25. Bölüm

738 49 15
                                    

Ateş Maren

"Söyleseydin hazırlıklı gelirdik. Acele bir şekilde ateş çemberine atlamak neden?" Hamza odada sağı solu kontrol ederken kameraları ve böcekleri bir bir etkisiz hale getirdi.

"Uzun zaman oldu. Bulmalarına izin veremezdik. Babam kimse ile uğraşmazdı fakat elinde her zaman bir koz bulundururdu. Belki de bunlar için hayatını vermişken göz göre göre bulmalarını bekleyemezdim." Umarım içinden işe yarar bir şeyler çıkardı. Delirmek üzereyim.

"Leyla belki ne demek? İçinde ne olduğunu dahi bilmediğin belgeler için mi bizi bir savaşa sürüklüyorsun. Ben şu an buraya bir ordu topladım senin haberin var mı?" Sesimin gereğinden fazla yüksek çıktığını farkedince sakin olmaya çalıştım.

"Pişman olmayacaksın. Babam zeki bir adam. Mutlaka bir şeyler var içinde. Olmalı..." Gizli bir bölmeden çıkardığı tonla dosyayı önüme yığdı. Heyecanla sayfaları kurcalamaya başladı.

"Bak işte Kağan pisliği ve ailesinin bütün kirli çamaşırları ortada. Yabana atılacak şeyler değil bunlar." Dosyaları siyah bir sırt çantasına koyup elime tutuşturdu.

"Benden bu kadar. Gerisi sen ve Demir'in halledeceği meseleler. Bizi buradan çıkarabilecek misin?" Yumruklanan ve tekmelenen kapı ile birlikte elim belimdeki silaha gitti. Çantayı sırtıma takıp silahımla kapıyı hedef aldım.

"Ateş Maren, seni son kez uyarıyorum! O belgeleri bana ver!" On dakika boyunca Kağan'ın gevezeliğini çektik. Nihayet beklediğim telefon gelmişti.

"Ağabey içeriye girmemizi ister misiniz?" Demir bana kafayı mı yedirmeye çalışıyor?

"Yok Demir sağol. Ben zaten sizi Ali ile oyun havası açıp oynayın diye buraya çağırdım. Leyla yanımda ona göre dikkatli olun." Kağan konuşmaya devam ediyordu. Şu adam asla susmaz mı? Leyla'dan daha çok konuşuyor.

"Ateş adamlarını geri çek. Bu işi orta yolu bularak çözebiliriz. Sen bana belgeleri verirsen ben de sana peşinde olduğunuz katilin içinizdeki adamının ismini veririm. Emin ol bu bilgiler belgelerden daha çok işine yarar." Blöf yapıyor şerefsiz. Yapmıyorsa bile beş dakika sonra ben onu konuşturmasını bilirdim. Yakında olduğunu düşündüğüm helikopterin kanat sesleri göğü yarıyordu. Umarım Ali olayı fazla abartmamıştır. Dışarıdan gelen silah seslerinin ardından saklanmak bize yakışmaz deyip dışarıya çıkacakken Hamza beni durdurdu.

"Ağabey amaç belgeleri kurtarmak. Hem canını hem onları tehlikeye atmak büyük risk olur. Ayrıca Leyla Yenge burada yalnız kalmamalı." Silahı alıp kafamda parçalamak istiyordum. Dışarıda bir kişi bile benim yüzümden zarar görmemeliydi. Umarım şu belgelerin içinde adam akıllı şeyler çıkar da bunca olaya değmiş olur.
Kağan ve adamları kapıyı kırıp içeriye girdiklerinde Hamza ve ben silahımızı onlara doğrulttuk.

"Herkes kendi çöplüğünde ötmeli diye düşünüyorum Ateş. Yanlış mıyım? Anlamayacağın işlere burnunu sokuyorsun. Sen gidip camilerde cemaatle namazını kılsan daha uygun olmaz mıydı? Bu şekilde güzel karın ve sana zarar vermek zorunda kalmazdım ha?" Leyla yanımda dimdik duruyordu. Kulağıma fısıldadığı özür için karşımdaki adamı boğabilirdim. Allah korkum olmasa canını almaktan bir saniye bile çekinmezdim.

"Namusum söz konusu olmadıkça şu tetiğe basmayacağımı biliyorsun Kağan. Şu an tereddüt etmeyeceğimi de bilmen gerekir. Söylediğin her söz bir dakika sonra sana yapacaklarımın sebebi olacak." Kağan pis pis sırıtarak arkasındaki adamlara güvenip bana karşı bir adım attığı anda bacağına sıktım. Adamları ise bu hareketime karşılık daha tehditvari biçimde konuşlandılar.

"Bunu yaptığına pişman edeceğim seni!" Salyalarını akıta akıta söylediği sözlerinin hemen ardından koridorda Demir ve Ali'nin sesi yankılandı. Adamların dikkatinin dağılmasını fırsat bilen Leyla birden Kağan'a saldırdı ve attığı tekmeyle elindeki silahın fırlamasına sebep oldu. Atik bir hareketle benim kurşun sıktığım bölgeyi hedef alıp onu etkisiz hale getirdi. Boğazına dayadığı bıçakla şok olmuştum. Bu kız neler yapıyordu böyle? Saniyeler içinde yaptığı şovu beni şaşkına çevirmişti. Hamza ve ben adamların müdahale etmesini engellemek dışında bir şey yapamamıştık. Hemen ardından ise Demir ve Ali adamları teker teker paketleyip yanımıza gelmişti. Demir gelip boynuma sarılırken Ali, Kağan için adamlarına emir vermekle meşguldü.

Akasya ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin