1.5

495 43 20
                                    

Jungkook:Teşekkürler Flamingo.

Gizli numara:Bir şey değil.

Jungkook:Okulun kaçıncısısın? Bana zeki olduğunu söyledin.

Gizli numara:Seni kurnaz Kookie. Bunu söylersem beni bulursun. Ama aşırı zeki olduğumu düşünmüyorum. Sadece çok çalışıyorum ve emeğimin karşılığını alıyorum.

Jungkook:Yakaladın beni Flamingo :)

Gizli numara:Üzgünüm gitmem gerek. Beni çağırıyorlar.

Jungkook:Peki git bakalım flamingo.

"Hadi Rose!"

"Geldim Lisa"

"Peki başlayalım hadi."

"1, 2, 3..."

***

Cidden o kadar yorulmuştum ki şuraya yıkılasım vardı.

Ama Jungkook'un yanına gidip ona yardımcı olmam gerekiyordu.
Kütüphanenin kapısını açıp içeri girdim. Jungkook elinde kağıtlar ile bana bakıyordu.
Tebessüm edip yanına oturdum.

***

"Evet Jungkook. Yine kavradın devam et sonrada bana göster."

Kollarımı masaya koyup birbirine doladım kafamı da kollarımın üstüne bıraktım. Yüzümü Jungkook'a dönüp mırıldandım.

"Devam et"

Jungkook'tan

"Bitti"

Rose'nin uyuduğunu fark ettiğim de ceketimi çıkarıp sırtına örttüm. Ardından hafif esintilerle üşümeme neden olan camı kapattım ve soru çözmeye devam ettim.

Aniden açılan kapı ile Rose yerinden sıçramıştı.

"Siz ikiniz burda ne yapıyorsunuz?"

"Yavaş olsana Lora"

Gözlerini kütüphane de gezdirip bana sabitledi.

"Neden yanlızsınız?"

"Ders çalışıyoruz Lora. Sonra gel"

Sinirle soluyup cevapladığım da üsteledi.

"Beni Beakhyun ile gördüğün için mi böyle davranıyorsun?"

"Git buradan Lora."

"Arkadaşça bir kon-"

"Ne konuştuğunuzu gayet iyi biliyorum Lora. Bu sefer kandıramazsın. KAYBOL BURADAN!"

Biz tartışırken Rose ise bir köşeye sinmiş bizi izliyordu.

Lora ağlayarak çıktıktan sonra Rose kalktı.

"Neden kalktın?"

"Kötü görünüyordu. Bakmalı mıyım?"

"Ahhh Rose fazla masum sun."

"Ama-"

"Gitme."

Kafamı yere eğdiğimde Flamingo lu bir mendil dikkatimi çekmişti. Yere eğilip elime aldım.

"Rose bunu sen mi düşürdün?"

"Evet şu sana ders vermem için ısrar eden kız vermişti. İhtiyacın olduğun da vermem için."

Mendili bana uzattı.

"Onun bana kim-"

"Bunu asla yapmam."

Çok kesin ve net söylediği için ısrar etmeyecektim.

"Peki... Sorulara bakmaya ne dersin.?"

Kafasını sallayıp konuştu.

"Tamam hadi bakalım."

Sandalyede takılı kalan ceketimi çantanın üstüne koyup dikkatimi ona verdim.

Hava kararmaya başlamıştı ve o eve yanlız gitmek istiyordu. Nedenini bilmiyordum ama onunla vakit geçirmek hoşuma gitmeye başlamıştı buna izin vermek istemiyordum. Üstelik benden ücrette almıyordu en azından bu kadarını yapabilirdim değil mi?

"Yeter Rose seni ben bırakacağım."

"Ahis çok inatçısın"

Gülümseyip yüzümü onun kine yaklaştırıp konuştum.

"Evet Öyleyim küçük hanım. Şimdi düş önüme."

Rose'den

Lanet olsun! Fazla yakın! Kalbimi susturmaya çalışırken on dan bir adım uzaklaşıp konuştum.

"Peki"

"Peki"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin