𝘞𝘖𝘔𝘈𝘕 𝘍𝘓𝘈𝘔İ𝘕𝘎𝘖 ❦ (𝘙𝘖𝘚𝘌𝘒𝘖𝘖𝘒)

7.2

Jungkook'tan

Telefonuma ardı arda gelen bildirim sesi sadece benim değil Rose'nin de dikkatini çekmişti.
Telefonu masanın üzerinden alıp şifresini girdim ve elimi ekranın bir kaç yerinde gezdirdim.

Yuna:Kurtar beni buradan!

Yuna:Burada deli muamelesi görüyorum.

Yuna:Beni ilaçlar ile uyutmaya çalışıyorlar!

Yuna:Ben deli değilim! Kimse beni anlamıyor! Burada nefes alamıyorum!

Yuna:Çıkar beni buradan lütfen! Ben DELİ DEĞİLİM!

Kaşlarımı çatıp parmaklarımı klavye de gezdirdim.

Jungkook:Bunu sen istedin Yuna. Eğer durmadan canına kastetmeye çalışmasaydın her şey daha farklı olabilirdi. Bu senin iyiliğin için.

Yuna:Sana söz veriyorum bir daha intihar girişiminde bulunmayacağım! Yeter ki buradan çıkıp insan muamelesi göreyim.

Jungkook:Üzgünüm Yuna. Ne yazık ki elimden bir şey gelmiyor.

Telefonu tekrar masanın üzerine koyup Rose'ye döndüm.

"Önemli biri değil."

Kafası ile onaylayıp tabağında ki yemeği bitirmeye devam etti.

"Annem seninle tanışmak istiyor."

Aniden öksürmeye başladığında yanımda ki suyu ona uzatıp endişe içinde söylenmeye başladım.

"İyi misin Rose? Boğazında mı kaldı?!"

Suyu alıp kafasına diktikten sonra nefes almadan konuşmaya başladı.

"N-ne? Ama ben- bu birden söylenir mi? Ölüyorum sandım!"

"Neden bu kadar heyecanlandın? Rahatla biraz güzelim."

Ağzıma bir lokma atarken kurduğum bu cümleye karşılık tek kaşını kaldırıp otoriter bir ses tonu ile

"Jungkook babam seninle tenışmak istiyor."

Boğazımda kalan lokma ile bu sefer öksürük krizine giren ben olmuştum.

"Sakin ol hayatım neden bu kadar heyecanlanıyorsun? Rahatla biraz."

Elinde ki su dolu bardağı bana uzattığında hızla bir kaç yudum alıp devam ettim.

"İnsan alıştıra alıştıra söyler. Ölüyordum."

"Sadece empati yapmanı istedim. Öyle bir şey yok"

Derin bir nefes alıp verdiğimde gözlerimi kapatıp tekrar açtım.

"Seni annemin yanına götürmek istiyorum."

"Sence biraz erken değil mi Jungkook"

"Seneye üniversiteye geçeceğiz Rose. Nesi erken bunun? "

"Ben... Haklısın sanırım biraz endişelendim."

Elimi masada ki elinin üzerine koyup tebessüm ettim.

"Güven bana Rose. Annem sana bayılacak."