6.7

199 16 39
                                    

Lisa'dan

Prova bittikten sonra herkes odayı yavaş yavaş Terk etmeye başlarken Tae imalı bakışlarını üzerimden eksik etmiyordu.

"Gelmiyor musun Tae?"

"Hayır. Ben yokken başını belaya  sokma"

"Söyleyene de bir bak hele"

Yoongi göz devirip kapıya yöneldiğinde   Tae yerden çantalarımızı alıp kendinin kini tek omzuna geçirdi ve diğer çantayı da bana uzatırken gayet keyifli ve mutlu bir ses ile konuştu.

"Çabuk ol Lalisa."

Anlamsız bakışlarımı onun yüzünde gezdirmeye başladığım da devam etti.

"Sana gelir misin demedim Lalisa. Çabuk ol dedim."

Sesi temin kinden biraz farklı tonda çıkmıştı. Sertçe emir vermesi beni oldukça ürkütmüştü doğrusu.

Çantamı elinden alıp iki omzuma yerleştirdiğimde kapıya doğru ilerlerken mırıldandım.

"Bu ani ruh değişimlerin beni korkutuyor"

Oldukça sessiz söylememe rağmen Duyduğuna yemin edebilirdim.

***

Koyu renkte ki saçları kaşlarının biçimini saklarken gözlerini açıkta bırakıyordu. Kahvenin en güzel tonlarında olan irisleri siyah göz bebeğini eşsiz güzelliği ile sarar iken belli aralıklarla dolgunlaşan kirpiklerine çıktı gözlerim.
Bir gözünde çift göz kapağı olmasına rağmen diğeri tek ti. Gözlerimi biraz aşağı indirip dudaklarına baktığımda duraksadım acaba hala vişneli lipsini mi kullanıyor?...
Giydiği siyah tişört köprücük kemiklerini çıplak bırakırken taktığı zincire takılmıştı bu sefer gözlerime.
Üstüne geçirdiği kapalı yeşil ceketi omuzlarından düşerken eşsiz bir resim sermişti gözlerimin önüne.
Tanrım... Biri ona siyah deri pantolonu yasaklanmalı! Pantolonunu tamamlayan Gucci kemeri saymak bile istemiyordum.

Yürüken göz ucu ile Tae'yi süzmeyi ihmal etmeyen ben sonunda yakalanınca utanıp kafamı yere eğmiş tim.

"Beni tek bir kelime ile anlatabilme şansın olsaydı bu ne olurdu Lisa?"

"Şeytan"

Dedim biraz dangalaklık yapıp düşünmeden kısa ve net bir cevap vermiştim. Histerik bir şekilde tebesüm edip düz bir ses ile konuştu.

"Ben Melek derdim. Masum ve kırılgansın. Duyguların saf ve temiz. Bu yüzden Melek derdim."

"Şeytan dedim çünkü sen insanlar için küçük bir istisna haline gelmişsin. İnsanların kurduğu kuralları kolayca bozmasını sağlayabiliyorsun."

Önümde durup yürümeyi bıraktığında sorgulayan bakışlarımı onun üzerinde küçük bir seyahate çıkarıp konuşmasını bekledim.

"Sence insanlar değişebilir mi?"

Mimiklerinin hakimiyetini çoktan eline alıp gizlemeye başlaması biraz canımı sıkmıştı. Durgun yüz ifadesi, meraklı sesi ve hala cevap beklediğini fazlasıyla belli eden bakışları kalbimin daha da düzensizleş mesine neden olmuştu.

𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin