Puslu havanın kasveti üzerime çökmüştü. Nedenini bilmediğim bir refleksle arkamı döndüm oradaydı üç dört adım arkamda. Hislerim beni hiçbir zaman yanıltmamıştı.
Tekrar önüme döndüm ve bu fırsatı kaçırmama kararı aldım gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım ne diyeceğimi ne yapacağımı bile bilmiyordum doğaçlama takılmaya karar verdim. Ayaklarımı durdurdum heyecanlanmıştım bacaklarım titriyordu. Ta ki o yanımdan geçene kadar hemen yanında yerimi aldım ve onunla aynı adımları atmaya özen göstererek yürümeye başladım.
Armağan kulağındaki kulaklığı çıkardı ve kafasını bana çevirdi. Bense yere bakıyordum kaldırım taşlarını saymayı bırakıp gözlerimi kapattım bu heyecanlanmamamı sağlardı . Kafam yere eğik gözlerim kapalı bir şekilde tek nefeste konuşmaya başladım .
" Ben çok özür dilerim yalan söyledim iklimle konuşurken bir an ağzımdan kaçıverdi niye böyle bir şey dedim hiç bilmiyorum. Normalde yalan söyleyen bir kız değilimdir ben..."
Sözümü kesen karnımın üstünden geçerek belime tutunan bir kol oldu.
O kolun varlığıyla içim ürperdi. Çünkü beklemiyordum.
Gözlerimi açtığımda hemen önümde kaldırım taşları için açılan çukuru gördüm. Belimdeki sıcak el hızlı bir şekilde kayboldu. Ve ben, kalbimin atışının dışarıdan duyulmaması için dua ediyordum. Kalbimin disko ritmindeki bu hali armağanın tutması mıydı? Çukura takılmam olması mıydı? Yoksa onun sıcak eli miydi? Bunu bilemiyordum.
Düz bir tonla " Yürürken gözlerini açık tutmalısın. " dedi.
Sonra yüzünü yola çevirdi ve yürümeye devam etti. Bense olduğum yerde kalmıştım . Belimde bir boşluk hissi vardı.
Kendime gelip koşarak hemen yanındaki eski yerimi aldım. Ve bu sefer gözlerimi onun gibi yola çevirdim,sözüme devam ettim.
" İklimin sana karşı duygularının farkındasındır. Farkında olmamak için aptal olmak gerekir sanırım" dedim ve güldüm kendi kendime.
Ona baktığımda tabi ki gülmüyordu aksine sıkılmış görünüyordu bende kısa kesmem gerektiğini anladım.
Fark etmiş olduğum bir şey vardı. Armağan benimle de arasında dört karış denecek bir mesafe bırakıyordu hep. Ona yaklaşmak gibi bir niyetim yoktu ancak insanlarla göz teması kurmamak mesafeli olmak onun karakter özelliklerindendi sanırım yada gerçekten iklim ve benden rahatsız oluyordu.
" Kısacası sende bu yalanımı açık etmedin bundan dolayı sana teşekkür ederim, ama bu durum iklimle aranıza girdi ve ben çok üzgünüm bir kez daha özür dilerim. Bu durumu telafi etmek istiyorum iklim şu an kendini reddedilmiş hissediyor. İsterseniz bir yemek yemeye çıkın yada sen olayları eskisi gibi hale getirecek şekilde konuş, yani bir şekilde hallolmalı " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
Teen FictionAh deniz... Koyu mavi güzelliğin bana aşık olduğum sessizliği hatırlatırken. Daha derinlerine baktığımda canımı yakıyorsun . nefret etmeye başlıyorum senden. Sen... kalbimi kanatarak çekip çaldın benden. Bak o sol göğsümdeki koca boşluk hal...