"Bu kadar kıskanç olduğunu bilmiyordum."
"Kıskanç değilim. Yüzün de bir şey vardı sadece"
"Eee aldın mı bari yüzümde ki şeyi?"
"Huh? Aaa... Şey hala Şurada kalmış sanırım."
Dediğim de iki yanağını da sıkmaya başlamıştım.
"Ya! Ya! Ya! Acıyor."
O görmese de omuz silkip ellerimi yanaklarından çekmiştim.
Tae'den
Üstüm de ki beyaz ama kan dolu tişörte bakıp Yoongi'ye döndüm.
"Ne yapacağım?"
Üstün de ki ceketi çıkarıp yüzüme fırlattı.
"Giy şunu ve fermuarını sonuna kadar çek."
Kafam ile onayladığımda vakit kaybetmeden ceketi giyip fermuarını sonuna kadar çektim.
"Yoongi?"
"Hm?"
"Bu gün biz de kal"
Başını aşağı yukarı salladığında çoktan evin yolunu tutmuştuk.
Lisa'dan
Tanrım!...
Onun çekim gücünden nefret ediyorum!
Flashback
Marketten çıkıp kalabalık ve gürültülü cadde ye yönelltim yavaş ve paytak adımlarımı.
Tam köşeyi döneceğim sıra da birinin bileğimden çekip sırtımı duvara yaslamamı sağlamıştı. Da ha ne olduğunu kavrayamayan ben şaşkınlığın verdiği yüz ifadesi ile öylece dururken o diğer elini de duvara yaslayıp dudaklarını dudaklarım ile buluşturmuştu.Ardından dört adam koşarak yanımızdan geçip ilerlerken bağrışıyorlardı.
"Lanet olsun nasıl kaybederiz!"
"Nereye gitti bu piç kurusu!"
Neler oluyor böyle?
Çocuğun karnına yumruğumu sapladığımda ağzından acı dolu bir inilti çıkmıştı.
Kapşonunu kafasından çıkardığında
Yüzünün çeşitli yerlerinde kızarıklık ve sıyrıklar olduğunu görmüştüm.Bu-bu yüz bana tanıdık geliyordu. Tanrım!... Neden o?
Dudaklarımı aralayıp bağırmaya başladım.
"Tanrı aşkına ne yaptığını sanıyorsun?!"
Yüzüne masum bir gülümseme yerleştirip elini ensesine attığın da mırıldanmaya başladı.
"Ben... Üzgünüm o adamlardan paçayı kurtulmalı idim"
"Beni öperek mi?"
"Bir şekilde dikkat çekmeden kendimi gizlemem gerekiyordu sevgilisi ile duvar köşesinde öpüşen öğrenci bu role uyar diye düşünmüştüm."
Beyaz puma ayakkabıları siyah pantolonu ve beyaz gömleğinin üstüne geçirdiği siyah sweatshirt
Koyu kahve saçları ile bütün uyumunu sergilerken gözlerini benim gözlerim ile buluşturup yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Ve baby lips li dudaklarını aralayıp tekrar konuşmaya başladı. Lanet olsun ona karşı katı duramıyordum.Ne oluyor bana böyle.
Dikkatimi dağıtan dudakları ve neredeyse binlerce yıldız taşıdığına dair yemin edebileceğim gözleri kalbimi hızlandırır iken yüzüne bakmayı kesip kafamı yere eğdim."Özür dilerim. Bak ne diyeceğim! Baştan başlayalım. Ben Taehyung kısaca Tae derler."
"Lisa"
Dedim onun gürültülü sesine karşı benim kisi fısıltı gibi çıkmıştı.
Tanrım bütün kızların odak noktası olan Bad Boy Kim Taehyung ile konuşuyordum.
Onun çekim gücüne kapılmamak neden bu kadar zor?!
Flashback end...
Baloya onunla gitmem için benim ile girdiği kısa diyalog sonrasında biraz uzayıp derin bir sohpete dönmüştü.
Böylece bir birimizi biraz daha yakından tanımış olmuştuk.Onun dengesiz biri olduğunu şimdiye kadar kurduğu ilişkilerin sonunda üzülenin hep karşı taraf olduğunu biliyordum.
Eskiden bunu kısa sürede kabullenip ondan hoşlanmayı bırakmıştım.
Çünkü eğer buna devam edersem üzüleceğimi biliyordum.Fakat o zaman kolayca kabullendiğim şeyleri neden şimdi kabullenmekte zorlanıyordum?...
Hamlelerini ezberlemiştim.
İlk olarak masum yaklaşıp onun çekim gücüne kapılmasını sağlıyordu. Sonra da acımasızca def olmasını çünkü sıkıldığını söylüyordu. Evet şimdiye kadar çıktığı bütün kızlara aynısını yapmıştı. Ne diye bilirim ki kızlar tuvaletin de sürekli gündem di. Tae için her şey elde edene kadardı. Peki sonrası?... Yabancı bir hikaye değildi.
Tae aynı Tae idi... Peki ben? Ben o zaman ki umursamaz Lisa'mıydım?
Neden eskiden kolayca yaptığım şeyi şimdi yapamıyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)
FanfictionGizli numara: Merhaba Jungkook 17 Eylül Gizli numara:Neden cevap vermiyorsun? 2 gün oldu. 20 Eylül Gizli numara:Beni görmezden geliyorsun sana olan sevgimi görmüyorsun. Gizli numara:Cevap verene kadar mesaj atmaya devam edeceğim Jungkook:Bunu yapm...