlarını içtin mi?"

"İçti Jungkook"

"Sen nereden biliyorsun?"

"Çünkü ben içirdim"

Şaşkınlıktan sonuna kadar açılan gözlerimi Rose'ye yöneltip kaşlarımı çattım ve huysuzca homurdandım.

"Kocaman kız oldun neden ilaçlarını kendin içmiyor sun?"

"Hı?"