7.3

185 19 10
                                    

Rose'den

"Biraz konuşabilir miyiz Rose."

"Tabi ki."

Kantinin sol tarafında kalan masadan kalkıp Joo Seo'nun yanına doğru yürümeye başladığımda Jungkook'un oldukça sert nefes alış verişlerini his edebiliyordum.

"Bir sorun mu var?"

"Yuna"

"Yuna mı?"

"Dün onu gördüm."

"Ama o ha-"

"Kaçmış Rose."

"Peki şu an nerede olduğunu biliyor musun?!"

"Hayır. Dün annesinin yanına gideceğini söyledi. Bir daha da görmedim."

"Tanrım... Nereye gitmiş olabilir ki?!"

"Sana bu kadar zarar vermiş birini neden merak ediyorsun? Şöyle bir düşündüm de... O merak edilmeyi hak etmiyor."

"Bu kadar kindar olma Joo Seo. Eminim ki Yuna her şeyi kasıtlı olarak yapmadı. Yaşadıkları ona ağır geldiği için sağlıklı düşünmemiş olmalı. Bu onun suçu değil. Ayrıca onu kız başına nasıl sokakta bırakırsın?!"

"O Yardımı hak etmiyor Rose. Ayrıca benim hiç bir şeyim olmuyor. Ona neden yardım edeyim?"

"Sana inanamıyorum. Nasıl bu kadar gaddar olabilirsin. Böyle durumlarda tek yapman gereken insanlara koşulsuz bir şekilde yardım etmek!
Ve sen altında bir sebep arayıp onu tek başına sokakta mı bıraktın?"

"Annesinin yanına gideceğini söyledi Rose. Onu tam olarak sokakta bıraktığım söylenemez."

"Sence hastanede yatan bir kanser hastası kadının yanında kalabilir mi? Onu orada fazla tutmazlar Joo Seo. Bu durum da onu sokakta bırakmış sayılıyorsun."

"Ya ne yapsaydım? Onu evime mi götürseydim. Doğrusu içim den ona yardım etmek gelmedi Rose. Ben de bu yüzden yardım etmedim."

"Sana inanamıyorum. Yaptığının arkasında mı duruyorsun?"

Kafasını yere eğip kısık bir sesle konuştu.

"Sana bu kadar şey yaşattıktan sonra ona iyi davranmamı söyleme bana."

"Ben, ben, ben biraz karşında kilerin duygularını da düşünmelisin Joo Seo!"

Tanrım... Onu oracıkta bırakıp gitmiş miydi? Küçücük bir yardımda Bile bulunmadan. Kız başına ne yapmıştır acaba? Ne olursa olsun yardıma ihtiyacı olan bir kızı umursamalıydı. Ona yardım etmeliydi. Sanki eskiden zarar gören kişi ben değil de oymuş gibi davranıp Yuna'ya karşı kin besliyordu. Bu yanlıştı. Çünkü Yuna ona karşı hiç bir yanlış harekette bulunmamıştı.
Nefesini sinirle soluyup alev saçan gözlerini gözlerime kilitledi. Onu ilk defa böyle görüyordum. Gözlerinde gördüğüm duygu patlaması ve sesinde ki netlik şaşırmama neden olmuştu.

"Umrumda olan tek kişi sensin Rose. Başkalarını önemsemiyorum!"

Gözlerini sıkıca yumdu ve serçe yutkundu. Ardından tekrar konuşmaya başlamıştı.

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin