Sır

8.6K 353 3
                                    

   Bu kez batırmamış, güzelce özür dilemiştim. Belki birazda onu büyülemiş olabilirim. Söylediğim o sözleri artık takmıyordu. Bu sabah yine erken gelmiştim, son birkaç gündür bunu yapıyordum. Kainat'ı masasında göremedim. O geç kalmış olamazdı.

   Hâlâ onun odasına bakarak odama girdim. Orda durmuş beni bekliyordu.

   "Bu ara erkencisin, yine öyle olur diye, bende erkenden hazırlandım." Dedi gülümseyerek.

   Belinden sarılıp kendime çektim.

   "Senin sayende." Dedim kulağına doğru.

   Kafasını geriye atıp baktı. "Ne ilgisi var?"

   "Önceden erken gelmek için bir sebebim yoktu." İyice kulağına doğru sokuldum. "Şimdi var." Deyip, kulağının altına öpücük kondurdum.

   Ürperdiğini hissettim, tekrar yüzüne baktığım da zorla güldü.

   "Sayemde daha çok çalışacaksın, o zaman." Dedi, elini havaya kaldırıp, not defterini salladı. "Günlük programın." Dedi.

   Kollarımı gevşetip, ona biraz alan bıraktım.

   "Tamam, ama en sona, öğlen hoş bir hanımla yemek yiyeceğimi de not al." Dedim, şaşkın ve kızgın ifadesine bakmak için geri çekilip, yanından masama geçtim.

   Kaşlarını çatmış baktı. Ben cevap vermeyince dayanamadı.

   "Kim bu hoş hanım?!" Dedi, ses tonunun sertliğine, kendimi tutamayıp güldüm.

   "Sizsiniz hanımefendi." Dedim.

   Gülerek gözlerini devirdi, ama sonra çattı.

   "Pek mümkün değil. Öğlen bir işim var, onu halletmem lazım."

   Bu kez benim yüzüm düştü. "Kaç gündür de başka bahaneler buluyorsun ama. Kimse bilsin istemiyorum dediğin için üç gündür bir şey demiyorum." Dedim kızarak.

   "Evet, ama Bu kez gerçekten işim var. Yoksa ayrı ayrı çıkardık, giderdik."

   Somurtup, başka tarafa baktım. Not defterini masanın üstüne koyup yanıma geldi. Arkadan boynuma sarıldı, dudaklarıyla, burnu boynuma gömüldü. Hafifçe kaldırıp bana baktı.

    "Gerçekten işim var, kızma lütfen. İstersen akşam yiyelim." Dedi, kabul edecektim ama böyle ikna etmesi hoşuma gidince biraz daha somurtmaya devam ettim. "Hem seni arkadaşımla tanıştırmak istiyordum. Onuda alır gelirim." Deyince gözlerimi ona diktim.

    "Kim?"

    "Berkem." Dedi gülümseyerek. Allahım bu kızın niye hiç kız arkadaşı yok? Kaşlarımı çatmıştım, garipseyip başını biraz daha kaldırdı. "Ne oldu?"

   "Niye bütün arkadaşların erkek?" Dedim bir anda. Şu an ilkel bir mağara adamı gibi görünüyordum.

   Kaşlarını yukarı kaldırıp bana baktı. Eyvah... Kavga edecektik. Çenemi tutamamın cezası ağır gelecekti. Bir anda Başını omuzuma bastırıp güldü. Sonra tekrar kaldırıp yanağımı öptü. Tekrar masanın karşısına geçti. Not defterini alıp, bir şeyler karaladı. Sinirden gülüyor olabilir miydi?

   "Merak etme, sende çok seveceksin onu. Mekan işini sana bırakıyorum, akşam yedi de geliriz." Dedi.

   "Kesin çok severim." Dedim, gülüşünden cesaret bularak. "Tamam, ayarlar konum atarım." 

   Hâlâ gülmeye devam ederek çıktı odadan. Onu kıskanıyor olmam hoşuna gidiyordu.

                         🍎🍬🍎🍬🍎🍬

ELMA ŞEKERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin