4.1

255 24 20
                                    

Jungkook'tan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook'tan

Titreşim de olan telefonumu cebimden çıkarıp aramayı yanıtladım.

"Evet Lisa?"

"..."

"Ufak bir işim var. Hallettikten sonra onun yanına giderim. Kapatıyorum."

Gözlerimi tekrar karşımda ki beden ile buluşturup konuştum.

"Sen delirdin mi?!"

"Tek başıma mücadele etmekten yoruldum."

"Yorulman sana intihar edebilme hakkı vermiyor Yuna!"

"Beni nasıl buldun?"

"Yah! Okulun çatısı sana özel yapılmadı."

Yanaklarında ki gamzeyi hafifçe çıkarıp mırıldandı.

"Keşke senin gibi bir arkadaşım olsaydı."

Çaresiz gözüküyordu, savunmasız, yorulmuş, yaşama isteğini kaybetmiş, mutsuz, bu ağır ve soğuk tabirleri narin ve sıcak bedenine sığdırabilmesi şaşırtıcıydı. Ona yardım etmek istiyordum. Yaşamaya zorlamak. Her şeyi böylece bırakıp bilmediği bir yere gitmesine izin veremezdim. Buna göz yumamazdım. Gözümün önünde intihar etmesine izin veremezdim. Eğer bunu yaparsam okulda ki canavarlardan bir farkım kalmazdı.

Adımlarını aşağı yaklaştırdığında konuştum.

"Hayır! Artık var! Hadi şimdi yanıma gel ve sorunun ne olduğunu anlat. Birlikte çözebiliriz. "

"Gerçekten mi?"

Umut dolu bakışları ve şaşkın sesine karşılık sorusunu cevapladım.

"Evet. Hadi artık in şuradan."

Ona doğru yaklaşıp inmesine yardımcı olduktan sonra bir köşeye oturmuş ikimiz de sessizliğimizi koruyorduk. O Ne zaman anlatmak isterse o zaman dinleyecektim. Onu zorlamaya hakkım yoktu. Ama gözlerimin önünde de intihar etmesine izin veremezdim.

"Yağmur çiliyor içeri girelim."

Kafasını sallayıp ayağa kalktığında kapıya yöneldi. Boş koridorlarda yürürken kısık ve kırgın bir ses ile konuşmaya başladı.

"Teşekkür ederim."

"Kim olsa-"

"Aynısını yapmazdı. Bu okul çok acımasız Jungkook. Ben... Burada nefes alamıyorum. Yanlız ve kimsesiz olmaktan bıktım artık. Biliyor musun?
Annem kanserin son evresinde imiş. Babamın bir sırrını öğrendim dün. sekreteri ile aralarında bir şey varmış. Annem bu durumda iken o- "

Derin bir nefes alıp verdi ve devam etti.

"Her kesin birbirine ihanet edip yalanlar söylediği bu yerde yaşamak zor. Bunları anlatarak seni boğduğum için özür dilerim. "

"Benden özür dileme anlatmanı ben istedim ve pişman değilim. Doğayı ele alalım. Güçlü olan canlı ecelini bekliyor. Güçsüz olanlar ise büyüklere yem oluyor. Umarım bundan sonra güçlü bir kız olursun."

"Senden bir iyilik isteyebilir miyim?"

"Tabi."

"Annemin benden bir isteği vardı. Son arzu diyelim."

"Neden her olumlu ve ya olumsuz olayda %1 pay vardır biliyor musun Yuna? O minnacık %1'lik bölüm bile hayatını değiştire bileceği için. Bu kadar karamsar olma bu yüzden."

"Annemin isteği ..................."

"Peki öyle olsun bakalım. Görünüşe göre bu bizim sırrımız olacak. "

Ni hayret gülümsediğin de gülücüklerinin aklının ve düşüncelerinin tam tersi olduğunu fark etmiştim. Gülüşü Hayat doluydu. Ama o çok karamsar .

Onu Rose ile tanıştırmalı mıydım?
Siktir! Rose! Lanet olsun aklımdan tamamen çıkmış!

Onu Rose ile tanıştırmalı mıydım? Siktir! Rose! Lanet olsun aklımdan tamamen çıkmış!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🥺 Ama, ama, niye Voteler bu kadar
az🥺

💎

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin