"Rose?"
"efendim Lisa?"
"Baloda olanlar da neydi?"
"Çıkıyoruz"
"Bunu anlayabiliyorum aptal. Sadece... Bu nasıl oldu? Ve neden benim o gün haberim oluyor? Ondan ne zamandır hoşlanıyordun?"
Derin bir nefes salıp Lisa'ya baştan sona herşeyi anlattım. Ben az çok Lisa'nın mimiklerini takip ederken Lisa hipnoz olmuş gibi beni dinliyor du.
" Tanrım! İnanamıyorum! Bundan neden şimdi haberim oluyor?!"
" Üzgünüm. Ne kadar içime kapanık olduğumu biliyorsun."
"Peki bu Tae'de nereden çıktı?"
"Çok karmaşık... Bir ara anlatırım."
Daha fazla üstelemeyip elimle onayladım.
"Sevgilim şu an benim yanım da olman gerekiyordu."
"Lisa ben kaçıyorum. Sonra görüşürüz."
"Kaç. Kaç bakalım. Kuyruğunu sıkıştırdığım da da böyle kaçabilecek misin?"
"Jungkook?"
"Efendim güzelim."
"Biliyorsun yarışmayı biz kazandık."
"Evet"
"Kızlarla küçük bir kutlama yapmayı düşünüyoruz. Bilirsin kız kıza"
"Gitmek için ben den izin mi istiyorsun?"
Kafamı olumlu olarak sallayıp gözlerine odaklandım gözlerimi.
"Peki gidebilirsin güzelim."
Mutlulukla ellerimi birbirine vurup ona baktım.
"Rose?"
Adım onun ağzına o kadar çok yakışıyor du ki bunu binlerce kez söylemesini isteye bilirdim.
"Efendim"
"Eteğin fazla mı kısa? "
Birden afallayıp eteğime baktığım da kısık bir ses tonu ile mırıldandım.
"Hayır o kadar kısa değil aslında"
Jungkook ellerini beyaz gömleğimin düğmelerine götürüp açık bıraktığım üç düğmenin ikisini ilikledikten sonra bana dönüp konuştu.
"Sadece bu seferlik"
Tanrım...! Beni kıskanıyor du!"
Tebessüm ettikten sonra elime uzun parmaklarını geçirdi.
Birden yanımıza yaklaşan kızı fark ettiğimde onu seyrettim.
"Jungkook yıl sonu projesi için öğretmen bizi eş yapmıştı. Ne zaman başlayacağız? İstersen bu akşam benim evime gelebilirsin."
"Bana uyar. Okul çıkışı buluşuruz."
Kız bana bakıp pis sırıtışını sunmuş ve ortalıktan kaybolmuştu.
Onun evinde mi? Belki de baş başa olacaklardı! Neden hiç bana sormamıştı? Küçük bir işarette bırakabilirdi.
Sakin ol Rose sadece proje yapacaklar. Umarım.
Ama Jungkook'un bana hiç danışmaması morelimi bozmuştu.
Başımı yere eğip yerde ki yüzeği incelemeye başladım. Aynı zamanda Jungkook'a yürürken ayak uydurmaya çalışıyordum.
Telefonuma gelen bildirim sesi benden önce Jungkook'un dikkatini çekmişti.
Telefonumu cebimden çıkartıp bildirimi kimin gönderdiğine bakacağım sıra da Jungkook telefonu elimden bir çırpıda almıştı.Telefona bakıp gözlerini kocaman açtığın da dudaklarımı aralayıp konuştum.
"Kim miş?"
"Daha önce hiç bir dansın bu kadar can alıcı olabileceğini düşünmemiştim. Vücudunun güzelliklerini görmemi sağlasana Rose"
Mesajı sesli bir şekilde okuduğunda bende gözlerimi kocaman açıp elimi ağızıma götürmüştüm.
Jungkook'un boynunda ki damarları sinirden kabarırken elini elimden hızla çekip telefonumu bana uzatmıştı.
Telefonu elime alıp cekedimin cebine geri koyduktan sonra Jungkook'a geri dönüp konuştun."Jungkook inan bana tanımıyorum numaramı nereden bulduğuna dair hiç bir fikrim yok."
"Biliyorum güzelim. Endişe etme."
"Benim yüzümden başını belaya sokmanı istemiyorum."
Beni dinlemeden arkasını dönüp hızla yürümeye başlamıştı.
Tanrım...
Bu da nereden çıktı?Votelemeyi unutmayın canlarım🤩
Yakında yenibir kitap gelebilir😊
haberiniz ola ha😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)
FanfictionGizli numara: Merhaba Jungkook 17 Eylül Gizli numara:Neden cevap vermiyorsun? 2 gün oldu. 20 Eylül Gizli numara:Beni görmezden geliyorsun sana olan sevgimi görmüyorsun. Gizli numara:Cevap verene kadar mesaj atmaya devam edeceğim Jungkook:Bunu yapm...