Sürpriz gece

11.8K 464 9
                                    

   Cumartesi gecesi ve yol tıklım tıklım, saat neredeyse dokuz olmak üzere ve hala klübe yaklaşamadık. Zaten Berkem'in bana İtalyadan getirdiği elbiseden rahatsızım, otururken az miniymiş gibi bir de yukarı çıkıyor. Neyse ki Berkem'i öne oturttum da, Alper'in yanında çekiştirmek zorunda kalmadım.

   Aslında elbise kötü değil hatta çok güzel, sadece biraz fazla dekolteli. Arada cesaret güzel oluyordu ama arada. Elbisem gece mavisi renginde, sırtı belime kadar açık, açık olan kısmına siyah kurdeladan şeritler yapılmış, üst tarafı bol, etek kısmı dar, ve ne yazık ki, etek boyu diz kapağımın dört parmak üstünde. Oturunca yukarıya kaydığını söylemiş miydim? Ah Berkem bir de bunu giydirmek için ajitasyon yaptı.

   Nila klübün önüne geldiğimde inanamadım. Burası çok hatta, çok çok lükstü. Berkem burayı isteyince Alper kabul etmişti ama güzel bir hesabın geleceği kesindi. İçeri girerken Berkem'in koluna girdim.

   "Bu ne Berkem?, Burası çok lüks bize."

   "Ya çok ünlü dediler, hem üç kişiyiz canım, ortak öderiz."

   "Yaa tabi, Alper de bize hesap ödetirdi zaten." Deyip gözümü devirdim.

   "Evet ya, çok centilmen." Dedi baygın baygın.

   Arkadaşım Alper'e fena halde abayı yakmıştı. Hâline gülmeden duramadım. Etek sorunum olduğu için bara oturmak istemedim. Onun yerine kokteyl masalarından birine geçtik, bütün gece uzun topuklularla nasıl ayakta duracağını söyleyip, mızmızlansa da Berkem'i dinlemedim. Bana bu elbiseyi giydirmenin cezasıydı. Benim şerit desenli, siyah dolgu topuklu ayakkabılarım oldukça rahattı nasılsa.

    "Evet hanımlar ne içiyoruz?" Diye sordu Alper.

   "Ben bir kadeh kırmızı şarap alayım sadece." Derken içerideki gürültüden duyması için bağırdım. Lafımı bitirir bitirmez Berkem suratıma sert sert baktı. "Ne? Noldu?"

   "Kainat, yıllardır burada yokum. Gelişimi kutlayacağız. Hafif içkileri sona sakla, tekila shot içelim önce, ısınalım biraz." Deyince gözlerim büyüdü.

    "Benim bildiğim hafif içkiyle ısınılır." Dedim.

   Pis pis sırıttı. Hâlâ bizim içki tartışmamızı izleyen Alper'in kolunu tuttu.

    "Sen ona bakma, tekila shot getir bize, lütfen."

   Alper bana bakınca başımla gülerek onay verdim. "Emin misin? sana dokunuyor." Diye emin olmak için bir daha sordu.

  Ben cevap vermeden Berkem girdi araya.

   "İki tane atar sadece, ondan da bir şey olmaz. O kadar dayanıksız değil." Dedi ve bunu derken Alper'in neredeyse içine düştü.

   Alper içkileri almaya gittiğinde, Berkem şarkılara göre dans etmeye başladı bile. Bir şişe tekila, birkaç shot bardağı ve bir tabak dilimlenmiş limonun olduğu bir tepsiyle masaya geldi. İki şat bardağını doldurup benim önüme koydu, iki tane de Berkem'e uzattı.

    "Sen içmeyecek misin?" Dedim öne doğru eğilip, kendisine doldurmamıştı.

   "Hayır, ben size dadılık yapmaya geldim. Sizi taşımak ve araba kullanacak biri de lazım." Deyip bana gülerek göz kırptı. Dans edenleri izlemek için döndüğün de Berkem kulağıma yaklaştı.

     "Ya çok tatlı." Dedi son harfi uzatarak. "Hadi beraber." Deyip bardağı gösterdi.

    Birlikte içtik. Ben yanan ağız ve boğazımı hissederken yine "Hadi." Dedi.

ELMA ŞEKERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin