Üç hafta sonra...
"Yalan söylemiş yani. Tamam, teşekkür ederim. Hayır, benimle ilgili değil... evet, bir arkadaşım. Sağ ol." Telefonu kapatıp, ellerimi yumruk yaptım. Kendi kendime söylenmeye başladım.
"Nasıl yapar ya, bir insan nasıl böyle iğrenç bir yalan söyler? Hiç mi vicdanın yok?"
"Kim o vicdanı olmayan?"
Kafamı kapıya çevirip Pars'ı görünce gülümsedim. Ona söyleyemezdim. Neler bildiğimi bilmesine gerek yoktu. Yanına gidip sarıldım. Elimden geldiği kadar normal davranmaya çalıştım.
"Kimse değil. Bir arkadaşla konuşuyordum da, birisi bir yalan söylemiş, ortalık karışmış." Dedim.
Suratı bir an için düşmüş gibi geldi.
"Nasıl bir yalanmış?" Dedi.
"Her yalan gibi işte. Kalp kırıcı."
Zoraki bir gülümseme takındı. Ne oldu şimdi bu adama? Aklına geçmişini mi getirmiştim acaba?
"Madem önemli bir şey yokmuş, gel bana günlük Programımı oku." Deyip elimden tutup odasına çekiştirdi.
"Kahve..."
"İstemiyorum."
"İyi de not defteri orda..."
"İstemiyorum."
Odaya girer girmez kapıyı örtüp, sırtımı kapıya yasladı. Dudaklarımı öpmeye başlayınca boynuna sarıldım. Bir dakikaya yakın sürdü. Bırakınca nefes nefese beni yine sevdiğini söyledi.
Üç haftadır aynı şeyi yapıyordu. Her gün mutlaka söylüyordu. Ben hala söylememiştim. Belki de bunun içindi. Ama ben daha çok, iyice anlamam için söylediğini düşünüyordum.
"Akşam ben de film izleyelim." Dedi.
"Tamam. Ne izleyeceğiz?" Diye sordum.
"Fark etmez, sen seçersin. Ben nasılsa seni izleyeceğim." Deyince yüzümü ateş bastı. "Öğlen de yemeğe çıkalım." Deyince utancım şaşkınlığa dönüştü.
"Benim öğlen başka bir sözüm var." Deyince yüzü düştü.
"Kime?"
"Birine." Deyip, geçiştirmeye çalıştım.
"Biri? Kim olduğunu niye söylemiyorsun?" Dedi kaşlarını çatıp.
"Berkem." Dedim aklıma ilk gelen kişiyi söyledim. Az önce yalanla ilgili söylediğimle, yaptığım... Ama kimle buluşacağı mı bilse yollamazdı.
"İyi, zaten akşam benimlesin. Bir iki saate de katlanalım madem."
🍎🍬🍎🍬🍎🍬
Neredeyse yarım saatlik gecikmenin ardından sonunda gelmişti Füsun Kayahan. Oturup, kendine bir kahve söylemişti. Biraz göz hareleriyle beni süzdü.
"Benimle niye buluşmak istedin?" Üstten ve kibirli konuşması beni rahatsız etmedi. Onun nasıl bir kadın olduğunu zaten öğrenmiştim.
"Sizin Pars ile neden görüşmek istediğinizi öğrenmek için." Dedim, dümdüz konuşarak
Gözlerini kısıp baktı. Bir anda gözleri parladı.
"Senin Pars'la ilişkin var." Dedi, daha sevecen bir ses takındı. Başımı sallayıp onayladım. "O zaman onunla görüşmem için bana yardım et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA ŞEKERİ
RomanceBirbirine zıt iki insanın karşı konulmaz aşkına hazır mısınız? Sanırım evet dediniz? O halde sizi duygusal, zeki, güzel, çalışkan Kainat ile inatçı, zeki, yakışıklı, ama ilişkilere karşı, hatta zayıflık olarak gören Pars'ın aşk serüveni ile baş baş...