Kaç gündür, ilk kez tıka basa yemeğe başladım. Berkem izin almış bana çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Kahve içecektim ama zararlı olduğunu söyleyip, elime bitki çayı tutuşturdu. Kahvaltı boyunca çok sessiz olması daha tuhaftı. Gerçi sessizliği, Alper'le arasının açılması yüzünden olduğunu düşünüyordum.
"Biraz daha yesene." Deyip, tabağa biraz daha yiyecek doldurmaya çalışınca, tabağı masadan kaçırdım. Zaten kaç günün acısını yeterince çıkarmıştım.
"Yeter, biraz daha yersem patlayacağım." Dedim.
Garip, bir şekilde hızlı ikna oldu. İki de bir telefonunu kontrol ediyordu.
"Alper'in aramasını mı bekliyorsun?" Dedim, kupamın üstünden ona bakarak.
"Yok canım, niye bekleyim? Hadi bitirdiysen kalk, toparlayayım masayı."
"Birlikte, yapalım." Dedim ama kaşları havaya kalktı. "Berkem, ben hamileyim, hasta değil." Dedim.
Gergince gülümsedi. Telefonunun mesaj sesi gelince hızla eline aldı. Gülmeme engel olamadım. Ne kadar saklasa da, Alper'den gelecek bir mesajı ya da aramayı beklediği belliydi. Hızla yüzü düştü.
"Kimden?"
"Reklam mesajı, hadi kalk sende yemiyorsan." Diye ikinci kez kışkışlayınca, kupamı alıp, koltuğa geçtim.
Tabletimi alıp, iyi bir jinekolog araştırmaya başladım. Artık, kontrollerime başlamam gerekiyordu. Bebeğimin iyi olup olmadığını bilmem lazımdı. Berkem, telefonu çalınca masayı toplamayı bırakıp, içeri girdi. Yanımda konuşmaya çekinmesi beni yine güldürdü.
Yarım saat sonra, geldiğinde masayı toplamış, bulaşıkları makineye dolduruyordum.
"Aa, ben yapacağım dedim." Diye azarladı.
"Ne diyormuş Alper?" dedim, suratıma muzip bir gülüş takıp.
Şaşırmış gibi bakması haklı olduğumun kanıtıydı. Elini saçlarının arasına attı.
"Alper değildi arayan. İşten aradılar, onlarla konuşuyordum."
"Benden niye saklıyorsun ki? Şans ver diyen benim zaten. Seni yargılamam." Dedim.
"Bir şey saklamıyorum. Alper değildi." Deyince uzatmadım. Bir şeyler çeviriyordu, yoksa çoktan dökülmüştü.
🍎🍬🍎🍬🍎🍬
Altımdaki koltuk titredikçe, sinirlerim oynamaya başladı. Bir saattir ayağını sallayıpnduruyordu.
"Berkem yeter..." Deyince bir anda durdu. "Neyin var senin ya?"
"Bir şeyim yok." Deyip gözlerini kaçırdı.
Telefonu çalınca önce yüzü güldü. Sonra bana bakıp, ciddi ifade takınıp, telefonu Meşgule verdi.
"Niye kapattın?"
"Alper. Konuşmak istemiyorum." Dedi.
Gözlerimi devirdim. Sabahtan beri telefon bekleyip, şimdi çocuğun suratına kapatıyordu. Tekrar ağzımı açacaktım ama bu kez de mesaj geldi. Mesajı bana kaçamak bakışlar atarak okudu.
"Önemli, acil ara yazmış." Dedi kaşlarını çatıp.
"E hadi ara madem önemliymiş!." Deyip, o rahat konuşsun diye odama gitmek için ayaklandım. Daha odama giden koridora girmeden Berkem'in sesiyle durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA ŞEKERİ
RomanceBirbirine zıt iki insanın karşı konulmaz aşkına hazır mısınız? Sanırım evet dediniz? O halde sizi duygusal, zeki, güzel, çalışkan Kainat ile inatçı, zeki, yakışıklı, ama ilişkilere karşı, hatta zayıflık olarak gören Pars'ın aşk serüveni ile baş baş...